Türkiye’nin siyasi sahnesinde fırtınalar dinmek bilmiyor ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in son konuşması, adeta bir manifesto gibi yankılanıyor. Sözcü Televizyonu’nda yaptığı açıklamalar, sadece partisinin değil, ülkenin geleceğine dair bir yol haritası çiziyor. Erdoğan’a meydan okuyan bu sözler, milyonları heyecanlandırıyor. Hazır olun, çünkü bu makale, CHP’nin yeniden doğuşunu ve demokrasi mücadelesinin yeni ateşini gözler önüne seriyor.
Özgür Özel, Sözcü Televizyonu’nda 14 Eylül 2025’te yayınlanan programda, CHP’nin 102. kuruluş yıldönümünü kutlayarak konuşmasına başladı. “Bugün CHP’nin 102. yaşını kutluyoruz, ama bu sadece bir parti meselesi değil, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin tarihidir” diyerek, partisinin Cumhuriyetin kurucu iradesini temsil ettiğini vurguladı. CHP’nin, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 9 Eylül 1923’te kurulduğunu hatırlatarak, “Biz, bu ülkenin bağımsızlığını ve özgürlüğünü savunan bir hareketiz” dedi. Ancak, konuşmanın tonu hızla yükseldi ve Özel, mevcut siyasi iklime sert bir giriş yaptı: “Bugün Türkiye, anayasanın çiğnendiği, hukukun ayaklar altına alındığı bir karanlık dönemden geçiyor.”
Özel, hükümetin yargı üzerindeki baskısını eleştirirken, çarpıcı bir örnekle halkın nabzını tuttu: “Bir trafik kazasında bile vatandaş haksız yere suçlanıyor, adaletten umudunu kesiyor. Bu, sadece bir kaza değil, devletin vatandaşına sırtını dönmesi demek.” 2023 Kahramanmaraş depremi gibi felaketlerde devletin yetersizliğini hatırlatarak, “Yangınlarda, sellerde, depremlerde vatandaş çaresiz bırakıldı. Barınma, güvenlik, destek yok! Bu, devletsizlik hissidir” diye haykırdı. 2025’te tarım alanlarını vuran zirai don felaketinin 83 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açtığını belirtti ve “Bu afetler sadece doğal değil, iktidarın doğaya ve halka düşman politikalarının sonucudur” diyerek Erdoğan’ı doğrudan hedef aldı.
Konuşmanın en çarpıcı bölümlerinden biri, Yenidoğan Çetesi skandalına değinmesiydi. Özel, 2023’te ortaya çıkan bu korkunç olayı detaylarıyla anlattı: “Dr. Fırat Sarı ve İlker Gönen liderliğindeki çete, bebek acil hastaları özel hastanelere sevk ederek ölümlerine neden oldu, SGK’dan haksız kazanç sağladı. En az 10 bebek hayatını kaybetti!” 2024’te başlayan dava sürecinin 2025’te tahliye itirazlarıyla devam ettiğini hatırlatarak, “Bebek ölümleri normalleşti mi? Devlet nerede?” diye sordu. Sağlık sisteminin ticarileşmesinin bu tür facialara yol açtığını, iktidarın ise bu çetelere göz yumduğunu iddia etti. “Bu, sadece bir skandal değil, bir ihanet!” diyerek öfkesini dile getirdi.
Ekonomik usulsüzlüklere de sert bir şekilde değinen Özel, 2024’te plastik şişe ve damacana sulara harcanan 54,1 milyar TL’yi örnek gösterdi: “Bu para, afet mağdurlarına umut olabilirdi, ama saray rejimi kaynakları çarçur ediyor!” Yargının, tüm kurumların bir tek adama boyun eğdiğini, demokrasinin yerini “saray rejimi”ne bıraktığını vurguladı. “Vatandaşlar yalnızlık ve çaresizlik hissediyor, bu bilinçli bir psikolojik harp taktiğidir” diyerek, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin aldığı oyların bir halk isyanı olduğunu söyledi. Ancak, iktidarın bu zaferi boşa çıkarmak için her yolu denediğini ekledi: “Seçilmiş belediye başkanları ya hapse atılıyor ya da tehditlerle partisini değiştirmeye zorlanıyor.”
