Ankara'nın siyasi koridorlarında esen rüzgarlar, bir kez daha sert esmeye başladı. CHP'nin kalbindeki bir bina, sadece bir ofis değil; demokrasinin ve bürokrasinin en tuhaf savaşının arenası. Özgür Özel'in kürsüde yükselen sesi, iftiraları, kumpasları ve gizli ittifakları bir bir deşifre ederken, Türkiye'nin nabzı hızlanıyor. Bu açıklama, sadece bir savunma değil; bir meydan okuma, bir hesaplaşma ve bir geleceğin habercisi. Peki, bu sözlerin ardında yatan gerçekler neler ve CHP'nin iktidar yürüyüşü nereye varacak?
13 Eylül 2025'te, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı için Sarıyer'deki eski İstanbul İl Başkanlığı binasına, şimdi genel başkanlık çalışma ofisi olarak kullanılan mekana geldi. Toplantı öncesi yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı'nın Valiliğe binanın yeni adresini girdirmemesiyle ilgili krizin devam ettiğini vurguladı. "Binanın statüsle ilgili Türkiye'nin demokrasi ve bürokrasi tarihinin en açıklanamaz tutumu sürüyor. Partimizi defalarca reddedilmiş bir tedbir kararını aldıranlar buraya kayyum atadılar. O kayyum toplumdan ve partiden büyük tepki aldı. Başta polisle girmem dediği yere polisin biber gazıyla copuyla bu binayı akıllarında yere geçirdiler" diyen Özel, siyasi partilerde tüzel kişiliğin Genel Merkez'de olduğunu hatırlattı. "Biz burayı genel başkan çalışma ofisi olarak belirledik ve adresi bildirdik ama İçişleri Bakanlığı, Valiliğe verdiği talimatla buranın adresini girdirmiyor. Adresi değiştirmek benim bileceğim iş. Ali Yerlikaya'ya şunu soruyorum: Burası İl Başkanlığı ise neden vatandaş gelip burada toplantı yapamıyor? Bizim çalışma ofisimiz ise sizin ne işiniz var, polisin ne işi var?" diye sordu. Bu sözler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı doğrudan hedef alırken, Özel, "Bakanlık, valiliğe buranın adresini girdirmiyor" diyerek bürokratik engeli sert bir dille eleştirdi.
Özel'in konuşması, İstanbul kongresi davasındaki ses kaydını hatırlatarak bomba gibi düştü. "Ses kaydında ne Özgür Çelik var ne başka biri. Oyu bize ver diyen de karşı listede aday. Yeni ses kaydında ‘Sana para verelim, oyu bize ver’ diyorlar. O sesteki kişi, bugün Ak Parti’ye geçen Beykoz Meclis Üyesi. Küçük bir detay vereyim: ‘Oyu bize ver’ diyen kişi de Özgür Çelik’in değil, karşı listenin adayı. Adam kendisi zaten 196 tane delege yazıyorsun, 550-560 kişi aday zaten. Oyunu istedikleri de bugün Ak Parti'ye katılıyor" diyen Özel, ses kaydındaki figürün CHP'den AKP'ye geçtiğini ve Özgür Çelik'in listesinde yer almadığını vurguladı. Bu iddia, kongre sürecindeki şaibeleri yeniden alevlendirdi; Özel, "Bugün Gaziosmanpaşa'da kasasından para çalınan birisi istifa etti. Gaziosmanpaşa'da iki kasa var birisi bizim belediyenin kasası. Bu sabah AKP'nin dolu kasası yüzünden ilçe başkanınız istifa etti. Evin oğlu kasayı çalmış, bunlar polise gitti paranın kaynağı gayrımeşru çıkınca istifa etmek zorunda kaldı. Oğlu soymasa haberimiz olmayacak. Size teslim olursak, sizi rezil etmeden İstanbul'daki mücadeleyi bırakırsak bize yazıklar olsun" diyerek, rakip partiye yüklendi. Özel, CHP’nin kasasından "namus" çıktığını, AKP'nin ise "gayrımeşru" kaynaklarla anıldığını ima etti.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına da yanıt veren Özel, "Millet bariyere de bakınca, Beykoz'a da Bayrampaşa'ya da, bizim elimiz temiz paçamız temiz. Bir bakın sizin paçanızdan ne akıyor? Utanılacak haldesiniz. Ne yaparsanız yapın buradayız, partimizin başındayız. Milletten aldığımız bayrağı yere bırakmayız" dedi. Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun gözaltına alınmasına sert tepki gösteren Özel, "Bir savcı, gözaltı kararı verirken CHP-AKP arasındaki meclis üyesi farkını hesap ediyor. Bu kumpaslar dönecek, iftiralar ayaklarına dolaşacak" ifadesini kullandı. Beykoz ve Gaziosmanpaşa'daki gelişmeleri de hatırlatan Özel, "Ak Parti seçimde kazanamadığı yerleri böyle mi almaya çalışıyor? Buralara mı düştünüz? Buradan bütün Ak Partililere soruyorum: İçinize siniyor mu? 'Kazandık' diyor musunuz?" diye sordu. Bu sözler, CHP'nin yerel yönetimlerini koruma kararlılığını gösterirken, Özel, "Oyunu bize ver diyen kişi bugün Ak Parti'ye katılıyor" diyerek, ses kaydındaki figürün geçişini skandal olarak nitelendirdi.
