Gerçek Gündem Haberleri

İmralı'ya Ziyaret Kararı Çıktı: Düğüm Saatler İçinde Çözülüyor!

Son dakika bombası! TBMM komisyonu İmralı'ya gitme kararı aldı, Abdullah Öcalan ile yüz yüze görüşme kapıda mı? Bahçeli'nin çağrısı sonrası AKP, MHP ve DEM Parti evet derken CHP çekildi. Barış süreci yeniden mi başlıyor, tüm detaylar burada – merakla beklenen gelişme!

Türkiye'nin uzun yıllardır en hassas ve tartışmalı konularından biri olan Kürt sorunu ve çözüm süreci bağlamında, İmralı Adası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşme meselesi yeniden gündemin zirvesine oturdu. Özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sürpriz şekilde yaptığı "Gerekirse ben giderim" çıkışının ardından başlatılan süreç, bugün TBMM'de kurulan Milli Kardeşlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu'nda kritik bir eşik aştı. Komisyon, İmralı'ya ziyaret gerçekleştirme kararı aldı ve bu kararın birkaç saat içinde netleşerek birkaç gün içinde hayata geçirilmesi bekleniyor.

Komisyonun bugünkü toplantısında, SEGBİS yani sesli ve görüntülü bilişim sistemi üzerinden görüşme önerisi kesin olarak reddedildi. Bunun yerine doğrudan yüz yüze ziyaret tercih edildi. Oylama sonucunda 32 evet oyuna karşı sadece 2 hayır oyu çıktı; hayır diyenler DSP ve DP olurken, 3 çekimser oy kullanıldı. Bu oylama, komisyonda salt çoğunluk esas alınarak yapıldı ve nitelikli çoğunluk aranmadı. Kararın ardından siyasi partiler, yarın isimlerini Meclis Başkanlığı'na bildirecek ve ziyaret tarihi kısa sürede kararlaştırılacak. Böylece İmralı düğümü, tam anlamıyla çözülme aşamasına geldi.

Bu sürecin fitilini ateşleyen isim ise hiç şüphesiz Devlet Bahçeli oldu. Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı çağrı sonrası MHP cephesi hızlı hareket etti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, partilerinin İmralı ziyaretine katılmak istediğini açıkça duyurdu ve bugün komisyonda MHP'yi temsil edecek ismin kendisi olduğunu açıkladı. Yıldız, oylama konusunda da net konuştu: "Madem adaya gideceğiz bir karar alınacak oylama yaparız ama nitelikli çoğunluk aranmaz." Ayrıca, "En köklü parti CHP'nin katılmalarını isteriz, MHP adına ben gideceğim." diyerek diğer partilere de çağrıda bulundu.

Gözler doğal olarak AKP'ye çevrilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçeli'nin çağrısına komisyonu işaret ederek yanıt vermiş ve AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, MHP'li kurmaylarla yaptığı görüşmede partilerinin tutumunu netleştirmişti: "Parti olarak Cumhur İttifakı ile birlikte İmralı ziyaretine olumlu fikir beyan ediyoruz." Bu açıklama, Cumhur İttifakı'nın ortak hareket edeceği sinyalini verdi ve ziyaretin gerçekleşmesinde belirleyici oldu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlık yaptığı toplantı, başlangıçta açık olarak sürerken, hassas konuların görüşülmesi gerekçesiyle kapalı oturuma geçildi. Kurtulmuş, bu geçişi oylatırken şöyle dedi: "Bundan sonraki süreçte özellikle geçtiğimiz 17 toplantıda ele alınan, gerek bakanlarımızın gerek MİT başkanımızın bilgilendirmesi çerçevesinde o konuların ele alınması, bazı konuların açık bir şekilde konuşulabilmesi adına bundan sonra oturumun kapalı olması için oylarınıza sunuyorum." Kapalı oturum kararı, AKP, MHP, DEM Parti ve Yeni Yol Partisi'nin evet oylarıyla kabul edildi.

