Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El Faşir, uzun süredir süren bir kuşatma ve çatışmaların ortasında, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birine tanıklık ediyor. Bu bölge, aylardır süren şiddet olaylarının zirvesine ulaşmış durumda ve uluslararası yardım kuruluşları, yaşanan trajediyi tüm dünyaya duyurmak için seslerini yükseltiyor. Médecins Sans Frontières (MSF), bu korkunç tablo karşısında sessiz kalmayarak, hem ayrım gözetmeksizin hem de etnik temelli hedeflenen katliamları şiddetle kınıyor. MSF, El Faşir ve çevresinde yaşanan bu vahşetin, binlerce insanın hayatını tehdit ettiğini vurguluyor ve acil müdahale çağrısında bulunuyor.
MSF'nin Paris'ten yaptığı açıklamada, El Faşir'in 26 Ekim'de Rapid Support Forces (RSF) ve müttefikleri tarafından ele geçirilmesinin ardından yaşanan dehşet verici olaylar detaylı bir şekilde ele alınıyor. 17 ay süren boğucu bir kuşatma ve saldırıların ardından, şehirde kalan sivillerin büyük bir kısmı ciddi tehlike altında. Birleşmiş Milletler'in Ağustos ayı sonu verilerine göre, El Faşir'de hala 260 bin kişi bulunuyordu. Ancak MSF ekipleri, 60 kilometre uzaklıktaki Tawila'da büyük bir mülteci akını beklerken, son beş günde yalnızca beş binden fazla kişinin ulaşabildiğini belirtiyor. Yerel yardım kuruluşlarının raporlarına göre, bu insanlar katliamları anlatarak geliyor ve El Faşir ile çevre kasabalarda, kaçış yollarında işkence, fidye için kaçırma, cinsel şiddet ve infazlar yaşandığını söylüyor.
MSF Acil Durumlar Başkanı Michel Olivier Lacharité, gelen kişi sayısının yetersizliğine dikkat çekerek, "El Faşir'de aylarca açlık ve şiddete direnen kayıp insanlar nerede?" diye soruyor. Lacharité'ye göre, en olası ve ürkütücü cevap, bu insanların öldürüldüğü, engellendiği veya kaçmaya çalışırken avlandığı yönünde. MSF, RSF ve müttefik silahlı gruplara sivilleri korumaları ve güvenli bölgelere ulaşmalarına izin vermeleri çağrısında bulunuyor. Ayrıca, ABD, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'dan oluşan 'Quad' gibi diplomatik aktörlere, bu kan dökümünü durdurmak için nüfuzlarını kullanmaları yönünde baskı yapıyor.
26-28 Ekim tarihleri arasında Tawila'ya ulaşan yeni gelenler, çoğunlukla kadınlar, çocuklar ve yaşlılardan oluşuyor. Bu insanlar, kamyonlarla taşınmış veya gündüzleri saklanıp geceleri yürüyerek gelmiş. Aralarında ateşli silah yaralanmaları olanlar da var. MSF'nin 27 Ekim'de incelediği 70 beş yaş altı çocuğun tamamı akut yetersiz beslenmeden muzdarip; yüzde 57'si ise ağır akut yetersiz beslenme durumunda. Ertesi gün incelenen 120 erkekten yüzde 20'si de aynı şekilde ağır yetersiz beslenme belirtileri gösteriyor. Bu şok edici oranlar, El Faşir ve çevre kamplarda yaşanan açlığın boyutunu gözler önüne seriyor. Bölge, bir yıldan fazla süredir kıtlık ilan edilmiş durumda ve insanlar, yiyecek ve hayat kurtaran malzemelerden mahrum bırakılarak hayvan yemine bağımlı hale gelmiş.
Tanıklar, MSF'ye 26 Ekim'de kaçmaya çalışan 500 sivil ve Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Ortak Kuvvetler askerlerinin büyük kısmının RSF ve müttefikleri tarafından öldürüldüğünü veya yakalandığını anlatıyor. Hayatta kalanlar, esirlerin cinsiyet, yaş veya algılanan etnik kimliklerine göre ayrıldığını ve çoğunun fidye için tutulduğunu belirtiyor. Fidye miktarları 5 milyon ile 30 milyon Sudan poundu (yaklaşık 7 bin euro ile 43 bin euro) arasında değişiyor. Bir kurtulan, hayatını kurtarmak için 24 milyon Sudan poundu (yaklaşık 34 bin euro) ödediğini söylüyor. Bir diğeri ise, savaşçıların araçlarıyla birkaç mahkumu ezerek öldürdüğü korkunç sahneleri tarif ediyor.
Tawila'ya ulaşmayı başaranların durumu, acil tıbbi ve beslenme müdahalesi gerektiriyor. MSF Acil Durumlar Başkan Yardımcısı Dr. Livia Tampellini, bu insanların psikososyal destek, barınak, su ve genel insani yardıma ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. 26-29 Ekim arasında, MSF 396 yaralıyı kabul etmiş ve El Faşir'den gelen 700'den fazla kişiyi özel bir hastane acil servisinde tedavi etmiş. Yaralanmaların çoğu ateşli silah yaraları, kırıklar, dayak ve işkenceye bağlı yaralar. Bazı hastalar, El Faşir'de tıbbi malzeme ve ilaç eksikliği nedeniyle yapılan ameliyatların komplikasyonlarından muzdarip.
MSF, Tawila girişinde bir sağlık noktası kurarak acil bakım, cerrahi ve diğer tıbbi hizmetleri genişletmiş. Tawila'daki MSF Sudanlı personelin çoğu, bu hafta El Faşir'de akrabalarını kaybetmiş. Şehirdeki mevcut mülteciler, yeni gelenleri karşılayarak tanıdık yüzler arıyor veya kayıp yakınları hakkında haber bekliyor. Tampellini, kaçmayı başaranların zar zor hayatta kaldığını belirterek, diğer kurtulanların gecikmeden güvenli alanlara ulaşmasına ve hayat kurtaran yardıma erişmesine izin verilmesi gerektiğini söylüyor. Zaman tükeniyor ve bu çağrı, Sudan'daki krize uluslararası müdahaleyi hızlandırmak için kritik bir adım.
Bu trajedi, El Faşir'de yaşanan şiddetin sadece bir parçası. MSF'nin uyarısı, sivillerin korunması ve yardımın ulaştırılması için acil eylem gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor. Bölgedeki insanlar, aylardır süren kuşatma altında hayatta kalmaya çalışırken, RSF'nin eylemleri binlerce hayatı riske atıyor. Diplomatik çabalar ve insani yardımın artırılması, bu korkunç döngüyü kırmak için zorunlu hale geliyor. Sudan'ın bu bölgesinde yaşananlar, dünyanın dikkatini çekmeli ve derhal müdahale edilmeli ki daha fazla kayıp yaşanmasın.
            
            
                            
                            
                            




