Gündem, 25 Eylül 2025 tarihinde Elazığ'dan gelen bir haberle sarsıldı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Gazi Meslek Teknik Anadolu Lisesi'nin görkemli açılışına katılmak üzere şehre geldi. Bu açılış, sadece bir eğitim kurumunun kapılarını aralaması demek değildi; aynı zamanda Türkiye siyasetinin keskin ayrışmalarının, hizmet ve vefa kavramlarının çarpıştığı bir sahneye dönüştü. Özel, kürsüden yaptığı konuşmasında büyük bir nezaketle hazırlandığını belirttiği konuşmanın aksine, törene iştirak etmeyen devlet erkanına ve iktidar partisi yetkililerine yönelik tarihi bir sitem yayımlayarak dikkatleri üzerine çekti. Salonun bir kısmı muhalefet partilerinin yöneticileriyle doluyken, Elazığ'da yaşanan bu eksiklik, siyasi etiğin geleceğine dair derin tartışmaları başlattı.
Protokolün Yokluğu ve Siyasi Vefa Tartışması Başladı
CHP lideri Özgür Özel’in en çarpıcı çıkışı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Elazığ’a kazandırdığı bu kıymetli eserin açılışında Elazığ Valisi ve İl Milli Eğitim Müdürü'nün yer almamasına yönelikti. Özel, gerekli protokol davetlerinin yapıldığını, hatta bugün Amerika’da bulunan Sayın Erdoğan’ın bile davetli olduğunu, partisi ve bakanlarının da davet edildiğini net bir dille ifade etti. Ancak Özel, burada hiçbirinin olmadığını vurgularken, muhalefet partilerinden, özellikle Yeniden Refah Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin Genel Başkan Yardımcıları başta olmak üzere, birçok değerli siyasetçinin davetin manasını bilerek töreni şereflendirdiğini söyledi.
Özel, konuşmasında kendi geçmişinden örnekler vererek bu duruma tepki gösterdi. Yıllarca Manisa'da, 2011'den beri milletvekili olduğunu ve 2009'da belediye başkan adayıyken dahi, seçimlerden birinci çıkamamış bir partinin ana muhalefet partisi milletvekili olarak sayısız açılışa katıldığını anımsattı. Açılışlara, "Bu açılış AK Parti'ye yarar" diye bakmadığını, "Bu açılış millete, Manisa'mıza yarar" diyerek katıldığını belirtti. Özel, Valiyi alkışladığını, bakanı alkışladığını, kim hizmet ettiyse teşekkür ve tebrik ettiğini; siyasetin esasen bu olması gerektiğini vurguladı. Ancak Elazığ'daki bu törende, büyük bir hizmetin açılışının birileri tarafından kıymetinin bilinmediğini dile getirdi.
Kazanma Azminin Bedeli: Cezaevindeki Başkanlara Selam
Özgür Özel, konuşmasının seyrini aniden değiştirerek, açılışı gerçekleştiren asıl isme, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na selam gönderdi. Özel'in sözleri, siyasi gerilimin ulaştığı noktayı gözler önüne serdi. İmamoğlu'nun bu eseri Elazığ'a kazandırmasına rağmen töreni izleyemediğini, maalesef 12 metrekarelik bir zindandan izlediğini aktardı. Özel, İmamoğlu'nun "suçunun" seçim kazanmak olduğunu, bir kez Beylikdüzü’nde ve tam üç kez İstanbul’da Tayyip Erdoğan’ı yenmek olduğunu iddia etti. Bu suçun belki affedilebileceğini, ancak İmamoğlu'nun esas suçunun bir sonraki seçimi kazanmaya azmetmiş olmak olduğunu söyledi.
Elazığ’a kazandırılan bu okulların sadece İmamoğlu’nun eseri olmadığını belirten Özel, Elazığ’da toplam üç okul yapıldığını açıkladı. Bunlardan birini sevgili Mansur Yavaş'ın (Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı) yaptığını ve Milli Eğitim'e teslim edildiğini belirtti. Yapım aşamasında olan üçüncü okulun kararını veren kişinin ise, maalesef İzmir’de cezaevinden bu töreni izleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olduğunu bildirdi. Özel, buraya emek veren ve şu anda cezaevinde olan CHP’nin İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çok sayıda siyasetçisini ve yöneticisini saygıyla selamladığını ifade etti.
Elazığ’ın Sıcak Yüzü ve Geleceğe Yönelik Umut Mesajı
Özgür Özel, protokolün tepkisine rağmen Elazığ halkının kendilerine gösterdiği sıcak karşılamaya dikkat çekti. Havaalanından açılış alanına gelirken, Elazığ'ın yapılan hizmetleri ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendisine döndüğü sıcak yüzü gördüğünü, sahiplendiğini ve selamladığını dile getirdi. Yıllardır Elazığ’a gelip gitmesine rağmen, her seferinde bir öncekinden daha sıcak karşılandığını ve bu sefer kendini Manisa’da saydığını ifade ederek, Elazığlılara ve örgütüne teşekkür etti.
Özel, gençlere hitap ederek konuşmasını sonlandırdı ve Ekrem İmamoğlu’nun meşhur sloganı olan "Umut burada"ya atıfta bulundu. Gençlerin Türkiye’nin umudu olacağını ve yarınları onların kuracağını söyledi. Bu okul binasının sadece betonla ve demirle değil, aynı zamanda umutla yükseldiğini ve bu umudu büyütecek olanların öğrenciler olduğunu belirterek sözlerini tamamladı. Özel’in bu çıkışı, yakın gelecekte Türkiye siyasetinde hizmet etmenin mi, yoksa siyasi ayrışmanın mı ön planda olacağının kritik bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Geçmişte hizmet eden alkışlanırken, şimdi hizmet edenlerin bile törenlerine katılmaktan imtina edilmesi, siyasi kutuplaşmanın tehlikeli boyutlara ulaştığını işaret ediyor. Ancak Özel’in cezaevlerindeki belediye başkanlarına selam göndermesi ve gençlere yüklediği "umut" misyonu, muhalefetin siyasi mücadeleyi keskinleştireceğinin güçlü bir habercisi olarak algılanıyor.
