Bugün saat 12:59’da Kütahya’nın Simav ilçesinde meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki deprem, İstanbul, İzmir ve birçok şehirde şiddetli şekilde hissedilerek paniğe yol açtı. Depremin ardından, AFAD’ın merkez üssünü Kütahya Simav olarak açıklamasıyla birlikte, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un sadece 6 gün önce yaptığı “Asıl deprem Kütahya’nın Simav ilçesinde bekleniyor” uyarısı, bir kez daha gündemin merkezine oturdu.
Üşümezsoy, geçtiğimiz hafta Sözcü TV’de katıldığı bir programa konuk olarak, özellikle Kütahya-Simav hattına dikkat çekmiş, bu bölgede deprem riskinin yüksek olduğunu vurgulamıştı. Yaptığı açıklamalarda, Simav ve çevresinin fay hatları ve zemin yapısı nedeniyle büyük deprem riski altında olduğunu, hatta 6.8 büyüklüğüne varan bir depremin düşük ihtimal de olsa mümkün olduğunu belirtmişti. Ancak, daha olası senaryonun büyüklüğü 6.5’in altında, art arda iki ayrı deprem şeklinde gerçekleşebileceğini ifade etmişti.
Bugün yaşanan 5.4 büyüklüğündeki deprem, Üşümezsoy’un uyarılarının ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Depremin, yerin 8.4 kilometre derinliğinde gerçekleştiği ve geniş bir alanda hissedildiği belirtildi. Kandilli Rasathanesi de aynı büyüklüğü teyit etti.
Üşümezsoy, daha önce de 23 Nisan’da İstanbul’da yaşanan 6.2’lik depremi 20 gün önceden tahmin etmiş, bu konudaki başarılı öngörüleriyle dikkat çekmişti. Kütahya’nın Simav, Gediz, Altıntaş, Tavşanlı ve Dumlupınar gibi ilçeleri, fay hatlarına yakınlıkları ve zemin yapıları nedeniyle yüksek deprem riski altında bulunuyor. Özellikle Simav ve Gediz, geçmişte yaşanan şiddetli depremlerle biliniyor.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, son dönemde yaptığı açıklamalarda, Balıkesir Sındırgı hattının da genellikle bilinmeyen ancak risk taşıyan bir bölge olduğunu, bu noktaya özellikle dikkat çekmek istediğini söylemişti. Üşümezsoy, son depremlerle yaklaşık 200 kilometrelik bir yüzeyin yırtıldığını, kırılmanın Simav’ın altına doğru ilerlediğini belirtmiş, bu durumun bölgedeki deprem riskini artırdığını vurgulamıştı.
Depremin ardından, vatandaşlar arasında panik ve endişe hızla yayılırken, uzmanlar, deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayanların bilinçli ve tedbirli olmaları gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Üşümezsoy, yaptığı çalışmalar ve saptamalarla birçok depremi yerinde bilmesi nedeniyle, birçok vatandaşın güvenini kazanmış durumda.
Geçmişte de benzer öngörülerde bulunan Üşümezsoy, deprem riski taşıyan bölgelerdeki fay hatlarının hareketliliğini ve olası senaryoları bilimsel veriler ışığında değerlendirerek, toplumu bilinçlendirme çabalarını sürdürüyor. Bugün yaşanan deprem, bir kez daha, deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayanların her an hazırlıklı olmaları gerektiğini gösterdi.
Peki, Üşümezsoy’un geleceğe dair uyarıları neler? Bölgede daha büyük bir deprem riski var mı? Uzmanlar, deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayanların nelere dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor? Bu soruların yanıtları, deprem gerçeğiyle yüzleşen Türkiye için hayati önem taşıyor.