Dünya

Mozambik'in Kuzeyinde Yeni Göç Dalgası

Mozambik'in gizli ormanlarında, ölümcül saldırılar altında bir halkın çaresiz kaçışı... Korku dolu geceler, terk edilmiş evler ve unutulmuş umutlar birleşince ne oluyor? Bu sarsıcı hikaye, vicdanınızı ayağa kaldıracak – hemen okuyun ve değişimi tetikleyin!

Mozambik'in nemli ormanlarında, rüzgarın uğultulu fısıltıları arasında bir karanlık yayılıyor. Bu karanlık, yaprakların arasından sızan korkunun gölgesi; güneşin altında yanan köylerin dumanı, yarım kalmış hayatların yankısı. Yıllardır süren fırtınaların ortasında, bir ulusun en savunmasızları, en acımasız düşmanla yüzleşiyor: Silah sesleri ve bitmek bilmeyen göç. Her şafak, yeni bir umut vaadi gibi doğuyor, ama ufukta fırtınalar birikiyor – çatışma, açlık ve yardımın gecikmesiyle dolu bir gökyüzü. Bu, sadece bir hikaye değil; insan ruhunun en derin yaralarının nabzı.

Tam burada, Cabo Delgado eyaletinin kuzeyindeki Mocímboa da Praia ilçesinde, Eylül ayında silahlı grupların koordineli saldırıları yüzlerce aileyi yerinden etti. Kaçan insanlar, en yakın erişilebilir ilçeler olan Mueda ve Nangade'ye ulaşıyor, ama bu bölgeler sekiz yıldır süren çatışmaların yükü altında eziliyor ve yeterli destek sağlamak giderek zorlaşıyor. Mueda'da bile, Norveç Mülteci Konseyi (NRC) son birkaç haftada 1.767 ailenin geldiğini kaydetti; Nangade ilçesinde 595 aile, Montepuez'de ise 334 aile sayıldı. Bu rakamlar, sadece sayılar değil; her biri bir annenin kollarındaki bebek, bir babanın sırtındaki yük, bir çocuğun korku dolu gözleri.

Yeni gelenlerin temposu dur durak bilmiyor. Geçen haftadan beri Mueda'daki Mpembe yerinden edilmişler sitesi, 171 yeni aileye ev sahipliği yaptı. NRC ekipleri o Salı sabahı 47 yeni gelen aileyi destekledi; dağıtım sona erdiğinde başka 49 aile daha varmıştı. Perşembe sabahı ise 75 yeni aile ulaşmıştı. Eduardo Mondlane sitesi, Mueda kasabasının kalbine daha yakın konumda, son günlerde yaklaşık 220 aileye kapılarını açtı ve her gün yenileri geliyor; sadece Salı ile Perşembe arasında 322 ek aile buraya yerleşti. Mpembe sitesinde, omuzlarında uyuyan bebeklerle oturan kadın grupları, o sabah Mocímboa da Praia mahallelerinden yenilenen saldırılar sonrası kaçmıştı. Bu, onların ilk kaçışı değil; 2022'de Mocímboa'daki saldırılardan sonra Montepuez'e, daha güneydeki bir şehre sığınmış ve sonra eve dönmeyi başarmışlardı. Ama bu sefer ulaşım maliyeti imkansız kıldı.

