Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan en kritik süreçlerden biri, toplumun kılcal damarlarına kadar işleyen bir korku iklimi ve perde arkasında dönen devasa çarklarla şekilleniyor. Günlerdir konuşulan ancak kimsenin tam olarak adını koyamadığı o büyük resim, aslında görünenin çok ötesinde derinlikli bağlantılar ve uluslararası istihbarat savaşlarının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Herkesin merakla takip ettiği olayların arka planında, sadece bugünü değil, ülkenin geleceğini de doğrudan etkileyecek sarsıcı gelişmeler yaşanıyor.

Gündemi adeta sarsan son olay, ünlü bir gazetecinin ani tutuklanmasıyla patlak verdi. Ancak bu tutuklama, sıradan bir adli vaka olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyor. Söz konusu ismin, devletin en tepe noktalarındaki yöneticilere, istihbaratın başındaki isimlere ve en kritik karar vericilere bir telefon kadar yakın olması, olayın vahametini gözler önüne seriyor. İddianamede yer alan uyuşturucu veya ahlaki suçlamaların aksine, meselenin örgüt kapsamına alınması, bu ismin aslında devasa bir buzdağının sadece görünen küçük bir parçası, hatta "toplu iğne başı" bile olmadığını işaret ediyor.

İBB Davasında İlk Duruşma Tarihi Belli Oldu
İBB Davasında İlk Duruşma Tarihi Belli Oldu
İçeriği Görüntüle

Bu operasyonun kodları, istihbarat dünyasının "Enigma" olarak bildiği ve İkinci Dünya Savaşı'nın kaderini değiştiren şifre kırma hadisesine kadar uzanan bir geçmişe dayanıyor. Ortaya çıkan bilgilere göre, Avrupa merkezli güvenlik birimleri ve mahkemeler tarafından Türkiye'ye teslim edilen 4500 kişilik devasa bir liste bulunuyor. "Sky ECC" olarak adlandırılan ve kriptolu haberleşme ağlarının deşifre edilmesiyle elde edilen bu liste, içinde ayıklama yapmanın mümkün olmadığı, tamamen entegre ve birbirine bağlı bir suç piramidini ortaya koyuyor.

Söz konusu suç piramidi, sanılanın aksine sadece sokaklardaki satıcılardan ibaret değil. En tepede uyuşturucu trafiğini yöneten baronlar, onların hemen altında kara parayı aklayan finansçılar, döviz büroları, kripto borsaları ve Kapalıçarşı bağlantıları yer alıyor. Piramidin en stratejik noktasında ise "kolaylaştırıcılar" bulunuyor. Bu grup, bürokrasi, siyaset ve medya dünyasındaki uzantıları kapsıyor. Tutuklanan gazetecinin de bu "kolaylaştırıcılar" katmanının ince bir diliminde yer aldığı ve sistemin çarklarının dönmesine katkı sağladığı iddia ediliyor.

Operasyonun yürütülme şekli ise "salam dilimleme" taktiği olarak tanımlanıyor. Yetkililerin, ellerindeki devasa listeyi bir anda değil, ince dilimler halinde işleme koyarak süreci yönettikleri belirtiliyor. Bu taktikle, dış dünyaya "biz temizleniyoruz" mesajı verilirken, aslında sistemin en tepesindeki isimlerin sıranın kendilerine gelip gelmeyeceği konusundaki endişeli bekleyişi sürüyor. Ancak uzmanlar, ne kadar ince dilimlenirse dilimlensin, o salamın bir sonu olduğunu ve sürecin eninde sonunda en tepeye, sistemin en büyük baronlarına kadar uzanacağını öngörüyor.

Tüm bu kirli ilişkiler ağı ve milyarlarca dolarlık kara para trafiği yaşanırken, ülkenin diğer yüzünde ise yürek yakan bir yoksulluk tablosu hakim. İstanbul Pendik’te yaşanan ve küçük çocukların hayatını kaybettiği yangın faciası, toplumsal uçurumun ne denli derinleştiğini acı bir şekilde gösteriyor. Çöp toplayarak geçinmeye çalışan ailelerin dramı ile suç örgütlerinin lüks içindeki yaşamı arasındaki bu tezat, adalet duygusunu derinden yaralıyor.

İstatistikler de bu vahim tabloyu doğruluyor. Ülkedeki servetin yüzde 68’inden fazlasını sadece yüzde 10’luk bir kesim elinde tutarken, nüfusun yarısı toplam zenginliğin sadece yüzde 2.8’ini paylaşmak zorunda kalıyor. Bu korkunç gelir adaletsizliği, sokaklardaki öfkeyi ve çaresizliği her geçen gün artırıyor. Ancak tüm bu karanlık tabloya rağmen, toplumun ihtiyacı olan tek şey, korku duvarlarını yıkarak en temel insani hak olan "korkmama özgürlüğü"nü talep etmekten geçiyor.

Sonuç olarak, yürütülen bu operasyonlar ve ortaya saçılan kirli çamaşırlar, Türkiye'nin bir arınma sürecine girdiğini gösterse de, bedelin kimlere ödetileceği henüz netlik kazanmış değil. Bir yanda suç imparatorlukları çökerken, diğer yanda ekmek parası bulamayan halkın isyanı büyüyor. Önümüzdeki günler, listedeki diğer isimlerin deşifre olmasıyla birlikte çok daha büyük sarsıntılara gebe görünüyor.