Dua, İslam’da Allah’a yönelmenin, kulluğun en derin ve en samimi ifadesidir. Son beş yılda yapılan araştırmalar ve dini yorumlar, duanın sadece zor durumda edilen basit bir istek anı olmadığını, tam tersine insanın Yüce Allah ile kurduğu sürekli ve canlı bir iletişim biçimi olduğunu daha net ortaya koydu. Bu ibadet şeklinin özü, insanın aczini, zaafını itiraf ederek Allah’a yönelmesidir; dua eden kişi, yalnızca yardım değil, aynı zamanda Allah’a yönelik sevgi, saygı ve bağlılık duygusunu da dile getirir. Özellikle Kur’an’da belirtildiği üzere, dua etmek bir çağrı, yakarıştır ve Allah’a yakınlık vesilesidir. Bu yakınlık, insanın kalbindeki samimiyetle şekillenir ve her an, her yerde yapılabilir. Artık dua edenler, Allah’a ulaşmak için özel mekânlara gerek olmadığını; Allah’ın her hücremizden daha yakın olduğunu bilmektedir.

Hakkı Yılmaz'ın Kur'an Yorumu Yeniden Gündemde: Herkesin Hedefi ve Mescid-i Haram'ın Sırları!
Hakkı Yılmaz'ın Kur'an Yorumu Yeniden Gündemde: Herkesin Hedefi ve Mescid-i Haram'ın Sırları!
İçeriği Görüntüle

Son 5 Yıldaki Değişimler:

Önceleri dua, genellikle belirli geleneksel kalıplarla, biçimsel metinlerle sınırlı olarak algılanırken, bu anlayış yenilenmekte; kişisel, gönülden ve samimi ifadelerin önem kazandığı görülmektedir. Müslümanlar, sadece eski peygamberlerin dualarını tekrarlamak yerine, kendi ihtiyaçları ve hislerine uygun şekilde Allah’a yönelmenin daha makbul ve öz olduğunun bilincine varıyorlar. Bu içtenlikli iletişim, duanın karşılıklı bir ilişki olduğunu vurguluyor; dua eden kişi Allah’ın isteklerine riayet eder, O’na tevekkül ederken, Allah da kulun yakarışına cevap verir. İbadetlerin merkezinde yer alan dua, sadece bireysel kurtuluşun değil, toplumsal barış ve huzurun da anahtarı olarak görülüyor.

Modern dönemde dua, kişinin ruhsal sağlığını güçlendiren, korkularını yumuşatan ve motivasyonunu artıran bir manevî güç olarak da değerlendirilmektedir. Allah’ın, Kur’an’da buyurduğu gibi “Bana yalvarın, size karşılık vereyim” çağrısı, insanların hangi durumda olurlarsa olsunlar dua ile Allah’a yönelmelerini teşvik eder. Ayrıca dua, kişinin Allah ile arasındaki bağın canlı kalmasını sağlar, kulluk bilincini güçlendirir ve içsel huzuru artırır. Bu anlayış, özellikle sosyal ve psikolojik açıdan dua ibadetinin öneminin artması ile desteklenmiştir.

Dua, artık klasik bir istek ve rica olmanın çok ötesinde, kişi ile Allah arasında devam eden derin ve canlı bir iletişim olarak kavramsallaştırılmaktadır. Son beş yılda bu ibadetin anlamı, içeriği ve işlevi modern insanın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde zenginleşmiş ve insanın hem manevi hem zihinsel sağlığı için önemli bir kaynak haline gelmiştir. Dua, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda Allah’a sevginin, saygının ve teslimiyetin şah damarından daha yakın bir ifade şeklidir.