"Bir kişiye kamyona binmek için 300 metikal [5 ABD Doları] gerekiyor," diye açıkladı bir kadın. "Ailemiz için bu 1.700 metikal demekti. Sadece Mpembe'ye kadar gelebildik." Bu sözler, sadece bir şikayet değil; bir halkın çaresizliğinin özeti. Aileler, ormana kaçıp saatlerce saklanıyor, sonra geriye dönüp evlerini kül buluyor. Komşularının boynunun kesildiğini görenler, "Rastgele seçtiler, biz de olabilirdik," diye fısıldıyor. Thomas gibi bir baba, karısı ve üç çocuğuyla ormana sığınmış, sonra birkaç eşya toplamak için dönmüş; yan komşusunun cesedini görünce sonsuza dek ayrılmaya karar vermiş. Lyanda sitesine arabayla doğrudan ulaşmışlar, ama orada da 2022'de inşa edilen geçici barınaklarda daracık bir alan bulmuşlar. Dumanı tüten bir ocak, iki tahta yatak, birkaç elbise ve tencere arasında, NRC'nin çeki yardımıyla o sabah aldığı pirinç torbaları ve kovalarla idare ediyorlar.

Yeni gelenler için geçici barınaklar bir lüks. Mpembe sitesinde özel geçiş barınakları yok; aileler, dönen, başka sitelere geçen ya da akrabaların yanına yerleşen yerinden edilmişlerin terk ettiği barınakları aramak zorunda. Bu barınaklar genellikle kötü durumda, ama acil seçenek bu. Lyanda'da, Lazarro ailesi gibi yeni gelenler, karısı ve beş çocuğuyla bir gün önce ulaşmış. Hiçbir şeyleri yok: Ne pişirme aracı, ne yiyecek, ne battaniye. "Kaçabildiğimiz kadar kaçtık," diyor Lazarro. "Ormana daldık, saatlerce saklandık. Geri döndüğümüzde evimiz yanıyordu." Geçici barınaklar aşırı kalabalık; aileler sınırlı alanı paylaşıyor, temiz suya erişim yok, sanitasyon yetersiz, sağlık hizmetleri sınırlı. Okullar aşırı dolu, birçok çocuk eğitimden mahrum.

NRC ekipleri sahada, gece gündüz çalışıyor. Ayuda en Acción ve AB İnsani Yardımı ile ortaklıkta, yeni gelen ailelere 6.500 metikal (yaklaşık 100 ABD Doları) değerinde çek dağıtıyor; bu, yerinden edilmelerin ilk iki haftasını atlatmalarına yardımcı oluyor. Üstelik NRC, onaylanmış yerel tedarikçileri siteye getiriyor ki aileler kilometrelerce yürümek veya ulaşım ücreti ödemek zorunda kalmasın. Çek sistemi, seçimi ve onuru geri getiriyor; sabit bir kit yerine, aileler o an en ihtiyaç duyduklarını seçiyor: Brandalar ve fenerler, sabun, kova ve bidonlar, plastik sandalyeler, pirinç, fasulye, yemek yağı, domates salçası ya da bebek bezi. Paralel olarak, AeA koruma personeli, ek desteğe ihtiyaç duyan vakaları belirliyor: Psikolojik ilk yardım, yönlendirmeler ve en yakın hastanelere veya hizmetlere ulaşım için mali destek.

Gelenler devam ettikçe, kayıt ve dağıtım ekipleri paralel çalışıyor. Şu anda yaklaşık 3.260 aileye acil yardım hedefleniyor. Ama temel hizmetlerin eksikliği, her şeyi daha da zorlaştırıyor. Geçiş sitelerinde su yok, tuvaletler yetersiz, çocuklar hastalıklarla boğuşuyor. Sekiz yıldır süren çatışma, bölgeyi paramparça etti; toplamda 1,3 milyondan fazla insan yerinden edildi, 2025'te ise Temmuz-Ağustos aylarında 60 binden fazla kişi, yarısı çocuk, yeni saldırılardan kaçtı. Mart ayında Cabo Delgado'daki silahlı saldırılar yüzde 155 artmış, 52 atrocite 153 kaçırma ve 39 öldürme ile sonuçlanmış. Üstüne üstlük, Chido, Dikeledi ve Jude siklonları üç ayda 1,4 milyondan fazla insanı etkilemiş, evleri, okulları, sağlık merkezlerini ve tarlaları yok etmiş.

