Nijerya'nın kuzeyinde artan isyancı saldırıları, sadece yerel bir güvenlik krizi değil; bölgesel istikrarı sarsan ve açlık krizini on yılın en yüksek seviyelerine taşıyan bir felaket olarak küresel alarm zillerini çalıyor. 25 Kasım 2025'te Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yayınlanan rapora göre, Jama’at Nusrat al-Islam wal-Muslimin (JNIM, El Kaide bağlantılı) ve Batı Afrika'daki İslam Devleti (ISWAP) gibi grupların saldırıları, kırsal toplulukları ekonomik ve güvenlik baskısı altına soktu. Bu gruplar, açlığı sömürerek nüfuzlarını genişletme peşinde; WFP Ülke Direktörü David Stevenson, "Topluluklar tekrarlanan saldırılar ve ekonomik stres altında eziliyor. Aileleri besleyemezsek, artan umutsuzluk isyancı grupların açlığı sömürmesine yol açacak ve Batı Afrika genelinde güvenlik tehdidi yaratacak" diyor. Raporda, 2026'nın açlık mevsimi (Haziran-Ağustos) için 35 milyon Nijeryalının şiddetli gıda güvensizliğiyle yüzleşeceği öngörülüyor –bu, kaydedilen en yüksek rakam. Özellikle Borno, Adamawa ve Yobe eyaletlerinde 6 milyona yakın kişi kriz seviyesi açlık (IPC Faz 3 veya üzeri) yaşayacak; Borno'da ise 15 bin kişi felaket açlık (IPC Faz 5, kıtlık benzeri koşullar) eşiğinde. Bu rapor, sadece istatistiksel bir uyarı değil; WFP'nin kuzeydoğuda 1 milyona yakın kişiye yardım ettiği programların fon eksikliği nedeniyle Temmuz'da küçültülmesiyle, 300 binden fazla çocuğun etkilendiği bir acil durumun habercisi. Peki, bu saldırılar nasıl açlık döngüsünü tetikliyor, WFP'nin müdahaleleri ne durumda ve bölgesel istikrarı kurtarmak için ne yapılmalı? Bu korkutucu tablonun tüm katmanlarını, veriler ve uzman analizleriyle birlikte derinlemesine inceleyelim; çünkü Nijerya'daki bu kriz, Sahel'den Afrika Boynuzu'na uzanan bir domino etkisi yaratma potansiyeli taşıyor.

Nijerya'nın kuzeyindeki isyancı aktivitelerin artışı, 2025 boyunca hız kazandı ve güvenlik dengelerini altüst etti. JNIM, geçen ay Nijerya'da ilk saldırısını düzenlerken, ISWAP Sahel genelinde genişleme stratejisi izliyor. Raporda belirtilen son olaylar, doğu kırsalında bir tugay komutanının öldürülmesi ve kuzeydeki kamu okullarına yönelik saldırılar –bu saldırılarda birkaç öğretmen öldü, yüzlerce okul kızını kayıp– olarak sıralanıyor. Bu saldırılar, sadece can kaybı değil; tarım arazilerine erişimi engelleyerek gıda üretimini baltalıyor ve toplulukları açlık döngüsüne hapsediyor. WFP, bu grupların açlığı bir silah olarak kullandığını vurguluyor; zira ekonomik stres altındaki kırsal çiftçiler, isyancıların vaatlerine –güvenlik veya yardım– kapılma riski taşıyor. Stevenson'ın ifadesi, bu sömürünün boyutunu özetliyor: "Açlık, isyancıların nüfuzunu genişletmek için mükemmel bir araç; eğer aileleri besleyemezsek, umutsuzluk istikrarsızlığı körükleyecek." Bu dinamik, Nijerya'yı Batı Afrika'daki istikrarsızlık hattının merkezine yerleştiriyor; Sahel'deki çatışmaların (Mali, Burkina Faso) Nijerya'ya sıçraması, bölgesel bir güvenlik felaketi yaratabilir. Raporda, bu tehdidin Afrika Boynuzu ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi komşu bölgeleri de etkileyeceği belirtiliyor; zira mülteci akınları ve gıda fiyatlarındaki artış, sınır ötesi dalgalanmalara yol açıyor. 2025'in ilk yarısında, kuzey Nijerya'da 500'den fazla saldırı kaydedildi; bu, 2024'e göre yüzde 30'luk bir artış ve açlık krizini derinleştiren bir faktör.

