Teknoloji ve hızlı ticaret dünyasının yakından takip ettiği, bir zamanlar 12 milyar dolarlık devasa bir değere ulaşarak küresel pazarda fırtınalar estiren Getir'in Türkiye’deki akıbeti, tüm dengeleri alt üst eden bir gelişmeyle sarsıldı. Yalnızca bir yıl önce, Abu Dhabi merkezli büyük bir yatırım fonunun kontrolüne geçen bu dev markanın, ülkedeki operasyonlarından hızla ve toplu halde çıkma kararı aldığı ortaya çıktı. Finans çevrelerinde büyük bir şaşkınlık yaratan bu gelişme, yabancı sermayenin Türkiye pazarındaki risk algısını ve küresel hızlı teslimat sektörünün yaşadığı büyük dönüşümü gözler önüne serdi. Takvimler 21 Eylül 2025'i gösterirken, Doların 41,38 TL, Euro’nun 48,63 TL ve Altın gramının 4.903,41 TL olduğu bu hareketli ekonomik ortamda, Getir’in iştirakleri için yürütülen gizli pazarlıklar, iş dünyasının en sıcak gündemi haline geldi.
Bu şok edici geri çekilmenin kökeninde, Getir’in yaşadığı finansal ve stratejik kırılmalar yatıyor. Geçmişte, özellikle pandemi döneminde hızla büyüyerek 2022 yılında tam 12 milyar dolar değere ulaşan Getir, uluslararası arenada Türkiye’nin en parlak teknoloji yıldızlarından biri haline gelmişti. Ancak sonraki süreçte, küresel tüketici talebindeki düşüşle birlikte hızlı bir küçülme ve yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu zorlu süreçte şirket, yurt dışı operasyonlarını tamamen kapatarak yeniden yapılanmaya yönelmişti. Bu küçülmenin ardından, Getir’in kaderi, 27 Eylül 2024 tarihinde Abu Dhabi merkezli yatırım fonu Mubadala’ya satılmasıyla değişmişti. Devir işlemi, 28 Eylül 2024 itibarıyla resmi olarak onaylanmıştı. Bu, Mubadala’nın 2021 yılında başlattığı ve Getir’in neredeyse tüm iştiraklerinde kontrolü sağladığı büyük bir yatırım hamlesinin son aşamasıydı.
Ancak, Mubadala’nın bu büyük yatırımına sahip çıkma süresi oldukça kısa sürdü. Resmi devir teslimden üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden, Mubadala’nın, Türkiye’deki Getir Perakende, Getir Araç ve Getir Finans iştiraklerinden çıkmak için potansiyel alıcılarla görüşmeler yürüttüğü ortaya çıktı. Bu durum, Körfez sermayesinin Türkiye’deki hızlı teslimat pazarından beklenmedik bir hızla vazgeçtiğini gösteriyor ve dev fonun beklediği kârlılık oranlarına ulaşamadığına dair güçlü sinyaller veriyor.
Mubadala’nın bu hızlı çıkış stratejisi, Getir'in Türkiye’deki üç ana iştirakinin farklı alıcılara satılacağı anlamına geliyor. Satış görüşmelerinde en somut ilerleme ise Getir Araç cephesinde kaydedildi. Güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere göre, Mubadala’nın Getir Araç’ı, Türkiye’de faaliyet gösteren araba kiralama şirketi TikTak’a satmak üzere anlaşmaya çok yakın olduğu belirtiliyor. Ancak, bu büyük el sıkışma öncesinde şirketlerden resmi bir açıklama henüz gelmedi.
Getir’in en büyük iştiraki olan Getir Perakende için de masada uluslararası devler bulunuyor. Kaynaklar, Getir Perakende için ABD’li bir şirketin de aralarında bulunduğu birkaç potansiyel alıcıyla görüşmelerin sürdüğünü ifade ediyor. Geçtiğimiz haftalarda uluslararası finans piyasası haber platformu Mergermarket, ABD merkezli hızlı teslimat devi DoorDash’in de bu süreçteki olası alıcılar arasında yer aldığını yazmıştı. DoorDash’in bu iddialara yanıt vermemesi, kulislerdeki söylentilerin gücünü artırıyor.
Finansal kol olan Getir Finans da aynı çıkış planının bir parçası. Mubadala, Getir Finans’tan da çıkmayı planlıyor ve bu konuda temaslarını sürdürüyor. Aktarılan bilgilere göre, Getir Finans’ın satışı için yürütülen görüşmelerde çoğunlukla Avrupalı yatırımcılarla temas halinde olunduğu belirtiliyor.
Mubadala’nın tüm bu satışları tamamlaması, 2021 yılında başlayan ve şirketin neredeyse tüm iştiraklerinde kontrolü sağlamasıyla sonuçlanan büyük yatırım serüveninden tamamen çekilmesi anlamına gelecek. Bu durum, küresel ekonomideki baskıların, teknoloji şirketlerinin değerlemelerini ve karlılık beklentilerini nasıl yerle bir ettiğinin dramatik bir kanıtı olarak yorumlanıyor. Bir yıl dolmadan yeniden satış masasına gelen Getir’in parçalanarak farklı uluslararası ve yerel oyunculara devredilmesi, hızlı teslimat sektörünün artık bir "kazanan hepsini alır" pazarından, daha niş ve yerel çözümlere odaklanmış segmentlere ayrıldığı bir dönemi işaret ediyor. Yatırımcılar, bu dev şirketin hangi ellerde nasıl bir geleceğe yürüyeceğini büyük bir merakla bekliyor.
