Türkiye'nin ekonomik geleceğini şekillendirecek bir ses yükseldi. Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) Genel Başkanı Mehmet Koç, son dönemde artan startup projelerinin büyük kısmının fikir evresinde tıkanıp kaldığını vurgulayarak, ülkenin girişimcilik kapasitesini artırmak adına acil bir adım atılması gerektiğini ifade etti. Özellikle, girişimciliği tek bir çatı altında toplayacak, Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir "Girişimcilik Ofisi" veya "Girişimcilik Bakanlığı" kurulmasını öneren Koç'un bu çağrısı, iş dünyası ve ekonomi çevrelerinde geniş yankı buldu. Bu öneri, sadece bir bürokratik düzenleme değil; Türkiye'nin teknoloji üreten, ihraç eden bir güç haline gelmesinin anahtarı olarak görülüyor.

Koç'un açıklamaları, 6 Aralık 2025'te Eyüpsultan Bahariye Mevlevihanesi'nde düzenlenen Türkiye Girişimci Buluşması – Fikirden Girişime 2025 ve 12. GİV Girişimcilik Ödülleri etkinliğinde dile getirildi. Bu prestijli organizasyon, girişimcilik ekosisteminin nabzını tutan bir platform olarak öne çıktı. Etkinliğe, Necmeddin Bilal Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul Valisi Davut Gül ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu gibi önemli isimler katıldı. Binaya yakın sayıda katılımcının yer aldığı programda, 70'ten fazla girişim standı açıldı ve projeler doğrudan yatırımcılarla buluşturuldu. Bu standlar, fikir sahiplerinin networking fırsatlarını artırarak, potansiyel iş birliklerini somutlaştırmaya zemin hazırladı.

Etkinliğin ödül töreni kısmı ise büyük bir heyecana sahne oldu. Bu yıl, 500'ü aşkın başvuru arasından seçilen finalist projeler, 11 farklı kategoride toplam 1 milyon TL değerinde ödüle layık görüldü. Kategoriler arasında Dijital Ekonomi, Yeni Girişimcilik, Kurumsal Girişimcilik, Proje-Fikir, Basın-Media, Üniversite Kulübü, Akademisyen, Kamu Yöneticisi, İş Planı, Uluslararası Proje ve GİV Özel Ödülü yer alıyordu. Ödüllerin takdimi, Necmeddin Bilal Erdoğan tarafından yapılarak, törene ayrı bir anlam kattı. Finalistler, yatırımcılarla birebir görüşmeler ve sunumlar gerçekleştirerek, projelerini hayata geçirme yolunda kritik adımlar attı. Bu ödüller, sadece maddi destek değil; aynı zamanda motivasyon ve görünürlük sağlayan unsurlar olarak değerlendirildi.

Koç, konuşmasında girişimciliğin ekonomik bir araçtan öte, bir kalkınma modeli olduğunu vurguladı. *Girişimcilik, yalnızca ekonomik faaliyet değil; kalkınma, özgüven ve gelecek üretme modeli.* diye tanımladığı bu yaklaşım, Türkiye'nin bağımsız ekonomi hedeflerine ulaşmasında stratejik bir kaldıraç olarak nitelendirildi. Üreten bir Türkiye vizyonunu savunan Koç, *“Üreten Türkiye için girişimcilik stratejik kaldıraçtır”* sözleriyle, AR-GE yatırımlarının güçlendirilmesi, üniversite-sektör iş birliklerinin derinleştirilmesi ve gençlerin girişimcilik süreçlerine daha fazla dahil edilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle, çok kutuplu bir dünya düzeninde Türkiye'nin yerini sağlamlaştırmak için kendi teknolojisini geliştirip ihraç eden bir ülke olması şart koşuldu. *“Çok kutuplu dünyada yerimizi ancak üreterek, AR-GE yaparak, kendi teknolojisini geliştiren ve ihraç eden bir ülke olarak sağlamlaştırabiliriz.”* Bu ifadeler, mevcut ekonomik verilerle örtüşüyor; zira Türkiye'nin son yıllarda AR-GE harcamalarını artırmasına rağmen, startup'ların sadece yüzde 20'sinin fikir aşamasını geçebildiği raporlarda belirtiliyor.

