Save the Children'ın 16 Ekim 2025'te yayımladığı Dünya Gıda Günü raporu, dünyanın en acı tablosunu gözler önüne seriyor. 2025 yılında yaklaşık 118 milyon çocuk açlığa sürüklendi ve bu sayının yarısından fazlası, yani 63 milyon çocuk, çatışmalar nedeniyle bu duruma geldi. Bu rakam, kuraklık, çevresel veya ekonomik baskılardan çok daha yüksek bir oranı gösteriyor ve dünya genelinde çocuk hakları açısından korkutucu bir manzara sunuyor.

Felaket Düzeyindeki Açlık: Gaza ve Sudan'daki Kritik Durum

Rapora göre, 35'ten fazla kriz bölgesinde acil durum düzeyinde açlığa (IPC seviye 4+) itilen 18 milyon çocuğun 11 milyonu, çatışmanın açlığın ana nedeni olduğu ülkelerde bulunuyor. Bu oran yüzde 61'in üzerinde bir kritik seviyeyi temsil ediyor. Gaza ve Sudan'daki durum bu istatistiklerden çok daha vahim. Gaza'da yarım milyondan fazla kişi ve Sudan'da 638.000 kişi (her iki yerde de yarısı çocuk) felaket düzeyinde açlık ve ölüm riskiyle karşı karşıya bulunuyor.

Gaza'da yaklaşık yarım milyon çocuk, Sudan'da ise 3.8 milyon çocuk IPC4 seviyesinde bulunuyor ve felaketin bir adım uzağında yaşıyorlar. Bu bölgelerdeki durum, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiren kritik bir noktaya gelmiş durumda. IPC değerlendirmeleri, bu bölgelerde kıtlık sınıflandırmalarının Sudan'da 2024, Gaza'da 2025 yıllarında tetiklendiğini gösteriyor.

Küresel Çatışma Bölgelerinde Yaşayan Çocukların Artış Trendi

Veriler endişe verici bir trendi ortaya koyuyor. Küresel olarak her altı çocuktan biri çatışmalardan etkilenen bir bölgede yaşıyor. Bu oran on yıl önce yaklaşık yüzde 10 iken, bugün bu oran dramatik bir şekilde artmış durumda. Save the Children'ın analizi, Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması (IPC) verilerini temel alarak hazırlanmış ve 2025 Küresel Gıda Krizleri Raporu ile açlık risk bölgeleri raporundan güncel bilgiler kullanılmış.

Save the Children'ın 2022-2024 Mücadele Çalışmaları

2024’te Çatışma Bölgelerinde 520 Milyon Çocuk Güvensizlik İçinde Yaşıyor
2024’te Çatışma Bölgelerinde 520 Milyon Çocuk Güvensizlik İçinde Yaşıyor
İçeriği Görüntüle

Önemli bir not olarak, Save the Children 2022-2024 yılları arasında 43.5 milyon çocuğa ve ailelerine küresel çapta yetersiz beslenmeyi önlemek amacıyla yaşam kurtarıcı beslenme desteği sağladı. Bu destek çalışmaları, özellikle çocukların ilk 1000 gününde beslenme desteğine odaklanarak uzun vadeli sağlık sorunlarının önüne geçmeyi hedefledi.

Uzman Uyarıları: 21. Yüzyılda Kıtlık İnsan Yapımıdır

Save the Children'ın Açlık ve Beslenme Savunuculuğu Başkanı Hannah Stephenson, bu krizin boyutlarını açıklarken sert ifadeler kullandı. "2025, dünyanın en kötü çatışma bölgelerinde yaşayan çocuklar için yıkıcı bir yıl oldu" diyen Stephenson, "çatışmalar 60 milyondan fazla çocuğu açlığa, bunlardan 11 milyondan fazlasını ise ölüm riskini savuşturmak için çaresiz hayatta kalma önlemleri gerektiren acil durum düzeyinde açlığa itti" şeklinde konuştu.

Stephenson'ın vurguladığı en kritik noktalardan biri, 21. yüzyılda kıtlığın insan yapımı olduğuydu. "Yirmi birinci yüzyılda kıtlık insan yapımıdır ve önlenebilir" diyen Stephenson, "hiçbir çocuk bugün açlık veya yetersiz beslenme nedeniyle ölmemeli. Yeterli yiyecek veya doğru beslenme olmadan çocuklar öğrenemez, oynayamaz veya büyüyemez. Arkadaşlarıyla keşfetmek veya sınıfta zihinlerini genişletmek için güvende olmalılar, bir sonraki öğünlerini nerede bulacaklarını düşünmek yerine" ifadelerini kullandı.

Çözüm Önerileri ve Uluslararası Topluma Çağrı

Hannah Stephenson, uluslararası topluma yaptığı çağrıda açlığın sona erdirilmesi için çatışmalara son verilmesi gerektiğini vurguladı. "Açlığı sona erdirmek, bu çatışmaları çözmek ve sınırsız insani erişimi garanti etmek için acil siyasi çözümler gerekiyor" diyen Stephenson, çözümün üç temel ayağı olduğunu belirtti: Çatışmaları sonlandırma, çocukların ilk 1000 gününü koruma ve daha dirençli gıda ile sağlık sistemlerine yatırım yapma.

IPC metodolojisine göre hazırlanan rapor, hem mevcut hem de öngörülen gıda güvensizliği yaşayan kişi sayısını değerlendirerek daha yüksek rakamlarla çalışmış. Çocuk oranları ise Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Beklentileri'nden alınan verilere dayanarak IPC3, IPC4 ve IPC5 aşamalarındaki kişi sayısına uygulanmış.

Bu çarpıcı veriler, dünyada çocuk açlığı krizinin sadece bir gıda güvenliği sorunu olmadığını, aynı zamanda barış ve güvenlik sorunu olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Save the Children'ın bu raporu, uluslararası toplumun acil eylem gerektiren küresel bir insani krizle karşı karşıya olduğunu bir kez daha doğruluyor.