Siyasi hayatın hız kesmeyen gündeminde, 25 Eylül 2025 tarihli son dakika gelişmesi, dikkatleri Zafer Partisi’ne çevirdi. Türkiye’nin göçmen politikaları başta olmak üzere çeşitli konularda sert duruşuyla bilinen partide, üst düzey bir yöneticinin aldığı karar, siyaset çevrelerinde şok etkisi yarattı. Henüz günün akşam saatleri yaklaşırken (18:25), kamuoyuna duyurulan bu ayrılık haberi, partinin iç dinamiklerine dair spekülasyonların fitilini ateşledi. Bu tür kritik istifalar, genellikle partilerin gelecekteki yol haritaları ve içindeki güç dengeleri hakkında önemli ipuçları taşır. Bu ayrılığın nedeni, zamanlaması ve arkasındaki derin sebepler ise siyaset sahnesinin merakla beklediği en büyük sır perdesi oldu.
Yüksek Gerilim Hattındaki Veda: GİK Üyesi Partiyle Tüm Bağlarını Kopardı
Parti yönetiminde kritik bir görev üstlenen ve Zafer Partisi'nin Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi olarak görev yapan Sevdagül Tunçer, beklenmedik bir kararla siyaset gündemine bomba gibi düştü. Parti içindeki üst düzey pozisyonu nedeniyle kararı daha da önem kazanan Tunçer, ayrılık kararını geleneksel yöntemler yerine modern bir platform üzerinden, yani kendi kişisel sosyal medya hesabı aracılığıyla duyurdu. Bu hızlı ve doğrudan iletişim yolu, siyasi ayrılıkların günümüzde ne kadar anlık ve çarpıcı olabileceğinin de bir göstergesi oldu.
Sevdagül Tunçer, sosyal medya hesabından yaptığı kısa ancak net açıklama ile Zafer Partisi'ndeki görevini noktaladığını ilan etti. Tunçer’in kullandığı ifadeler, sadece bir görevden ayrılışın ötesinde, partisiyle arasında kalan tüm bağları kesin olarak kopardığını ortaya koyuyordu. Tunçer, kamuoyuna yönelik duyurusunda, "Zafer Partisi ile hiçbir bağım kalmamıştır. Kamuoyuna saygılarımla duyururum" sözlerine yer verdi. Bu kesin ve net ifade, herhangi bir mazeret belirtmeden veya bir teşekkür mesajına yer vermeden yapılan bu ayrılığın, aniden ve güçlü bir kararlılıkla alındığını işaret ediyor.
Bu üst düzey istifa, Zafer Partisi'nin gelecekteki yönelimi açısından kritik yorumlara yol açtı. GİK üyeleri, partilerin stratejik kararlarını alan ve genel başkanlık divanı ile taban arasındaki iletişimi sağlayan en önemli kurullarda yer alır. Tunçer'in "hiçbir bağım kalmamıştır" şeklindeki keskin vurgusu, sadece görevden çekilmeyi değil, aynı zamanda partinin ideolojik veya yönetimsel çizgisiyle ilgili derin bir anlaşmazlığı da ima ediyor olabilir.
Geçmişte birçok siyasi partide üst düzey istifalar, büyük krizlerin habercisi olmuş veya o partinin siyasi çizgisinin değişeceğinin sinyallerini vermiştir. 25 Eylül 2025 tarihinde yaşanan bu gelişme, Zafer Partisi'nin 2023 seçimleri sonrasındaki iç yapılanmasında önemli bir dönemeç noktası olarak kabul ediliyor. Bu kararın, parti tabanında nasıl karşılanacağı ve partinin lider kadrosunun bu duruma nasıl bir yanıt vereceği siyasi kulislerin en sıcak tartışma konularından biri haline geldi. Tunçer’in ayrılığı, partinin önümüzdeki yerel veya genel seçim stratejileri üzerindeki potansiyel etkileri açısından da dikkatle takip edilmeyi sürdürecek. Kamuoyuna saygıyla duyurulan bu üst düzey ayrılığın ardındaki gerçek sebepler ve partinin bu ayrılığa yönelik resmi açıklaması, ilerleyen günlerde Türkiye siyasetinin odağında yer almaya devam edecektir.