Özel, küresel bağlama da işaret ederek, Türkiye’nin bir “karşı-devrim” sürecinden geçtiğini savundu. “Trump, Elon Musk gibi figürler dünyayı sarsarken, Erdoğan da Türkiye’yi otoriter bir yola sürüklüyor” dedi. Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve 2001 İkiz Kuleler saldırısını hatırlatarak, “Bu, sadece bize özgü değil, küresel bir dönüşümün parçası” yorumunu yaptı. Muhalefetin parçalanmışlığına da değindi: “Ekmeleddin İhsanoğlu, Meral Akşener, Doğu Perinçek, Muharrem İnce… Bir zamanlar Erdoğan alternatifiydiler, şimdi ya saf dışı ya rejime entegre!” Bu “kontrollü muhalefet” algısının, seçimleri bir oyuna çevirdiğini ve halkı umutsuzluğa ittiğini belirtti.
Konuşmasının en ateşli kısmında, Özel, halka bir çağrı yaptı: “19 Mart sabahı gibi umutlu anlar, öğleden sonra baltalanıyor. Ama biz pes etmeyeceğiz! Entelektüel radikalizmle, kişi odaklı siyaseti bırakıp sistemi değiştireceğiz!” CHP’nin ideolojik duruşunu netleştirme sözü vererek, “Biz, sosyal demokrasiyi, halkın iktidarını savunuyoruz. Kadınlar, gençler, emekçiler… Bu mücadele hepimizin!” dedi. Kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına karşı yasama çağrısı yaparak, “Bir kadın mühendis, kayınpederi tarafından 57 bıçak darbesiyle öldürüldü. Barolar, vekiller, nerede sesiniz?” diye isyan etti. Gençlerin, özellikle 19-30 yaş arası seçmenlerin, değişim umudu olduğunu vurguladı.
Özel’in konuşması, CHP’nin 2023 seçim yenilgisinden sonra başlayan değişim sürecinin bir yansıması. Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki başarısızlık, Özgür Özel’in genel başkan seçilmesiyle yeni bir sayfa açmıştı. 2025 anketlerinde CHP’nin yüzde 30,9, AKP’nin yüzde 30 göründüğünü hatırlatan Özel, “Halk, Erdoğan’a itiraz etmiyor gibi görünebilir, ama gençler umut vaat ediyor” dedi. 2019 İstanbul zaferi ve 2023 yerel seçimlerindeki başarı, CHP’nin halkın nabzını tuttuğunu gösteriyor. Ancak, Özel’in “Anayasa Mahkemesi kapatılsın” önerilerine ve HDP’nin kapatılma tartışmalarına verdiği tepki, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını ortaya koydu: “Can Atalay hapisteyken milletvekili seçildi, bu aklın alacağı şey mi?”
Geçmişte, CHP’nin 2015’te koalisyon fırsatını kaçırması, 2019’da İstanbul’u kazanması ve 2023’te yenilgiye rağmen yerel seçimlerde toparlanması, partinin direncini gösteriyor. Özel’in çıkışı, 2026-2028 genel seçimleri öncesi bir manifesto gibi. Erdoğan’ın “seçim olmayacak” algısı yaratma çabalarına karşı, “Halk iradesi sandıkta konuşur” diyerek meydan okudu. Kadınların, gençlerin ve emekçilerin mücadelesine vurgu yaparak, “Demokrasi, kadınlarla yaratılır” sözünü yineledi. Osmanlı’dan Milli Mücadele’ye, kadın hareketinin gücünü hatırlatarak, “Türkiye’nin en iyi hareketi kadın hareketidir” dedi.
Özel’in konuşması, sadece CHP’yi değil, tüm muhalefeti birleştirme potansiyeli taşıyor. Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın “AKP seçim kaybetmeye alıştı” sözlerine destek vererek, muhalefet bloğunun güçlendiğini gösterdi. 2025’te, CHP’nin yerel seçim zaferleri ve anketlerdeki yükselişi, Erdoğan’ın tahtını sarsıyor. Gelecekte, Özel’in liderliğinde CHP, ideolojik netlik kazanırsa, sandıkta büyük bir değişim yaratabilir. Bu konuşma, bir uyanış çağrısı: Türkiye, ya demokrasiyle ayağa kalkacak ya da karanlık bir uçuruma sürüklenecek. Özgür Özel’in gözdağı, milyonları sandığa çağırıyor ve bu mücadele, sadece bir parti için değil, tüm ülke için bir dönüm noktası.