Koç'un çağrısı, özellikle gençler ve kadınlar için yeni fırsat kapılarını aralıyor. Genç girişimcilerin cesaretlendirilmesi ve kadınların girişimcilik tabanına daha fazla katılımı, Koç tarafından açık bir çağrıyla vurgulandı. Bu, sadece cinsiyet eşitliği açısından değil; aynı zamanda ekonomik büyümeyi hızlandıracak bir strateji olarak öne çıkıyor. Türkiye'de kadın girişimci oranı son beş yılda yüzde 15 artmış olsa da, hala küresel ortalamanın altında kalıyor. Koç'un önerdiği merkezi yapı, bu tabanı genişletmek için fon erişimini kolaylaştıracak, mentörlük programlarını koordine edecek ve proje değerlendirmelerini standartlaştıracak. Böylece, fikir aşamasında kaybolan binlerce potansiyel startup, somut başarı hikayelerine dönüşebilecek.

Küresel rekabetin dinamikleri de Koç'un açıklamalarında önemli bir yer tuttu. Artık askeri gücün değil, sermaye, teknoloji ve finansal kapasitenin belirleyici olduğu bir dünyada, yapay zeka, uzay çalışmaları ve ileri teknoloji yatırımları geleceğin güç dengelerini şekillendirecek. Koç, *“Yeni rekabet silahı finans, teknoloji ve yapay zekâ”* diyerek, Türkiye'nin bu alanlarda geride kalmaması gerektiğini savundu. Mevcut durumda, girişim projelerinin büyük bir kısmı finansman ve mentörlük eksikliği nedeniyle ilerleyemiyor. Merkezi bir yapının kurulması, bu sorunları kökünden çözecek; fon yönetimini etkinleştirecek, büyüme süreçlerini hızlandıracak ve uluslararası yatırımcıları çekecek. Bu öneri, 2025'in ekonomik gündeminde, özellikle yapay zeka ve dijital dönüşüm odaklı ulusal stratejilerle paralellik gösteriyor.

Kredi Kartı Kullananlar Dikkat! Sende Bu Listede Olabilirsin!
Kredi Kartı Kullananlar Dikkat! Sende Bu Listede Olabilirsin!
İçeriği Görüntüle

Etkinliğin teması olan “Fikirden Girişime – Yapabilirsin”, tam da bu ruhu yansıtıyor. GİV'in organizasyonu, sadece bir ödül töreni olmanın ötesinde; girişimcilerin bir araya geldiği, iş birlikleri kurduğu ve projelerin yatırımcılarla buluştuğu bir ekosistem platformu olarak işlev gördü. Katılımcılar, panellerde fikir alışverişinde bulunurken, networking seanslarında yeni ortaklıklar doğurdu. Koç, programın sonunda tüm katılımcıları tebrik ederek, *“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”* sözleriyle motivasyonel bir kapanış yaptı. Bu söz, Kur'an-ı Kerim'den esinlenerek, girişimciliğin emek ve azimle taçlandırılması gerektiğini hatırlatıyor.

Türkiye'nin girişimcilik potansiyeli, genç nüfusu ve dinamik iş gücüyle inanılmaz boyutlarda. Ancak, mevcut dağınık yapı nedeniyle bu potansiyel yeterince değerlendirilemiyor. Koç'un önerisi, bu potansiyeli harekete geçirecek bir dönüm noktası olabilir. Merkezi bir Girişimcilik Ofisi, startup'ların erken aşamada desteklenmesini sağlayarak, istihdam yaratma ve inovasyon hızını artıracak. Örneğin, benzer modelleri uygulayan İsrail gibi ülkeler, nüfusuna oranla dünyanın en fazla unicorn şirketine sahip hale geldi. Türkiye için de bu yol, teknoloji ihracatı ve AR-GE odaklı bir ekonomiyle mümkün. Koç'un vurguladığı gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rol model olması, bu vizyonu gönül coğrafyasına yayacak. *“İyi bir rol model olan Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ülkemizin bu halinin dalga dalga gönül coğrafyamıza yayılacağına ve yapılan zulümlere, haksızlıklara, kıyımlara, işgallere engel olmakta en büyük etken olacağına inanıyoruz.”*

Bu çağrı, 7 Aralık 2025'te ForInvest Haber üzerinden kamuoyuna yansırken, ekonomi uzmanları tarafından olumlu karşılandı. Girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi, 2025 bütçe tartışmalarında da öncelikli bir konu haline gelebilir. Koç ve GİV ekibi, bu yönde çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek, gelecek etkinliklerde daha geniş katılım hedefliyor. Türkiye, üreten ve inovatif bir ülke olma yolunda bu adımlarla hız kazanabilir. Startup'ların fikirden girişime uzanan yolculuğunda, merkezi bir yapı tam da ihtiyaç duyulan katalizör. Bu vizyon, genç girişimcileri motive ederken, yatırımcıları da harekete geçirecek güçte. Gelecek, elindeki fikirleri realize edebilenlerin olacak; ve Türkiye, bu yarışta önde koşmak için hazır.