Türkiye'nin en prestijli kurumlarından biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yaşanan olaylar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Stajyer öğrencilerle ilgili iddialar, toplumun hassasiyet gösterdiği konuları bir kez daha gündeme getirdi.
Olayın ortaya çıkışı, bir aile üyesinin şikayetiyle başladı. Kurum yönetimi, gelen şikayet üzerine hemen harekete geçti ve gerekli incelemeleri başlattı. Bu süreçte, mağdur tarafın korunması için çeşitli önlemler alındı.
Mağdur genç kızın babası İdris Bey, yaşadıkları zor süreci anlatırken kurum içindeki bazı yetkililerin duyarlı yaklaşımını vurguladı. Genel Sekreterlik'in konuya seferber olduğunu belirten baba, hızlı müdahale için teşekkürlerini iletti.
Baba İdris Bey, kızının yaşadığı travmanın etkilerini de dile getirdi. Psikolojik destek sürecinin başladığını ifade eden baba, bu durumun aile üzerinde derin izler bıraktığını belirtti.
Siyasi taraftan gelen tepkiler de olayla ilgili tartışmaları artırdı. Bazı muhalefet milletvekillerinin kurum önünde gösterdikleri tepki dikkat çekerken, genel olarak siyasetçilerin aileyle doğrudan iletişim kurmaması eleştiri konusu oldu.
İdris Bey, geçmişte benzer iddiaların yeterince ciddiye alınmadığını ima ederek, 2018 yılındaki olaylara atıfta bulundu. Bu tür durumların tekrarlanmaması için alınan önlemlerin önemine değindi.
Kurumun üst düzey yetkililerinden Hüseyin Kürşat Bıyık'ın sürece katkı sağladığını özellikle vurgulayan baba, "Genel Sekreterlik kızım için seferber oldu. Genel Sekreter Hüseyin Kürşat Bıyık'a teşekkür ediyorum" dedi.
Ayrıca, muhalif vekillerin barikatları aşarak gösterdikleri dayanışmayı takdir eden İdris Bey, "Görüyoruz, mecliste barikatlar yıkıldı. Muhalif vekiller de orada tepki gösterdi sağ olsunlar" şeklinde konuştu.
Ancak baba, en dikkat çeken açıklamasında siyasetçilerin tutumuna yönelik sitemini dile getirdi: "Bizi hiçbir siyasetçi aramadı. Keşke arasalardı."
İdris Bey, kızının şikayetini öğrenir öğrenmez harekete geçtiğini anlattı: "Ben evladımın bu şikayetini anladığımda derhal gereğinin yapılmasını talep ettim. Evladımın oradan uzaklaştırılmasını sağladım."
Kızının psikolojik tedavi göreceğini belirten baba, "Kızım psikolojik tedavi görecek" diyerek sürecin aile için ne kadar zor olduğunu vurguladı.
Geçmişteki benzer olaylara da değinen İdris Bey, "2018 yılında da belki de aynı kişiler benzer işler yaptılar ama kimse ciddiye almamış. Benim çağrımı dikkate aldılar ve çalışma başlatıldı" ifadeleriyle konunun derinliğine işaret etti.
Bu olay, stajyer gençlerin çalıştığı ortamlarda güvenlik ve koruma tedbirlerinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Kamu kurumlarında gençlerin emanet edildiği ortamların daha sıkı denetlenmesi gerektiği tartışmaları da beraberinde getirdi.
Mağdur aile, kurum yönetiminin hızlı ve duyarlı yaklaşımından memnuniyet duyarken, siyasi çevrelerin daha aktif rol alması beklentisini koruyor. Olayın yargı sürecinin de yakından takip edildiği biliniyor.
TBMM gibi sembolik bir kurumda yaşanan bu tür iddialar, toplumun çocuk ve gençlerin korunması konusundaki hassasiyetini artırıyor. Benzer olayların önlenmesi için alınan tedbirlerin etkinliği, önümüzdeki dönemde daha fazla önem kazanacak gibi görünüyor.




