CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda yaşananlar tüm Türkiye’nin gündemine oturdu ve siyaset koridorlarını hareketlendirdi. Uzun süredir devam eden gerilim, son günlerde adeta bir krize dönüştü. Bir yandan partililerin merakla beklediği yargı kararları, diğer yandan da il başkanlığı binası önünde yaşananlar kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Peki, Gürsel Tekin’in pozisyonu gerçekten ne? Mahkeme kararları ne anlama geliyor ve eski il başkanlığı binasının "işgal" altında olmasına neden izin veriliyor? Tüm bu soruların cevabı, yaşanan karmaşık olaylar silsilesinde gizli.

Gürsel Tekin’in CHP İstanbul İl Başkanlığı sıfatıyla ilgili yaşanan tartışmalar, usta bir hukukçu ve partili ismin çarpıcı açıklamalarıyla farklı bir boyut kazandı. Bu hukukçu ismin ifadelerine göre, Gürsel Tekin’in şu anki görevi bir "CHP İstanbul İl Başkanı" değildir; hukuken geçici kurul üyesi olarak görev yapmaktadır. Mahkemenin vermiş olduğu ara kararda kendisi ve diğer arkadaşları geçici kurul olarak görevlendirilmişlerdir ve bu kurul halinde görev yapmaktadırlar. Ancak önemli bir detayın altı çiziliyor: Mahkemelerin CHP İstanbul İl Başkanı sıfatını verme yetkisi bulunmamaktadır. Bu sıfatı verecek tek yer İstanbul İl Kongresi’dir. Şu an itibarıyla İstanbul İl Kongresi tarafından seçilmiş olan il başkanı Özgür Çelik’tir ve bu durumun tartışılması dahi söz konusu değildir. Hukukçu isim, Gürsel Tekin’in kendisini ekrandaki alt yazı ile çok yanlış nitelendirdiğini belirtirken, partililer ve vatandaşlar arasında kendisine “kayyum” denildiğini de dile getiriyor. Hatta açıkça “iktidarın atadığı bir kayyum” olduğu ifade ediliyor ve daha fazlası olmadığı vurgulanıyor.

Yaşanan bu gerilimin bir başka önemli cephesi ise eski CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının durumu. Hukukçu ismin açıklamalarına göre, eski il başkanlığı binası, şu an Genel Başkanlığın çalışma ofisi olarak kullanılsa da, resmi olarak adeta "işgal altında" bulunmaktadır. İçerisi adeta bir polis merkezine dönmüş durumdadır ve polisler gece gündüz orada nöbet tutmaktadır. İstanbul Milletvekili Ali Gökçek’in bile o binada nöbet tuttuğu biliniyor. Peki, neden bu durum yaşanıyor? Hukukçuya göre bu, iktidarın bir güç gösterisi yapma arzusundan kaynaklanıyor; “ben yapabiliyorum” mesajı veriliyor. Bu durumun, iktidarın kibrini ve egolarını yansıttığı, ancak uzun vadede kendilerine kaybettireceği düşünülüyor.

Tandoğan Meydanı Tarihi Kalabalığa Ev Sahipliği Yaptı CHPnin Güçlü Mesajı ve Özgür Özelin Erdoğana Çarpıcı Tepkisi
Tandoğan Meydanı Tarihi Kalabalığa Ev Sahipliği Yaptı CHPnin Güçlü Mesajı ve Özgür Özelin Erdoğana Çarpıcı Tepkisi
İçeriği Görüntüle

Hukukçu isim, bu emri verenlerin "kanun hukuk vesaire tanımayın, buraya girin ve buradan çıkmayın" talimatını verdiğini anladıklarını ifade ediyor. Oysa Siyasi Partiler Kanunu’na ve parti tüzüğüne göre, bir adres bildiriminin sadece bildirim niteliğinde olduğu belirtiliyor. Yani Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve o ilin valiliğine adresin bildirildiğinde işlemin tamamlandığı, onaylanmasının şart olmadığı vurgulanıyor. CHP, yeni adresini polise ve valiliğe defalarca kez söylemiş, dilekçeler vermiş olmasına rağmen polisler oradan çıkmamakta direniyor. Gerekçe olarak ise kayyumun almış olduğu mahkeme kararında adresin orası olduğu belirtiliyor. Ancak il başkanlığının yerinin neresi olduğuna genel merkez ve yetkili organların karar vereceği, geçici kurul üyesi olan kişinin buna karar veremeyeceği net bir şekilde ifade ediliyor. Mevcut durumda eski il başkanlığı binası hukuken "fuzuli şagil" yani işgalci durumunda bulunuyor ve polislerin orada hiçbir işi olmadığı, ancak çıkmamakta direndikleri belirtiliyor. Valiliğe ve ilgili tüm yerlere bu durum defalarca kez anlatılmasına rağmen değişen bir şey olmuyor.

Tüm bu gerilimli ortam devam ederken, muhalefetin sesini duyurduğu mitingler ise önemini koruyor. Son olarak Kadıköy’de gerçekleştirilen bir mitingde alanda yapılan ölçümlere göre 40.000 kişinin bulunduğu bilgisi CHP’den geldi. Hukukçu isim, yaz boyunca sönümleneceği düşünülen miting meydanlarının, hukuki kararlar ve yaşanan mağduriyetler nedeniyle her geçen gün daha da fazla genişleyerek devam ettiğini belirtiyor. Bu durum, meydanların hukuki mağduriyete ses çıkarmak isteyenlerle dolduğunu ve siyasi mücadelenin sokaklara da yansıdığını gösteriyor. CHP’nin bu zorlu süreçte hukuksal ve siyasal yollarla mücadelesini sürdüreceği, yaşananların iktidarın kibir ve güç gösterisi olarak algılandığı ve bunun sonuçlarının önümüzdeki süreçte daha net görüleceği ifade ediliyor.