Türkiye siyasetinde son dönemde gündemden düşmeyen “CHP İstanbul İl Başkanlığı krizi”, bir başka dramatik hamleyle yeni bir aşamaya taşındı. Zira CHP Yüksek Disiplin Kurulu, mahkeme kararıyla İstanbul’a kayyım olarak atanan Gürsel Tekin ile birlikte çağrı heyetinde yer alan Barış Yarkadaş’ı ve bazı isimleri partiden ihraç etme kararı aldı.

Bu karar, CHP içindeki “kongre-davalı süreç”, “yargı adımı” ve “parti içi itirazlar” üçgeninde giderek derinleşen çatlağı daha görünür hale getiriyor. Bu makalede, CHP İstanbul’u sarsan gelişmeleri geçmişten bugüne doğru adım adım inceliyor, kararın muhtemel etkilerini analiz ediyor ve okurlara yön vermek isteyen bir habercinin gözüyle olası senaryoları masaya yatırıyorum.

1. Sürecin başı: Kongre iptali ve kayyım ataması

Olağanüstü Kongre sürecinden itibaren İstanbul’daki CHP’de dengeler değişkendi. 38. Olağan İl Kongresi’nde seçilen Özgür Çelik ve yönetimi, “irticaî eylemler, irade fesadı” gibi iddialarla açılan bir dava sonucunda İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tedbirli olarak görevden uzaklaştırıldı.
Mahkeme, 2 Eylül 2025 tarihli ara kararla, Özgür Çelik yönetimini görevden alıp yerine Gürsel Tekin ile birlikte beş kişilik bir kayyım heyeti atadı.
Ancak CHP yönetimi bu karara itiraz etti. Yargı sürecinde “ihtiyati tedbir kararının kapsamı, kongre çağrısı yapma yetkisi, Siyasi Partiler Kanunu’nun hükmü” gibi tartışmalar öne çıktı.

2. Duruşma ve mahkeme kararı: İtiraz reddedildi

26 Eylül 2025’te İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan duruşmada CHP’nin itirazları reddedildi. Mahkeme, ihtiyati tedbir kararının devamına hükmetti ve Gürsel Tekin ile kayyım heyetinin görevine devam etmesine karar verdi.
CHP avukatı Çağlar Çağlayan, duruşmada yaptığı savunmada heyet atamasının yasal sınırlarını ve süreçlerin usulünü eleştirdi. “Bu dava bir olağanüstü kongre çağrısı davası değildir; atanan heyet yalnızca kongreyi yapmakla yükümlüdür” diyerek eleştirisini yöneltti.
Mahkeme kararında, CHP’nin itiraz dilekçelerinin “siyasi parti örgütlenmesi” açısından hukuki çerçevenin dışına çıktığı, verilen kararın partinin kongre sürecini askıya alma yetkisi kapsamında olduğu vurgulandı.

3. İhraç kararı: Sürpriz cepheden müdahale

Mahkemenin kararı kesinleşmeden önce, CHP Yüksek Disiplin Kurulu harekete geçti. Yönetim kuruluna gelen rapor doğrultusunda, Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, Berhan Şimşek ve bazı isimler için ihraç prosedürleri başlatıldı.
Sonrasında yapılan toplantıyla YDK, bu isimlerle ilgili ihraç kararlarını resmileştirdi.
Gürsel Tekin sosyal medya hesabından yayımladığı açıklamada, “Partiye yıllarını vermiş bir nefer olarak, suça bulaşmış ve çıkar odaklı kişilerin onlarla birlikte hareket edenlerin aldığı bu karar, bizim onurumuzu zedeleyemez… Biz CHP’nin vicdanıyız, hafızasıyız” ifadelerini kullandı.

4. Tepkiler, çatlaklar ve derinleşen ayrışma

İhraç kararı, zaten kırılgan olan CHP İstanbul dinamiklerini daha da tahrik etti.

  • Gürsel Tekin, karar açıklanır açıklanmaz sert söylemlerle tepki koydu, “aklımızı engelleyemeyecekler” vurgusunu yaptı.

  • Parti içi muhalefet çevreleri, bu hamleyi “yargı kararıyla atanan bir heyetin cezalandırılması” olarak okudu.

  • Bazı CHP taban kesimlerinde “hukuki süreç ile parti içi demokratik süreç arasındaki sınırlar nerededir?” sorusu öne çıktı.

    Özel'den Erdoğan'a Fırtına: Saldırılar Tek Elden!
    Özel'den Erdoğan'a Fırtına: Saldırılar Tek Elden!
    İçeriği Görüntüle
  • Ayrıca bu karar, partinin İstanbul’da örgütlenme kapasitesi, itibar yönetimi ve kamuoyu algısı açısından yeniden tartışma konusu oldu.

5. Ne olacak? Olası senaryolar

Bu ihraç kararının ardından, siyasi arenada şu mümkün senaryolar dikkat çekiyor:

Senaryo Olasılık Etkisi
Kararın temyiz edilmesi / itirazlar Orta-yüksek Yüksek mahkeme kararı, taban ve medya için yön belirleyici olabilir
Parti içi kırılma / yeni platform çağrıları Orta İhraç edilen aktörler çevresinde yeni topluluklar oluşabilir
İstanbul örgütünde yeni hatlar Yüksek Kayyım kararına destek veren ve karşı çıkan hatlar açıkça belirginleşebilir
Sandık cephesi yıpranması Orta Yerel seçmen gözünde CHP’nin iç mücadeleleri, “istikrarsız” algısı yaratabilir
Yeni kongre kararı Düşük – orta Mevcut süreçler karmaşıkken yeni kongre çağrıları hem yasal tartışmalı hem de riskli olabilir

Özellikle ilk madde — temyiz ve itiraz süreçleri — hem CHP’nin kurumsal geleceği hem de İstanbul’daki dengeler açısından belirleyici olacaktır. İhraç kararının Yargıtay benzeri kurumlarca gözden geçirilmesi, “hukuksal meşruiyet” açısından kritik görünüyor.

6. Sonuç ve yorum

CHP İstanbul’da şimdiye kadar “yargı-aracı süreç, kongre iptali, kayyım atama” gibi alışılmadık bir siyasi sınıra doğru yürüyordu. Ancak bugün alınan ihraç kararı, o çizgiyi çok daha ileriye taşıdı. Bu hamle, sadece ilgisini CHP İstanbul’unda yürütülen hukuk sürecine değil, tüm kamuoyuna “siyasi partide disiplin ve yargı nasıl iç içe geçer?” sorusunu yöneltiyor.

Kesin olan bir şey var: İstanbul’da sınırlar siliniyor, yeniden tanımlanıyor. Partinin tabanı, medya çevresi ve genel kamuoyu, bu gelişmeleri sadece “İstanbul meşgaleleri” olarak değil, demokratik süreçler açısından bir mil taşına dönüştürecek. Bu karar, CHP’nin “iç yönetim etiği” açısından belleklere kazınacak ve gelecek dönemlerde sıkca referans gösterilecek.

Bu hikâye daha bitmedi. Önümüzdeki günlerde temyiz süreçleri, parti içi tartışmalar, yeni hamleler ve kamuoyu yansımaları üzerinden tablo netleşecek. Haberi izleyin, gelişmeleri kaçırmayın.