Yardım kaynakları ise hızla tükeniyor. Mozambik'in 2025 İnsani Yanıt Planı, Eylül 2025 itibarıyla sadece yüzde 15 fonlanmış; 413,4 milyon ABD Doları'ndan sadece 62 milyon toplanmış. Bu, kuruluşların operasyonlarını küçültmesine yol açıyor, tam ihtiyaçlar patlarken. NRC Ülke Direktörü Ana Paula Gameiro, "Yeni göç dalgası, zaten gergin sistemi ezdi. Aileler hiçbir şeyle geliyor, fon eksikliği yüzünden herkese ulaşamıyoruz. Yanıtımızı büyütmek için acil fon lazım," diyor. Gameiro'nun sözleri, sahadaki ekiplerin yorgun yankısı; onlar, kendi güvenliklerini riske atarak, çatışma bölgelerinde dolaşıyor, sellerle engellenen yollarda yardım taşıyor.

Bu krizin kökeninde, 2017'den beri süren Cabo Delgado şiddeti yatıyor; gaz zenginliği vaat eden bölge, cihatçı grupların hedefi oldu. 2025'te şiddet dalgası, Chiúre, Ancuabe ve Muidumbe ilçelerinde 46 binden fazla kişiyi yerinden etti; en kötüsü Chiúre'de, 42 binden fazla kişi, yarısı çocuk, Bairro Micone ve Bairro Namicir gibi aşırı kalabalık alanlara sığındı. Aileler, derme çatma barınaklarda, yiyecek, temiz su ve tıbbi bakım olmadan hayatta kalmaya çalışıyor. BM'ye göre, Ocak'tan beri 95 binden fazla kişi güvensizlikten kaçtı; insani erişim giderek kırılganlaşıyor. Uluslararası hukuk, sivillerin güvenli sığınak aramasını garanti etse de, belgesizlik ve zorla yerleştirme koruma risklerini artırıyor.

Kişisel hikayeler, bu felaketin kalbi: Bir anne, hasadını satmaya hazırlanırken silah sesleri duyup koşarken gözyaşı döküyor; bir baba, Ocua köyünden kaçarken "Herkes koşmaya başladı," diyor. Topluluklar, kendi aralarında ekmek paylaşıyor, hikâyelerle moral veriyor – ama dirençleri kırılgan. Güneydeki kamplarda çocuklar çamurda oynuyor, ama açlık ve hastalık her an vurabilir. NRC, acil öncelikleri sıralıyor: Hızlı yanıt mekanizmaları, beslenme merkezleri, su-sanitasyon altyapısı, eğitim ve koruma hizmetleri. Orta vadede, iklim dayanıklılığı, çatışma çözümüne diplomatik baskı şart – yoksa 2026'ya kadar 1 milyondan fazla insan mahsur kalacak.

Uluslararası toplum, bu yalvarışı duymalı: Fonlar akmalı, erişim engelleri kalkmalı, ortaklıklar güçlenmeli. Saha gönüllüleri, krizin yüzü – yorgun gözlerindeki ateş, ilham kaynağı. Gameiro'nun uyarısı yankılanıyor: Fon kesintileri, aileleri ölüme terk ediyor. Bu sonbahar, felaketi önlemek için son fırsat; yoksa ormanlar, daha fazla gözyaşıyla dolacak.

Ama umut, tamamen sönmüş değil. NRC'nin çabaları, her çekle, her lokmayla bir zafer. Sitelerde aileler gülüyor, plan yapıyor – yarın için. Bu direnç, bir fırtına; söndürmek yerine beslenmeli. Dünya, izlememeli; katılmalı. Mozambik'in kuzeyi, sadece bir coğrafya değil; insanlık aynası. Ve bu aynada, empati kazansın. Kriz kapıda, ama kurtuluş mümkün – yeter ki eller uzansın.

< type="adsense" data-ad-client="ca-pub-3348434846257114"> #auto-ads