Edirne’nin pazarları, bir zamanlar bereketin ve neşenin merkeziyken, şimdi ekonomik çaresizliğin sahnesi oldu. Market raflarında indirim kovalayan emekliler, kuyruklarda bir umut ararken, yüzlerindeki endişe Türkiye’nin ekonomik tablosunu özetliyor. Bu sadece bir alışveriş telaşı değil; bir ulusun geçim mücadelesi, bir neslin hayatta kalma çabası. Sebze-meyve kuyrukları, enflasyonun soğuk yüzünü gözler önüne seriyor. Peki, bu feryadın ardında neler yatıyor ve bu kuyruklar nereye varacak?
13 Eylül 2025’te, Edirne’de bir marketin düzenlediği halk gününde, indirimli sebze ve meyve almak isteyen yurttaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. Çarşamba ve Cumartesi günleri halk günü ilan eden market, ekonomik krizden bunalan vatandaşlara nefes aldırmaya çalışıyor. ANKA’nın haberine göre, özellikle emekliler, bu indirim günlerini dört gözle bekliyor; zira maaşlar, artan fiyatlar karşısında erimiş durumda. Emekli Aysu Dakni, kuyrukta beklerken içini döktü: “Çarşamba günleri, indirim günleri olduğu için uygun, biz emekliyi idare ediyor. Çarşamba, Cumartesi indirim günlerini bekliyoruz. Emekli olduğumuz için bize onlar hitap ediyor.” Dakni’nin sözleri, milyonlarca emeklinin ortak feryadı; Türkiye’de 16 milyon emekli, asgari ücretin bile altında maaşlarla geçinmeye çalışıyor. 2025’te en düşük emekli maaşı 12.500 TL civarında, ama bir kilo domates 50 TL, kırmızı biber 70 TL’yi buluyor.
Market müdürü Hasan Ak, yoğunluğun sebebini mevsimsel talebe ve indirimlere bağladı: “Sezon itibarıyla domates, kırmızı biberde insanların alışverişe yönelmesi, dolayısıyla biz Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri taze mal geliyor bize… Çarşamba ve Cumartesi günleri halk günleri yapıyoruz. Halk günlerinde fiyatları daha uygun insanlara sunuyoruz. Müşterilerin beklentilerini bu şekilde karşıladığımızı düşünüyoruz.” Market, kışlık hazırlık yapan yurttaşların ilgisinden memnun; özellikle konserve ve salça için domates-biber talebi patlamış durumda. Ancak bu indirimler, bir damla su gibi; vatandaşlar, “Bir kilo domates 20 TL’ye inse ne olur, maaş yetmiyor” diye yakınıyor. Görüntülerde, yaşlı teyzelerin torbalarını doldurmaya çalışırkenki çaresizliği, kalpleri sızlatıyor.
Türkiye’nin ekonomik tablosu, bu kuyrukların arka planını açıklıyor. 2025’te enflasyon resmi olarak %50’yi aşmış, gayriresmi tahminler %100’e yaklaşıyor. TÜİK’e göre gıda enflasyonu %70; sebze-meyve fiyatları, lojistik maliyetler ve kuraklık nedeniyle rekor kırıyor. Edirne, tarım bölgesi olmasına rağmen, pazar fiyatları büyük şehirlerden farksız; bir kilo soğan 40 TL, patates 30 TL. Emekliler, maaşlarının %60’ını gıdaya harcıyor; kira, fatura ve ilaç masrafları için para kalmıyor. 2024’te başlayan halk günü uygulamaları, marketlerin müşteri çekme stratejisi; ama bu, geçici bir yara bandı. Geçmişte, 2022’deki zincir market indirimleri de benzer kuyruklar yaratmış; İstanbul’da bir markette izdihamda 2 kişi yaralanmıştı. Edirne’nin kuyrukları, bu döngünün devamı; ama emeklilerin sabrı tükeniyor.
Sosyal medyada, Edirne’deki görüntüler fırtına kopardı. X’te #EmekliFeryadı ve #EdirneKuyrukları etiketleri trend oldu. Bir kullanıcı, “Emekli market kuyruğunda, bu mu refah?” diye yazdı, 15 bin görüntülenme aldı. Halk TV’nin videosu, 50 bin kez izlendi; yorumlar, “Hükümet nerede?” ve “Emekliyi unuttular” diye doldu. Muhalifler, “Enflasyon canavarı emekliyi yuttu” derken, iktidar yanlıları, “Marketler indirim yapıyor, daha ne olsun?” diye savundu. CHP Edirne İl Başkanlığı, “Emeklimiz kuyrukta, utanç verici” paylaşımıyla 10 bin etkileşim topladı. Bu görüntüler, hükümetin ekonomi politikalarına tepkileri alevlendirdi; CHP, emekli maaşlarına zam için Meclis’e teklif sunacak.
Edirne’nin bu kuyrukları, bir uyarı zili. Emekliler, halk günlerinde 5 TL ucuza domates almak için yarışırken, sistemin çarkları onları öğütüyor. Gelecekte, enflasyon düşmezse, bu kuyruklar büyüyecek; sosyal patlama riski artacak. Hükümet, 2026 bütçesinde emekliye ek zam sinyali verse de, güven zayıf. Marketlerin indirim günleri, geçici bir rahatlama; ama Aysu Dakni gibi milyonlar, “Maaş değil, sadaka veriyorlar” diyor. Edirne’nin feryadı, Türkiye’nin her köşesine yayılıyor; bu kuyruklar, sadece sebze-meyve için değil, adalet ve refah için de bir çığlık. Emeklinin sesi, Ankara’yı sarsacak mı?