Özel, 15 Eylül Pazartesi günü görülecek Kurultay davası hakkında, "Kurultay programımız tamamlandı. Bu doğrultuda çalışacağız. Hep birlikte erken seçimi getirmek için mücadele edeceğiz. İktidar yürüyüşümüz bu şekilde devam ediyor" yanıtını verdi. Bu açıklama, CHP'nin kurultay iptal davasına rağmen yol haritasını koruduğunu gösteriyor; Özel, "İktidar değişecek ama biz zalim olmayacağız" diyerek, gelecek vizyonunu çizdi. Konuşmasının sonunda, "Ne yaparsanız yapın buradayız" vurgusuyla, bürokratik engellere meydan okudu. Özel’in bu çıkışı, CHP tabanını motive ederken, sosyal medyada yankı buldu; X'te #ÖzgürÖzel ve #SesKaydıSkandalı etiketleri trend oldu. Bir kullanıcı, "Özel haklı, ses kaydındaki hain AKP'ye kaçtı!" diye yazdı, 10 bin görüntülenme aldı.
Bu açıklama, CHP'nin iç dinamiklerini ve dış baskıları yansıtıyor. Sarıyer'deki bina krizi, 2024 İstanbul İl Kongresi iptali sonrası kayyım atamasıyla başlamıştı; İçişleri'nin adres engeli, "bürokratik darbe" olarak görülüyor. Ses kaydı iddiaları, kongrede Özgür Çelik'in listesine karşı sahtecilik suçlamalarıyla bağlantılı; Özel'in "karşı liste adayı" vurgusu, skandalı tersine çeviriyor. Beykoz Meclis Üyesi'nin AKP'ye geçişi, CHP'den kopuş dalgasını hatırlatıyor; Bayrampaşa operasyonu ise, 13 Eylül'de Mutlu'nun gözaltına alınmasıyla tırmanmıştı. Gaziosmanpaşa'daki "kasa" olayı, CHP'nin "temiz" imajını güçlendirirken, AKP'nin istifası muhalefete malzeme oldu. Özel’in "kumpaslar dönecek" sözü, erken seçim hedefini pekiştiriyor; 15 Eylül kurultay davası, partiyi bölebilir ama Özel, "iktidar yürüyüşü" diye direniyor.
Sosyal medyada fırtına koptu. X'te, #OyuBizeVer etiketiyle binlerce paylaşım; muhalifler, "AKP'ye sığınan hain!" derken, iktidar yanlıları, "Özel iftira atıyor" diye yanıtladı. BirGün, "Özel'den ses kaydı bombası" başlığıyla 20 bin görüntülenme aldı; Halk TV, konuşmayı canlı yayınladı. Bu iddialar, 2028 seçimlerini gölgeliyor; İmamoğlu'nun tutukluluğuyla birleşince, CHP'nin stratejisi test ediliyor. Gelecekte, ses kaydı soruşturması derinleşirse, yeni isimler gündeme gelebilir; Özel'in "buradayız" duruşu, tabanı kenetler. Bu açıklama, sadece bir savunma değil; CHP'nin zafer narası. Sarıyer'deki ofis, direnişin sembolü; Özel’in sözleri, fesatları yenecek mi? Türkiye, bu fırtınayı izliyor; iktidar yürüyüşü, yeni bir sayfa mı açacak?