Türkiye'nin önde gelen ekonomistlerinden Devrim Akyıl, piyasalarda yaşanacak gelişmeler konusunda oldukça çarpıcı açıklamalar yaptı. ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te gerçekleşecek kritik görüşmesinin piyasalarda yarattığı hareketlilik, uzmanları endişelendirmeye başladı.
Sözcü TV'de Özlem Gürses'in sunduğu "Para Politika ve Hayat" programında görüşlerine yer veren Akyıl, ekim ayında yaşanabilecek sert dalgalanmalara dikkat çekerek yatırımcıları uyardı. Bu açıklamalar, piyasa oyuncularının yakından takip ettiği gelişmelerle birleşince, önümüzdeki haftalarda yaşanacak olan ekonomik çalkantıların boyutlarını gözler önüne serdi.
Akyıl'ın değerlendirmelerinin merkezinde, Türkiye'nin uluslararası sermaye çekme kapasitesi ve bunun piyasalara etkisi yer alıyor. "Döviz olsaydı Merkez Bankası her gelişmede döviz bozmazdı. Bizim ihtiyacımız Boeing'leri daha pahalıya alacağımız anlaşmalardan öte bizim derdimiz o döviz gelecek mi? Uluslararası sermaye Türkiye'ye para sokacak mı?" soruları, ekonomistin temel endişelerini ortaya koyuyor.
Türkiye'nin son sekiz aydır yaşadığı olumsuz gelişmelerin kaynağını analiz eden Akyıl, "Türkiye son 8 aydır negatif haberler nereden geliyor? İç siyasetteki yargı operasyonlarından, süreçlerden geliyor" ifadelerini kullandı. Bu tespit, ülkenin ekonomik performansının sadece dış faktörlerden değil, iç dinamiklerden de ciddi şekilde etkilendiğini gösteriyor.
Piyasalarda yaşanan yabancı sermaye çıkışının boyutlarını değerlendiren ekonomist, durumun ciddiyetini şu sözlerle açıkladı: "Ne oluyor o zaman çok az kalmış yabancı panikle aşağı doğru satış yapıyor borsada. Bunun Türkiye'de pozitif sonuç vermeyeceğini görüyor çünkü." Bu açıklama, yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına olan güveninin ne durumda olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.
Ancak Akyıl'ın en dikkat çekici uyarısı, Trump-Erdoğan görüşmesinin kısa vadeli etkilerine yönelik oldu. "Bütün bu gelişmeler kısa vadede bir pozitif hava yaratabilir. Bu akşamki görüşmede kısa vadede pozitif bir hava da geçebilir" değerlendirmesi yapan ekonomist, asıl tehlikenin daha sonra başlayacağını belirtiyor.
Ekim ayına yönelik yaptığı kritik uyarıda Akyıl, "ama bütün bu gelişmeler geçip gittikten sonra iç siyasette 'bir acaba onay alma süreci geldi' deyip ekim ayında çok sert dalgalanmaların gelme ihtimalini de bir yere not etsin seyirciler" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, yatırımcılar ve tasarruf sahipleri için oldukça kritik bir uyarı niteliği taşıyor.
Trump-Erdoğan görüşmesinin gündeminde yer alan konular da piyasalar açısından büyük önem taşıyor. Boeing uçak alımı, F-16 anlaşması ve F-35 görüşmeleri ile birlikte on milyarlarca dolar değerinde savunma ve enerji anlaşmaları masada. Bu anlaşmaların gerçekleşmesi halinde Türkiye ekonomisine önemli miktarda döviz girişi olacağı öngörülüyor.
Ancak Akyıl'ın Amerika'dan alınacak desteğin boyutlarına yönelik şüpheleri de dikkat çekici. "Amerika artık arkamızda da tam olarak Amerika'dan ne konusunda destek alınıyor" sorusu, iki ülke arasındaki ilişkilerin karmaşık yapısını gözler önüne seriyor.
Piyasa uzmanları, Akyıl'ın uyarılarını ciddiye alınması gereken önemli göstergeler olarak değerlendiriyor. Özellikle ekim ayında yaşanacak "sert dalgalanmalar" uyarısı, hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal oyuncular açısından hazırlık yapılması gereken bir dönemin yaklaştığını gösteriyor.
Uzmanlar, Trump-Erdoğan görüşmesinin olumlu sonuçlanması halinde Borsa İstanbul'da 12.450 seviyelerinin görülebileceğini, ancak olumsuz gelişmelerde 10.000'in altının test edilebileceğini belirtiyorlar. Bu tahminler, piyasalardaki volatilitenin ne kadar yüksek olabileceğini ortaya koyuyor.
CDS primi, dolar/TL paritesi ve siyasi istikrar algısı gibi faktörlerin yakından takip edilmesi gereken dönemde, yatırımcıların risk yönetimi stratejilerini gözden geçirmeleri önem kazanıyor. Borsa İstanbul'un içerideki siyasi kararlarla dalgalandığı bu dönemde, dış gelişmelerin de etkisiyle piyasalar oldukça hassas durumda.
Akyıl'ın uyarılarında özellikle vurguladığı nokta, kısa vadeli pozitif havayı takip edecek uzun vadeli risklerin ihmal edilmemesi gerektiği yönünde. Yatırımcıların bu uyarıları dikkate alarak portföy pozisyonlarını gözden geçirmeleri, özellikle ekim ayında yaşanabilecek sert dalgalanmalara karşı hazırlık yapmaları kritik önem taşıyor.
Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu mevcut koşullarda, uluslararası ilişkilerdeki her gelişmenin piyasalara doğrudan yansıdığı görülüyor. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde hem iç hem de dış gelişmelerin yakından takip edilmesi, yatırım kararlarının bu çerçevede alınması büyük önem arz ediyor.
Sonuç olarak, Devrim Akyıl'ın ekim ayına yönelik uyarıları, Türkiye piyasalarının hassas dengeleri ve önümüzdeki dönemde yaşanabilecek volatilitenin boyutları hakkında önemli ipuçları veriyor. Yatırımcıların bu uyarıları dikkate alarak hazırlık yapmaları, hem fırsatları değerlendirmek hem de risklerden korunmak açısından kritik önem taşımaktadır.
