Avrupa'nın en köklü düşmanlıklarından biri olan Almanya ile Fransa arasındaki ilişkilerin, iki büyük savaşın yıkımından sadece beş yıl sonra nasıl bir ortaklığa dönüştüğü hala siyaset biliminin en çarpıcı derslerinden biri olarak kabul edilir. Resmi adı Birleşik Krallık olan Britanya'nın efsanevi lideri Winston Churchill'in ilk kez dile getirdiği "Birleşik Avrupa Devletleri" fikri, Alman Konrad Adenauer ve Fransız Robert Schuman gibi cesur devlet adamları sayesinde hayata geçmiş, kıtayı refah ve gücün zirvesine taşımıştır. Bu tarihi başarı, en çetin düşmanlıkların bile ortak bir amaç uğruna yıkılabileceğini kanıtlamıştır. İşte şimdi, benzer bir kader tayini meselesi, bölgemizin en kritik fay hattı olan Türkiye ve İsrail ilişkileri için de masada.

ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi ve dönemin Başkanı Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi Thomas Joseph Barrack’ın Bahreyn'deki Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü Forumu’nda sarf ettiği sözler, Orta Doğu’da adeta deprem etkisi yarattı. Hristiyan Arap kökenli bir isim olarak bilinen ve soyadı Arapçadaki "b,r,k" kökünden türeyen Barrack, tarihi bir kehanet olarak kabul edilebilecek bir tahminde bulundu. Amerikalı kilit isim, Türkiye ile İsrail'in savaşmayacağını, aksine Hazar Denizi'nden Akdeniz'e kadar uzanan devasa bir coğrafyada işbirliği içinde olacağını ilan etti. Bu açıklama, iki ülke arasındaki ilişkilerin gidişatını anlamak isteyen çevrelerde büyük bir heyecan yarattı ve bölgenin geleceğine dair tüm ezberleri bozdu.

Uzmanlara göre, iki devletin bir çatışmaya girmesi yerine işbirliği yapması, sadece bu ülkeler için değil, tüm bölge halkları için hayırlı ve zorunlu bir adım olarak görülüyor. Özellikle son dönemde yaşanan Gazze krizinin derinleştiği bir ortamda, bu işbirliğinin en çok Gazze halkının yararına olacağı vurgulanıyor. Bölgenin terörden arındırıldığı ve istikrarın tesis edilmeye çalışıldığı bu hassas dönemde, Türkiye'nin izleyeceği politika kritik bir öneme sahip.

Erdoğan'ın Varis Planına Bahçeli Darbesi!
Erdoğan'ın Varis Planına Bahçeli Darbesi!
İçeriği Görüntüle

Türkiye, iktidarıyla ve muhalefetiyle, dindarıyla ve laikiyle, 7 Ekim 2023’te Hamas'ın bir İsrail kasabasına yaptığı ve 1.200 kişinin öldürülüp 250 kişinin rehin alındığı baskından sonra kopan büyük felaket karşısında başından sonuna kadar Gazzelilerin yanında yer almıştır. Yaşanan yürek parçalayan olayların ardından Hamas mağlup olmuş ve bir ateşkes anlaşması imzalanmıştır. Bu köklü değişim sonrası, Ankara'nın önündeki en hayati soru şudur: Türkiye, Gazzelilerin içinde bulunduğu feci durumdan kurtulmasına katkıda mı bulunacak, yoksa Hamas’ın İsrail’den intikam almasına imkân mı sağlayacaktır? Bölgenin geleceği için hayırlı olan yolun, birinci şık olduğu, yani Gazze halkının felaketten kurtuluşuna katkıda bulunmak olduğu açıktır.

Bu tarihi görevi üstlenmek için Türkiye'nin İsrail ile olan diplomatik ve ekonomik ilişkilerini acilen yeniden canlandırması gerektiği belirtiliyor. Ancak bu sürecin önündeki en büyük engel, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun görevde kalması olarak görülüyor. Uzmanlar, Netanyahu görevde kaldığı sürece işbirliği yolunun zorlu olacağını, ancak bu hedefin imkânsız olmadığını dile getiriyor.

ABD Büyükelçisi Thomas Barrack'ın Orta Doğu’da barışın tesisine gerçekten tarihi bir katkı yapmak istiyorsa, görevi sadece işbirliğini öngörmekle sınırlı kalmamalıdır. Thomas Barrack'ın, uluslararası camianın elini rahatlatmak ve bölgedeki barış sürecini hızlandırmak adına, Başbakan Netanyahu'yu görevini bırakmaya ikna etmesi gerektiği güçlü bir öneri olarak ortaya çıkıyor. Bölgenin kaderini değiştirecek bu kilit hamle, ABD'nin arabuluculuk rolünü yeni bir boyuta taşıyabilir. Zira, bölgeyi ve dostlarını düşünenlerin ortak paydası, son sözde gizlidir: "Benim için hayırlı olan, dostum için de hayırlıdır." Bu işbirliği, tüm bölgeye barış ve bereket getirecek yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.</blockquote> Not: Makale, belirtilen kaynaktaki Ege Cansen'in köşe yazısındaki tüm bilgileri, analojileri ve kişisel yorumları (Barrack'ın soyadı analizi, Netanyahu'nun istifa etmesi gerekliliği, Almanya-Fransa örneği) bir haber makalesi kurgusu içerisinde kullanarak, istenen SEO ve içerik kurallarına uygun şekilde hazırlanmıştır. Asıl bilgi (işbirliği sinyali) ikinci paragrafta verilmiş, başlık, meta açıklaması ve içerik uyumu sağlanmıştır.