İstanbul'un siyasi atmosferi, son günlerdeki tansiyonu yüksek bir gerilimle adeta nefesini tutmuştu. Bir protesto, atıldığı iddia edilen sloganlar ve ardından gelen gece operasyonuyla başlayan süreç, adliye koridorlarında durduruldu. Siyasetin genç ve dinamik birinin hedef alındığı bu olay, sadece iki parti arasında bir sürtüşme değil, aynı zamanda özgürlük ve siyasi eleştirinin sınırlarının tartışmaları da yeniden alevlendi. Gözlerin çevrildiği o dava, beklenmedik bir kararla değişirken, adliye önünde yaşananlar ise mücadelenin asıl şimdi hareketlerinin sinyallerini verdi.

Siyasi fırtınanın merkezindeki isim, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beykoz Gençlik Kolları Başkanı Ozan Kılıç'tı. Her şey, CHP ilçeye yönelik daha önceki bir saldırıyı protesto etmek amacıyla bir araya gelen partililerin tepkilerini göstermek için AKP Beykoz İlçe Başkanlığı'nın ilerlemesiyle başladı. Burada basın açıklaması sırasında atılan sloganlar, "Cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla düzenlenen bir soruşturmanın fitilini ateşledi. Soruşturma kapsamında Ozan Kılıç, polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak Vatan Caddesi'ndeki Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Emniyetteki işlemlerin durdurulmasının ardından Ozan Kılıç, sabah saatlerinde Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılık, Kılıç'ın serbest bırakılmasından sonra, tutuklanması talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Bu talep, adliye önünde bekleyen partililer ve Kılıç'ın ailesi arasında bir bekleyişe neden oldu. Herkes, genç siyasetçinin tutuklanıp tutuklanmayacağını merak ederken, hakimlikten kritik bir karar çıktı. Mahkeme, savcılığın talebini reddederek, Ozan Kılıç'ın adli kontrol talebiyle serbest bırakılmasına karar verdi.

Merdan Yanardağ'ın Çarpışan Sözleri, Saray Operasyonu ve Aleviler Üzerinden Yürütülen Tartışmanın Perde Arkası
Merdan Yanardağ'ın Çarpışan Sözleri, Saray Operasyonu ve Aleviler Üzerinden Yürütülen Tartışmanın Perde Arkası
İçeriği Görüntüle

Bu kararın ardından adliye koridorlarında ve kapıda büyük bir sevinç yaşandı. Ozan Kılıç, serbest kalmasının ardından kendisini bekleyenlerin katıldığı törene katıldı. Ancak onu karşılayanlar arasında öyle bir isim vardı ki, bu durum partinin gençlik üyelerinin başkanına ne kadar önemsediği ve olay ne kadar yakından takip ettiği gözlerinin önünde serdi. CHP'nin İstanbul siyasetindeki en etkili figürlerinden biri olan, eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Kılıç'ı ilk karşılayanlar arasındaydı. Kaftancıoğlu, genç başkana sarılarak geçmişte olup olmadığını ilettiğini ve bu sürecin siyasi bir baskı olduğunu ima eden açıklamalarda bulundu.

Canan Kaftancıoğlu'nun bu desteği, sadece yerel bir protestodan uzaklaşırken, partinin genel merkez düzeyinde sahiplendiği bir direniş hikayesinin dönüştüğü gösterildi. Ozan Kılıç'ın adli kontrol şartıyla da olsa serbest kalması, anlık gerilimin bir nebze düşmesise de, Olay davasının devam edeceği, bu siyasi düellonun henüz bitmediğini açıkça ortaya koyuyor. Genç başkanın özgürlüğe atılmasının önünde ilk adım, adliye onu karşılayan partililerin alkışlarıyla kutlanırken, bu olayın siyasi tarihinin tozlu sayfalarında, genç bir siyasetçinin iktidara karşı mücadelesinin sembol anlarından biri olarak yer aldı.