Açlık krizinin en vahim boyutu, kuzey eyaletlerindeki projeksiyonlarda yatıyor ve raporu bir felaket senaryosuna dönüştürüyor. Cadre Harmonisé gıda güvenliği analizine göre, 2026 açlık mevsiminde 35 milyon Nijeryalı şiddetli gıda güvensizliğiyle (IPC Faz 3 veya üzeri) yüzleşecek –bu, ülke tarihindeki en yüksek rakam. Kuzeyin kırsal tarım toplulukları, on yılın en kötü açlık koşullarını yaşıyor; Borno, Adamawa ve Yobe'de 6 milyona yakın kişi kriz seviyesi açlık veya daha kötüsüyle boğuşacak. Özellikle Borno eyaletinde durum katastrofik: 15 bin kişi IPC Faz 5'te (felaket açlık, kıtlık benzeri koşullar) yer alacak ve bu, 2016-2017 Boko Haram krizinden beri görülen en yüksek seviye. Çocuklarda yetersiz beslenme oranları alarm verici; Borno, Sokoto, Yobe ve Zamfara eyaletlerinde en yüksek oranlar kaydediliyor –bu eyaletlerde 5 yaş altı çocukların yüzde 20'sinden fazlası akut yetersiz beslenmeyle karşı karşıya. Raporda, bu krizin nedenleri detaylıca sıralanıyor: İsyancı saldırılar tarım faaliyetlerini durdururken, iklim değişikliği (kuraklık ve sel) hasadı vuruyor; ekonomik stres ise gıda fiyatlarını yüzde 50 artırdı. WFP, kuzeydoğuda 1 milyona yakın kişiye gıda ve beslenme yardımı sağlıyor; ancak fon eksikliği Temmuz'da programları küçülttü ve 300 binden fazla çocuğu etkiledi. Üçüncü çeyrekte, kapalı klinik bölgelerinde yetersiz beslenme seviyesi "ciddi"den "kritik"e yükseldi; bu, çocukların hayatta kalma riskini iki katına çıkarıyor. Eğer Aralık ayına kadar ek fon gelmezse, WFP'nin acil yardım kaynakları tükenecek ve 2026'da milyonlarca kişi desteksiz kalacak –bu da açlık döngüsünü kalıcılaştıracak.

WFP'nin müdahaleleri, krizin ölçeğine rağmen sınırlı kalıyor ve raporu acil bir fon çağrısıyla bitiriyor. Kuzeydoğuda 1 milyon kişiye gıda ve beslenme desteği sağlayan WFP, Temmuz'daki küçültmeyle 300 bin çocuğun programlardan dışlandığını belirtiyor; bu çocuklar, yetersiz beslenme taramalarından mahrum kaldı ve kliniklerdeki durum "kritik" seviyelere ulaştı. Raporda, fon eksikliğinin açlık krizini derinleştirdiği vurgulanıyor: "Kaynaklar Aralık'ta tükenecek; 2026'da milyonlarca kişi hayati destekten yoksun kalacak ve istikrarsızlık artacak." WFP, acil fon çağrısı yaparak, gıda yardımlarının sürdürülmesini ve beslenme programlarının genişletilmesini talep ediyor. Bu müdahaleler, sadece gıda paketi dağıtımı değil; tarım desteği, su ve sanitasyon projeleriyle bütünleşik bir yaklaşım içeriyor. Örneğin, Borno'da WFP, 50 bin aileye tohum ve gübre dağıtarak tarımı canlandırmaya çalışıyor; ancak saldırılar bu çabaları baltalıyor. Raporda, uluslararası toplumdan –AB, ABD ve BM– ek kaynak bekleniyor; zira Nijerya'nın açlık krizi, küresel gıda fiyatlarındaki dalgalanmaları da etkiliyor. WFP'nin çağrısı net: "Acil fon, sadece açlığı önlemekle kalmayacak; isyancıların sömürüsünü engelleyerek bölgesel istikrarı koruyacak."

Bu krizin bölgesel yansımaları, Nijerya'yı Sahel'in istikrarsızlık hattının merkezine yerleştiriyor ve raporu küresel bir uyarıyla taçlandırıyor. İsyancı grupların açlığı sömürmesi, JNIM ve ISWAP'ın Sahel'den Nijerya'ya genişlemesini hızlandırabilir; bu da Mali ve Çad gibi komşuları tehdit eder. Mülteci akınları, zaten 1,5 milyon Nijeryalının evini terk ettiği bir ortamda, sınır ötesi gerilimi artırıyor. Raporda, bu döngünün "güvenlik tehdidi olarak Batı Afrika'yı aşacağı" belirtiliyor; zira açlık, radikalleşmeyi besliyor ve çatışmaları ihraç ediyor. WFP, bu zinciri kırmak için entegre bir strateji öneriyor: Gıda yardımıyla birleşik güvenlik operasyonları ve tarım yatırımları. Ancak, fon eksikliği bu çabaları baltalıyor; Stevenson, "Açlık, istikrarsızlığın yakıtı –eğer besleyemezsek, isyancılar kazanır" diye uyarıyor. Bu yansımalar, Afrika Birliği ve ECOWAS'ı harekete geçirmeli; zira Nijerya'nın çöküşü, kıtanın gıda koridorunu vurur.

Trump Venezuela'yı Vuracak mı? ABD'nin Arka Bahçesi Politikası Ne Anlatıyor?
Trump Venezuela'yı Vuracak mı? ABD'nin Arka Bahçesi Politikası Ne Anlatıyor?
İçeriği Görüntüle

Bu rapor, Nijerya'nın kuzeyindeki açlık ve istikrarsızlık krizini acilen ele alma çağrısı niteliğinde; 35 milyonluk gıda güvensizliği projeksiyonu, 6 milyonluk kriz seviyesi ve Borno'daki 15 bin felaket açlık vakası, felaketin boyutunu gösteriyor. WFP'nin Aralık fon uyarısı, uluslararası toplumun vicdanını test ediyor; zira bu kriz, sadece Nijerya'nın değil, Sahel'in ve Afrika'nın kaderini belirleyecek. Stevenson'ın sözleri yankılanıyor: "Aileleri besleyemezsek, umutsuzluk istikrarsızlığı körükleyecek." 25 Kasım 2025'te yayınlanan bu rapor, hala taze; acil fonlar gelmezse, 2026 açlık mevsimi kıtlık felaketine dönüşebilir. Gözler BM'de, umutlar ise gıda yardımlarında –çünkü açlık, barışın en büyük düşmanı.