Siyasi sahnelerin o tozlu koridorlarında, bazen bir cümleyle dengeler değişir, değil mi? O uzun masalar etrafında dönen fısıltılar, aniden spot ışıklarının altına düşer ve tüm ülkeyi ayağa kaldırır. CHP gibi bir partide, liderler arası o ince denge oyunu, yıllardır merak uyandırır – kim önde, kim gölgede kalır? Özgür Özel'in yükselişi, Ekrem İmamoğlu'nun cesur hamleleri, Mansur Yavaş'ın sakin gücü... Hepsi, bir satranç tahtasında piyon gibi hareket ederken, kraliçe hamlesi ne zaman gelecek? Bu sorular, kahvehanelerden sosyal medyaya, her köşede yankılanır. Hatırlayın, o eski günleri: Yerel seçim zaferleri, ittifak fırtınaları, erken seçim umutları... Ama şimdi, 2025'in sonbaharında, hava değişiyor. Bir röportaj, bir operasyon, bir mahkeme kararı... Hepsi, büyük resmin parçaları. Peki, ya o yeşil ışık? O beklenen sinyal, kimin yolunu aydınlatıyor? Derin bir nefes alın, çünkü hikaye, tam burada dönüm noktasına ulaşıyor.
İşte o beklenen sinyalin ilk parıltısı: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE1'in Sabah Pusulası programında Gökhan Kayış'ın sorularını yanıtlarken, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne (ABB) yönelik soruşturmayı masaya yatırdı ve laf arasında, Mansur Yavaş'ı cumhurbaşkanlığı için en güçlü alternatif olarak işaret etti. Özel, İmamoğlu'nun olası tutukluluğuna atıfla, "Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmaması, olamaması durumunda en kuvvetli aday olarak görülüyor; anketlerde Erdoğan’ı geçiyor. Onu yenebilecek isim" diye konuştu. Bu sözler, adeta bir yeşil ışık gibi parladı – Yavaş'ın sakin ama etkili imajını, Erdoğan'a karşı bir koz olarak öne çıkardı. Özel, ABB'deki konser soruşturmasını da "Bu operasyonun bütün amacı Mansur Yavaş’a ve CHP’ye zarar vermek. Ama Melih Gökçek’in duyurduğu bir operasyon olduktan sonra, bunun bir hukuki operasyon olmadığı ortada" diye yerden yere vurdu. Gökçek'in eski Ankara Belediye Başkanı olarak devreye girmesi, Özel'e göre siyasi bir tuzak; Yavaş'ı yıpratmak için kurulan bir ağ.
Bu itiraf, sadece bir cümle değil; CHP'nin stratejik hamlesinin habercisi. Hatırlayın, Şubat 2025'te Özel'in ön seçimle aday belirleme kararı, partiyi sarsmıştı – 1,6 milyon üyenin oyuyla cumhurbaşkanı seçilecekti. O dönem, Yavaş Özel ve İmamoğlu ile Ankara'da toplanmış, "Ön seçime katılmayacağım ama destekliyorum" demişti. İmamoğlu ise, "Bu devrimsel bir adım" diye alkışlamıştı. Ama Ağustos'ta işler değişti: İmamoğlu'nun "ahmak" davasında hapis cezası onanması, onu adaylıktan uzaklaştırdı. Yavaş ise, "Erken" bulduğu sürece itiraz etmiş, ama şimdi Özel'in sözleriyle spotun altına çekildi. Evrensel Gazetesi'ne verdiği röportajda Özel, "Mansur Bey de bu şartlar altında yadsınmayacak seçenektir" diye eklemiş; anketlerde Yavaş'ın Erdoğan'ı 15 puan geçtiğini vurgulamıştı. Bu, CHP'nin "kazanan aday" formülünü işaret ediyor – Murat Kızılboğa anketleri gibi veriler, Yavaş'ı %52 ile zirveye koyuyor.
Peki, bu yeşil ışık nereden doğdu? Geçmişe bir dalış yapalım: 2019 yerel seçimlerinde Yavaş, Ankara'yı fethetmiş, CHP'nin MHP'li oylarla zaferini simgelemişti. 2024'te ise, cumhurbaşkanlığı söylentileri alevlendi – Yavaş, "Görevse talibim" demiş, ama ön seçime girmemişti. İmamoğlu'nun yükselişiyle gölgede kaldı; ama 2025'te İmamoğlu'nun davaları (yolsuzluk, terör suçlamaları), onu Silivri'ye postalayınca, Yavaş yeniden gündeme oturdu. Özel'in TELE1 röportajı, tam bu boşluğu dolduruyor: "Ben partinin genel başkanıyım. Benim pozisyonum en doğru adayın belirlenme sürecini yönetmek... Ekrem Bey'in adaylığı teknik olarak olmayacak olursa da kararı ben vermeyeceğim. Kararı millet verir." Bu, Özel'in kendini adaydan uzak tutuşu – ama Yavaş'ı parlatması, parti içi dengeleri koruyor. X'te (eski Twitter), #ÖzgürÖzelMansurYavaş etiketi trend oldu; kullanıcılar, "Yavaş Erdoğan'ı ezer" diye yorum yağdırdı, bazıları ise "Özel İmamoğlu'nu sattı mı?" diye sordu.
