CHP yönetiminde yaşanan olağanüstü kongre süreçlerinin ardından açılan davalar için açıklanan gerekçede “somut belge yok” ifadesi yer aldı. Bu durum, hem partideki iç dengeleri sarsıcı bir boyuta taşıdı hem de hukuk camiasında tartışmalara kapı açtı.
Açıklamada, kurultay sürecine dair delil sunulamaması ya da delillerin hukuken yetersiz sayılması, davaların gerekçesinin temelini oluşturduğu aktarıldı. Öne sürülen iddialar arasında usulsüz örgütlenme girişimleri, ihraç kararlarının hukuka uygunluğu ve parti içi demokratik süreçlerin ihlaline yönelik suçlamalar vardı. Ancak savcılar ya da ilgili kurumlar, bu iddiaları destekleyecek somut fiziki ya da yazılı belgeleri kamuoyuna açıklamadı.
Bu gelişme, kurultay davalarının siyasi taraflarını birbirine daha da yaklaştırdı. Bazıları açıklamayı “kılıf olarak kullanılmış hukuk hamlesi” olarak nitelendirirken, başka çevreler bunun yargının bağımsız kalma mücadelesi açısından kritik bir savunma hamlesi olduğunu savundu. Parti içi kulislerde, bu gerekçe açıklamasının yalnızca hukuki zemin oluşturma stratejisi mi yoksa gerçek belgelerin eksikliğini örtme çabası mı olduğu tartışılıyor.
Geçmişte, benzer iç parti davalarında ayrıntılı tutanaklar, imza listeleri, toplantı kayıtları ve üyelik formları gibi evraklar sık sık dosyaya girerdi. Bu davalarda belge eksikliği iddiası nadiren sevilirdi çünkü iddianın kuvveti delile bağlıdır. Ancak bu kez, gerekçede somut belge yok denmesi, davaların temellerine dair büyük soru işaretleri doğuruyor.
İleride ortaya çıkabilecekler arasında en dikkat çekici olanları şöyle:
— Eksik olduğu söylenen belgelerin, gizliliği ya da erişim zorluğu nedeniyle açıklanmaması mı?
— Delil tartışmaları mahkemeye nasıl yansıyacak; savcılar ek belge isteyecek mi?
— Parti içinde bu gerekçeye yönelik tepki ve karşı hamle stratejileri nasıl şekillenecek?
— Yargı süreci sonunda kararlar oyunun kurallarını değiştirecek mi, yoksa taraflar arasında yeni uzlaşmalar mı gündeme gelecek?
Bu gerekçe açıklaması, yalnızca bir hukuki savunma değil; CHP içindeki hesaplaşmaları ve Türkiye siyasetinde belirsizlikleri yeniden öne çıkaran bir kırılma noktası. Davies süreci sonuçlandığında, hem yargı hem siyaset hem de parti içi dengeler önemli bir sınav verecek.
