Afganistan, doğal afetlerin sıklıkla vurduğu bir ülke olarak, halkını sürekli zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Özellikle çocuklar, bu tür olaylarda en savunmasız grup olarak öne çıkıyor ve yaşanan travmalar uzun vadeli etkiler yaratıyor. Son dönemde artan deprem aktiviteleri, ülkenin kuzey bölgelerinde paniğe yol açarken, kış mevsiminin yaklaşması durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu gelişmeler, uluslararası yardım kuruluşlarının müdahalesini acil kılıyor ve küresel dikkati çekiyor.
6,3 büyüklüğündeki deprem, pazartesi günü erken saatlerde meydana geldi ve epicentri Samangan eyaletinde, kuzeydeki Mazar-ı Şerif şehrine bir saat uzaklıkta yer aldı. Şiddetli sarsıntılar başkent Kabil'de de hissedildi, hatta Pakistan'a kadar yayıldı. Deprem, çocuklar ve aileleri arasında panik ve korku yaratarak, onları kuzey Afganistan'ın çeşitli eyaletlerinde evlerini terk etmeye zorladı; bu sırada kışın düşen sıcaklıkları da dikkate almak gerekiyor.
Depremin tam etkisi hala değerlendiriliyor, kurtarma ekipleri etkilenen bölgelere ulaşmaya çalışıyor, ancak en az 20 kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 320 kişi yaralandı. Evler yıkıldı veya hasar gördü. Save the Children, etkilenen bölgeye acil sağlık ekibi göndererek ilk müdahaleyi başlatıyor.
Bu son deprem, sadece iki ay önce doğu Afganistan'ı vuran 6,0 büyüklüğündeki depremden hemen sonra geldi; o depremde yaklaşık 2.000 kişi öldü. O olayda 8.000'den fazla ev yıkıldı veya ağır hasar gördü, binlerce çocuk ve aile şimdi çadırlarda kışa hazırlanıyor, ya kamplarda ya da yıkılmış evlerinin yakınında. Soğuk hava, özellikle küçük çocuklar için sağlık risklerini artırıyor; bağışıklık sistemlerini zayıflatıyor ve akut solunum yolu enfeksiyonları, pnömoni gibi hastalıklara karşı duyarlılığı yükseltiyor.
Kunar ve Nangarhar eyaletlerindeki depremler, geçim kaynaklarını da yok etti; uzak kırsal köylerdeki çoğu insan hayvancılık ve tarıma bağımlı. Değerlendirmeye alınan neredeyse her aile, depremler evlerini enkaza çevirdiği için tüm yiyeceklerini kaybetti.
Save the Children Afganistan Program Geliştirme ve Savunuculuk Direktörü Samira Sayed Rahman, şunları söyledi: "Çocuklar korkuyla sarılmış durumda, çünkü Afganistan'daki bir başka güçlü deprem onları gecenin ortasında evlerini terk etmeye zorladı. Hasar ve yıkımın ölçeği zamanla netleşecek olsa da, çocukların ruh sağlığı üzerindeki etkisi anında hissediliyor. Bu, trajik bir şekilde Afganistan'ı vuran deprem serisinin sonuncusu. Sıcaklıklar düşerken, ülkenin doğusundaki deprem yıkımından etkilenen binlerce çocuk, yağmur ve kardan korunmak için sadece çadırlara sahip. Şimdi, kuzeydeki aileler de bu son güçlü depremden sonra korku ve belirsizlikle yüzleşiyor. Afganistan nüfusunun neredeyse yarısı yardıma ihtiyaç duyarken, bağışçılar ve hükümetler hızlı müdahale için esnek ve sürdürülebilir fonlar sağlamalı, aynı zamanda toplulukların uzun vadeli inşasına yardımcı olmalı."
Save the Children, 31 Ağustos depreminde yaklaşık 2.000 onaylanmış ölümün çoğunun meydana geldiği Kunar'da, uluslararası kuruluşlar arasında ilk müdahale edenlerden biriydi. Örgüt, sağlık bakımı, su ve sanitasyon hizmetleri, ev, bebek ve hijyen kitleri, çok amaçlı nakit yardımı sağlıyor ve depremden etkilenen bölgelerde çocuk bakım merkezleri aracılığıyla çocuklara destek veriyor.
Save the Children, 1976'dan beri Afganistan'da çalışıyor, çatışma ve doğal afet dönemleri dahil. 9 eyalette programları var ve ek 11 eyalette ortaklarla çalışıyor. Sağlık, beslenme, eğitim, çocuk koruma, barınak, su, sanitasyon, hijyen ve geçim kaynakları gibi hizmetler sunuyor.
Bu olaylar, Afganistan'daki insani krizin derinliğini gösteriyor ve uluslararası toplumun desteğini gerektiriyor. Çocukların korku dolu geceleri, yardım çabalarının aciliyetini vurguluyor ve kış öncesi müdahalelerin hayati önemini hatırlatıyor. Gelecekteki yardımlar, hem acil ihtiyaçları karşılamalı hem de uzun vadeli dayanıklılığı sağlamalı.
