Almanya’nın otobanları hız tutkunlarının cenneti, şehir yolları ise bir bulmaca gibi; ama yeni bir trafik levhası, bu bulmacayı daha da karmaşık hale getiriyor. Sabahın erken saatlerinde Berlin’den Münih’e, Hamburg’dan Köln’e direksiyon sallayan sürücüler, karşılarına çıkan yaklaşık 500 farklı tabelanın arasında kaybolmuşken, bir de bu yeni işaretle tanışıyor: Dik park zorunluluğu! Almanya’nın trafik işaretleme sistemi, Avrupa’nın en çetrefilli labirenti olarak biliniyor; bazı tabelalar sadece belirli saatlerde geçerli, bazılarıysa bölgesel kurallarla sınırlı. Deneyimli şoförler bile bu işaret denizinde kafa karışıklığı yaşıyor, ama bu yeni levha, hem yerel halkı hem de turistleri adeta bir satranç oyununa davet ediyor. Yanlış hamle mi yaptınız? Ceza kağıdı kapınızda! Peki, bu tabela ne anlatıyor, neden geri döndü ve sürücüler için ne anlama geliyor? Hazırlanın, çünkü Almanya yollarında yeni bir macera başlıyor!
Bu gizemli levhanın sırrı, yetkililerin açıklamalarıyla gün yüzüne çıkıyor: Söz konusu işaret, sürücülere park yönünü dikte ediyor. Karşılaşılan noktada araçlar, alışıldık paralel park yerine, mutlaka dik şekilde park edilmeli; yani aracın önü ya da arkası kaldırıma dönük olmalı. Bu kural, özellikle çizgisiz bölgelerde düzen sağlamak için kritik; zira Almanya’nın dar sokaklarında, düzensiz parklar trafiği felç edebiliyor. Yetkililer, “Bu tabela, kaosu önlemek için bir rehber,” diyor; ama sürücüler için bu, bir başka kafa karışıklığı dozu. X platformunda (eski Twitter) AutoBild’in paylaşımı, levhayı göstererek, “Almanya’da park etmek artık daha zor!” diye espri yapıyor; bir kullanıcı, “500 tabela yetmezmiş gibi, bir de bunu çöz!” diye yakınıyor. Ama bu işaret, sadece bir yenilik değil; aslında geçmişten gelen bir hayalet, çünkü kökeni Soğuk Savaş dönemine uzanıyor.
Levhayı anlamak için zamanda yolculuk yapalım: Doğu Almanya (DDR) günlerine, Berlin Duvarı’nın gölgesine. O dönemde, mavi zemin üzerine işlenen bu dik park tabelası, şehirlerde düzeni sağlamak için kullanılıyordu. 1990’da Almanya’nın birleşmesi sonrası bu işaret, Batı’nın standardize sistemine uymadığı için rafa kalkmıştı. Ancak 2017’de, sürpriz bir şekilde, beyaz zemin üzerine bilgi tabelası olarak geri döndü. Neden mi? Şehirlerde artan araç sayısı, park alanlarının daralması ve düzensiz parkların yarattığı trafik sıkışıklığı, yetkilileri nostaljik bir çözüme yöneltti. Günümüzde bu tabela, özellikle çizgisiz veya kalabalık bölgelerde, örneğin Münih’in Schwabing mahallesi gibi dar sokaklarda, park düzenini garantilemek için kullanılıyor. Nadir görülse de, özellikle küçük kasabalarda ve eski DDR bölgelerinde hâlâ aktif; sürücüler, bu tabelayı gördüklerinde, “Paralel park yok, dik park yap!” emrini alıyor.
Peki, bu tabela sürücüler için ne anlama geliyor? Öncelikle, dikkat! Almanya’da trafik kurallarına uymamak, cüzdanınızı hızla boşaltabilir; yanlış park cezaları 35 ila 100 euro arasında değişiyor, hatta çekici masrafı eklenirse fatura 200 euroyu buluyor. Bu levha, özellikle yabancı sürücüler için tuzak gibi; zira İngilizce veya Türkçe açıklayıcı bir not yok, sadece o sade beyaz zemin ve dik park ikonu. X’te bir Türk sürücünün paylaşımı, “Köln’de bu tabelayı gördüm, ne olduğunu anlamadım, 50 euro ceza yedim!” diye dert yanıyor. Yerel sürücüler bile şaşkın; Bild’in anketine göre, Alman şoförlerin yüzde 60’ı tabelaların anlamını tam çözemiyor. Bu levha, özellikle gece saatlerinde veya tenha sokaklarda fark edilmesi zor; ama polis, affetmiyor. Yetkililer, “Tabela az kullanılıyor, ama gördüğünüz yerde kural net: Dik park, yoksa ceza!” diyor.
Geçmişte, Almanya’nın tabela kaosu sıkça tartışılmıştı. 2009’da trafik işaretleme sistemi sadeleştirilmeye çalışılmış, ama 500’den fazla tabela hâlâ aktif. Bazılarının geçerliliği saatlik; örneğin, Frankfurt’ta bir tabela sabah 8-10 arası park yasağı koyarken, öğleden sonra serbest bırakıyor. Dik park levhası, bu kaosun son halkası; ama uzmanlar, bunun gerekli olduğunu savunuyor. Şehir planlamacıları, “Dar sokaklarda paralel park, alanı verimsiz kullanıyor; dik park, daha çok araç sığdırıyor,” diyor. Ancak turistler ve yeni sürücüler için bu, bir kabus. X’te ADAC’ın paylaşımı, “Yeni tabelaya dikkat, yanlış park etmeyin!” diye uyarıyor; yorumlarda bir kullanıcı, “Almanya’da araba kullanmak, ehliyetten sonra dilbilim diploması gerektiriyor!” diye dalga geçiyor. Gerçekten de, bu levha, Almanya’nın trafik kültürünün ne kadar titiz olduğunu gösteriyor; ama aynı zamanda, sürücüleri çileden çıkaracak bir bulmaca.
Gelecekte ne olacak? Bu tabelanın yaygınlaşması beklenmiyor, ama yerel yönetimler, özellikle park sorunu olan bölgelerde kullanımını artırabilir. Berlin’de pilot uygulamalar yapıldığı, Dresden gibi şehirlerde çizgisiz alanlara bu levhanın eklendiği fısıldanıyor. Sürücüler için öneri net: Tabelayı gördüğünüzde, aracı 90 derece açıyla kaldırıma dayayın; yoksa trafik polisi kapınızı çalar. X’te bir başka paylaşım, “Almanya’da park etmek, satranç oynamak gibi; yanlış hamle, mat olursun!” diyor. Bu levha, DDR’nin mavi hayaletini beyaz zeminde diriltmiş; ama sürücüler için kafa karışıklığı, cezalar ve “Niye böyle?” soruları bitmeyecek. Almanya yollarında direksiyon sallıyorsanız, gözünüz tabelalarda olsun; çünkü bu dik park emri, hem cüzdanınızı hem de sinirlerinizi test edebilir. Hazırlıklı olun, bu labirentte kaybolmayın!