Şimdi, geleceğe dair yorumum: Bu sözler, CHP'yi erken seçime hazırlıyor – Erdoğan'ın Trump zirvesi öncesi baskı artarken, Özel "Hangi şartları talep ediyorsa sağlayayım, yeter ki erken seçim yapsın" diyor. Yavaş, anketlerde İmamoğlu'nu bile geçiyor (%55'e karşı %52); Özdemir Araştırması'na göre, Kürt seçmende %6,9'la üçüncü sırada. Ama riskler var: ABB soruşturması, Yavaş'ı "konser vurguncusu" diye etiketleyebilir – Gökçek'in iddiaları, AKP'nin elini güçlendiriyor. Özel, İstanbul 45. Asliye Mahkemesi'nin kongre durdurma kararını "kamikaze" diye eleştirdi: "Akıl alır bir şey değil. Asliye 45’in hakimi kendi diplomasını reddettiği gibi, birinin verdiği siyasi talimatla gelecek meslek hayatı açısından da kamikaze yapıyor." YSK'nın istikrarlı kararları, kaosu önlemiş; olağanüstü kurultay, partiyi toparlamış. Gelecekte, ön seçim 2026'ya kayabilir – Yavaş aday olursa, muhafazakar tabanı çeker, Erdoğan'ı zorlar. Ama İmamoğlu'nun tahliyesiyle işler değişir; o zaman üçgen dansı başlar.
Bu gelişme, CHP-MHP ilişkilerini de aydınlatıyor. Özel, "AKP ile MHP'nin ittifakı var. Bizim MHP ile siyasi ittifakımız yok ama 'terörsüz Türkiye' için işbirliği mümkün" dedi – Kürt sorununun barışçıl çözümü, Yavaş'ın milliyetçi imajıyla örtüşüyor. X'te, @MDRaporlar gibi hesaplar anketleri paylaşıyor: AKP seçmeninde Yavaş %11,3'le ikinci. Özel'in "Dünün rakipleri birlik olmuş" sözü, İmamoğlu-Yavaş rekabetini yatıştırıyor; ama kulislerde fısıltılar var: "Özel, ikisini de harcıyor, kendisi aday." Hayır, Özel net: "Kendimi adaylaştırmak adil olmaz." Bu, parti içi demokrasiyi güçlendiriyor – Şubat'taki ön seçim vaadi, şimdi Yavaş'la somutlaşıyor.
Düşünün, o anket sonuçlarını: Özdemir'in 8-14 Eylül verileri, Yavaş'ı Erdoğan karşısında %52'ye çıkarıyor. Kürtlerde İmamoğlu önde (%59), ama Yavaş %6,9'la potansiyel taşıyor. 2023 YSP seçmeninde bile %2,7 – dengeleri değiştirir. Özel'in Evrensel röportajı, "Mansur Yavaş’ın da aynı gayeyle hedefe konmaya çalışıldığı ortada" diye uyarıyor; ABB operasyonu, hukuki değil siyasi. Gökçek'in duyurusu, tuzak kokuyor – Özel, "Melih Gökçek’in duyurduğu bir operasyon" diye ifşa etti. Bu, CHP'nin savunma hattı: Yavaş'ı korurken, Erdoğan'ı köşeye sıkıştırıyor.
Gelecek haftalarda ne olacak? TELE1 ve Sözcü gibi mecralar, bu sözleri manşete taşıdı – #MansurYavaşAday etiketi patladı. Yavaş, sessiz kalırsa yeşil ışık yanar; ama basın toplantısında "Tedirgin" görünürse, soru işaretleri artar. Özel'in "YSK istikrarlı" vurgusu, mahkeme kamikazelerini eleştiriyor: "Gerçekten bir utanç dönemi." Olağanüstü kongre, davayı düşürdü – hakim, "Dava konusuz kalır" demiş. Bu zafer, CHP'yi güçlendiriyor; erken seçim talebi, Trump zirvesiyle çakışıyor. Erdoğan, baskı altında – Özel, "Erdoğan’ı yenme suçunu işledi" diye İmamoğlu'nu kahramanlaştırıyor, ama Yavaş'ı yedekliyor.
Bu hikaye, umut pompalıyor: CHP, aday karmaşasından çıkıyor, Yavaş'la milliyetçi oyları kapıyor. Anketler değişir mi? Evet, İmamoğlu'nun gölgesi kalkınca Yavaş parlar. Özel'in liderliği, partiyi birleştiriyor – MHP'yle "terörsüz Türkiye" diyaloğu, barışa kapı açar. Ama operasyonlar artarsa, Yavaş yıpranır; o zaman Özel sahneye çıkar mı? Hayır, o "süreci yönetirim" diyor. X'te tartışmalar kızışıyor: @OsmanGokcek_ gibi isimler Yavaş'ı suçluyor, ama CHP tabanı "Yavaş kazanır" diye coşuyor.
Sonuçta, bu yeşil ışık bir devrim: CHP, kazananı işaret ediyor, Erdoğan'ı titretiyor. Yavaş'ın sakin gücü, İmamoğlu'nun cesaretiyle birleşirse, 2028 değişir. Özel'in sözleri, tarihe not düşüyor – "Mansur Yavaş, onu yenebilecek isim." Hazır olun, siyasi fırtına büyüyor!