Ancak bu kapalı oturum kararı, muhalefet cephesinde tepki çekti. Özellikle CHP, komisyon heyetine üye vermeyi doğru bulmadığını açıklayarak toplantıyı terk etti. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kararlarını şu sözlerle gerekçelendirdi: "İmralı'ya gidişin konuşulacağı bir toplantının milletimizden gizlenerek yapılmasının doğru olmadığını ifade etmek isterim. Burada herkesin her siyasi partinin pozisyonunu açık şekilde ortaya koyması önemlidir. CHP olarak Komisyon heyetine üye vermeyi doğru bulmuyoruz. Sadece beş milletvekilinin adaya gitmesi yerine teknolojik imkanlardan yararlanarak daha kolay bir sürecin yürütülmesi mümkündür. Toplum, kayyumların kaldırılması, AYM ve AİHM kararlarının uygulanması gibi olmazsa olmaz, kolay ilk adımların atılmadığı bu süreçte bu ısrarın çözüme hangi katkıyı yapacağına ikna değildir." CHP'nin yanı sıra EMEP, TİP, DSP ve DP de kapalı oturuma ret oyu verdi.

DEM Parti ise sürece tam destek verdi ve CHP'nin çekilmesine sert tepki gösterdi. DEM Parti Grup Başkanvekil Gülistan Kılıç Koçyiğit, tarihi bir fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "Bu sorunun çözülmesi için katkı veriyoruz. Tarihi cesur insanlar yapar cüret edenler yapar. Doğru tarafta duranlar yazar. Tarihi eşikteyiz bu ülkenin geleceği için barışı için özgürlüğü için özlediğimiz uğruna mücadele ettiğim demokratik ülke için sorumluluk alacak mıyız almayacak mıyız sorumluluk alanları da tarih yazacak almayanları da."

CHP cephesinden dün gelen açıklamalar da dikkat çekiciydi. Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır bir programda, "Yarın kararımız ülkemizin ve yurttaşlarımızın vicdanını zedelemeyecek bir karar olacaktır." demişti. Murat Emir ise toplantı öncesi, "Herkes 'çözüm' konuşuyor, ama ortada tek bir somut dosyada bile adım yok." diyerek somut adımların atılmadığını eleştirmişti.

Komisyonun bugüne kadarki 17 toplantısında Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve MİT Başkanı gibi üst düzey isimler bilgilendirme yapmıştı. Bu kapalı bilgilendirmeler, ziyaret kararının zeminini hazırladı. Şimdi tüm gözler, ziyaret heyetinin kimlerden oluşacağına ve Abdullah Öcalan ile yapılacak görüşmenin içeriğine çevrilmiş durumda. Bu ziyaret, yıllardır kilitlenen çözüm sürecinde yeni bir kapı aralayabilir mi? Yoksa sadece sembolik bir adım mı kalacak? Türkiye, nefesini tutmuş bekliyor. Gelişmeler anbean takip ediliyor ve önümüzdeki birkaç gün, ülkenin siyasi tarihine damga vuracak nitelikte görünüyor.

Bu karar, özellikle terörle mücadele ve barış arayışları bağlamında uzun süredir beklenen bir hamle olarak değerlendiriliyor. Cumhur İttifakı'nın ortak iradesi ile DEM Parti'nin katılımı, ziyaretin geniş bir siyasi temsille gerçekleşeceğini gösteriyor. Öte yandan muhalefetin bölünmüş tutumu, sürecin ne kadar kırılgan olduğunu da ortaya koyuyor. İmralı'ya gidilecek heyetin belirlenmesi ve ziyaretin gerçekleşmesiyle birlikte, Abdullah Öcalan'dan gelecek mesajlar milyonları etkileyebilir. Barış umutları yeniden yeşerirken, toplumun vicdanındaki soru işaretleri de devam ediyor: Bu adım, kalıcı bir çözüme mi dönüşecek yoksa geçici bir rahatlama mı sağlayacak?

Siyasi kulislerde konuşulanlara göre, ziyaretin birkaç gün içinde gerçekleşmesi yüksek ihtimal. Partiler isimlerini yarın bildirecek ve takvim hızla işleyecek. Türkiye'nin en karmaşık düğümlerinden biri, tam da bu kritik günlerde çözülme sinyalleri veriyor. Bu gelişme, sadece iç politikayı değil, bölgesel dengeleri de etkileyecek potansiyele sahip. Herkesin merakla beklediği o an, kapıda...