Türkiye'nin kömür diyarı Zonguldak, bir kez daha yürekleri ağza getiren bir haberle sarsıldı. Kilimli ilçesindeki bir maden ocağından gelen göçük haberi, tüm ülkeyi alarma geçirdi ve gözler bölgeye çevrildi. Gündemin en üst sırasında yer alan bu olay, 25 Eylül 2025 tarihinde öğleden sonra yaşandı ve madenlerdeki güvenlik risklerini bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı. İlk alınan bilgiler, ocakta birden fazla işçinin mahsur kaldığı yönündeydi. Kısa sürede olay yerine ulaşan arama kurtarma ekipleri, zamanla yarışarak yerin metrelerce altındaki karanlıkta can pazarını yaşadı. Bu tarz kazalar ne yazık ki geçmişte de sıklıkla yaşanmış olup, her seferinde büyük umutlarla başlanan kurtarma çalışmalarının sonu merakla beklenmiştir.

Yer Altının Kara Kabusu: Saniyeler İçinde Gelen Facia ve Orhan Maskar'ın Hüzünlü Sonu

Dehşet verici olay, Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait Karadon Müessesesi'nin maden ocağında meydana geldi. Göçüğün yaşandığı nokta, ocak içerisindeki eksi 263 kotu baca kısmıydı ve bu derinlikte tam 5 işçi mahsur kaldı. İhbarın hemen ardından bölgeye polis, jandarma, AFAD ve TTK’nın özel tahlisiye ekipleri hızla sevk edildi. Ekipler, en zorlu koşullarda, nefes kesen bir mücadele başlattı. İşçileri kurtarmak için atılan her adım, yer altındaki karanlıkta verilen bir hayatta kalma savaşına dönüşürken, saatler süren gergin bekleyiş, dışarıdaki aileleri ve tüm kamuoyunu derin bir endişeye sevk etti.

Yaklaşık 3 saat süren kahramanca kurtarma çalışmaları sonucunda ilk güzel haberler gelmeye başladı: Göçük altında kalan 5 işçiden 4'ü sağ olarak çıkarıldı. Bu 4 işçiden biri hafif şekilde yaralanmıştı ve acilen ambulansla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Ancak maalesef, bu sevindirici kurtarma haberlerinin ardından gelen bilgi, tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Ekipler, yoğun çabalarının sonunda, mahsur kalan son işçinin cansız bedenine ulaştı. Ocaktan çıkarılan madencinin cenazesi, aynı hastanenin morguna kaldırıldı. Hayatını kaybeden işçinin isminin Orhan Maskar olduğu öğrenildi.

Kazanın nedeni ise şimdilik bir sır perdesi arkasında. Göçüğün henüz belirlenemeyen bir nedenle oluştuğu ifade edildi. Bu durum, olayın ardındaki ihmal veya teknik aksaklık iddialarını daha da kuvvetlendiriyor. Madencilik sektöründe sıkça yaşanan bu tür ölümlü kazalar, 2025 yılında dahi teknolojik ilerlemelere rağmen iş güvenliğinin hâlâ temel bir sorun olduğunu gösteriyor. Geçmişteki büyük felaketler ve tekrarlayan bu tip olaylar, sektördeki denetimlerin ve güvenlik tedbirlerinin ne kadar hayati olduğunu ortaya koyuyor. Yetkililer şimdi, bu facianın kesin nedenini belirlemek için derinlemesine bir soruşturma başlatmak zorundalar.

Acı Gelecek Yorumu: Güvenlik Mi, Üretim Mi?

Orhan Maskar’ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bu son olay, madencilik sektörünün geleceği hakkında ciddi endişeler doğuruyor. Göçük, TTK Karadon Müessesesi’nin kritik bir noktasında, eksi 263 kotunda yaşandı. Maden kazaları, sadece hayat kaybına neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda ülke ekonomisinin önemli bir parçası olan kömür üretimini de sekteye uğratıyor. Ancak, geçmişteki tecrübeler gösteriyor ki, acil durumlar sonrasında alınan tedbirler genellikle yeterli olmuyor veya zamanla gevşiyor.

Arkadaş Sohbeti Kanlı Cinayete: İki Can Kaybetti!
Arkadaş Sohbeti Kanlı Cinayete: İki Can Kaybetti!
İçeriği Görüntüle

Gözler şimdi, bu kazanın nedenini ortaya çıkaracak resmi incelemelerde olacak. Gelecekte bu tür faciaların önlenebilmesi için, sadece mevcut yönetmeliklere uymakla kalmayıp, işçi sağlığı ve güvenliğini en üst seviyeye taşıyan, sıfır hatayı hedefleyen yeni teknolojilere ve katı denetim sistemlerine geçilmesi elzemdir. Aksi takdirde, Zonguldak'taki bu maden ocağında yaşanan trajik olay gibi, "henüz belirlenemeyen nedenler" yüzünden yitirilen canların haberleri ne yazık ki gündemi meşgul etmeye devam edecek. Orhan Maskar’ın vefatı, yer altındaki zorlu koşullarda çalışan binlerce madenci için hayati güvenlik önlemlerinin bir an önce alınması gerektiğinin son ve en acı uyarısıdır. Tüm kamuoyu, bu iş kazalarının son bulacağı ve her madencinin ailesine sağ salim döneceği günü büyük bir umutla bekliyor.