Küresel ilişkilerde yaşanan dalgalanmalar, bazen uzak diyarların kapılarını ansızın kapatabiliyor. Dünya genelinde yaşanan bu tip gelişmelerin en son ve en çarpıcı örneklerinden biri, Türk vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne seyahat etme hayallerini derinden sarsan bir karar ile ortaya çıktı. Sıcak bir yaz tatili planı yapanlar, eğitim veya iş fırsatlarını kovalayanlar ya da sadece sevdikleriyle buluşmak isteyenler için, şimdiye dek görülmemiş bir engelle karşı karşıya kalındı. Bu durum, sadece bireysel planları değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki kültürel ve ekonomik bağları da etkileyecek derinlikte bir gelişme olarak kayıtlara geçiyor.
Türk vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmek için ihtiyaç duyduğu turist vizesi (B1/B2) randevularında yaşanan akıl almaz gecikmeler, ülkeyi bir anda şok dalgasıyla sardı. Verilen düşük kontenjanlar nedeniyle vize randevu süreçleri tamamen durma noktasına gelirken, bugün vize başvurusunda bulunacak bir Türk vatandaşı, en erken 20 ay sonrasına randevu alabiliyor. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'ye yönelik uyguladığı vize politikalarında radikal değişikliklerin yaşandığını gözler önüne seriyor ve Türk vatandaşlarına verilen B1/B2 turist vizelerinde randevu tarihlerini 2027 yılına kadar ertelemiş durumda.
Mevcut durumda, halihazırda randevusu olan şanslı vatandaşların dışında, yeni bir ABD vizesi talebinde bulunmak isteyenler için gösterilen en erken tarih 2027 yılının haziran ayı olarak belirlendi. Bu uzun bekleme süresi, özellikle ailesi Amerika'da yaşayan çok sayıda Türk vatandaşının büyük mağduriyetler yaşamasına neden oluyor. Yıllardır görmediği yakınlarına kavuşmak isteyenler, yeni doğan torunlarını ziyaret etmek isteyen dede ve nineler, bu gecikmeler nedeniyle çaresiz bir bekleyişe mahkum edilmiş durumda.
Amerika Birleşik Devletleri'nin turist vizesi kontenjanlarını bilinçli olarak düşük tutması ve bu sayıyı son yıllarda giderek azaltması, yaşanan sorunların temel nedeni olarak gösteriliyor. Yoğun talebe rağmen ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nde vize işlemleri için ayrılan kontenjan sınırı yukarı çekilmiyor. Söz konusu tartışmalı uygulama sadece Türkiye'de değil, benzer şekilde Orta Doğu ülkelerinde de gözlemleniyor. Örneğin, Abu Dabi'de ABD vizesi için bekleme süresi tam 18 aya kadar ulaşmış durumda, bu da sorunun bölgesel bir nitelik taşıdığını gösteriyor.
İstanbul, Türkiye genelinde en uzun randevu sürelerinin görüldüğü merkezlerden biri haline gelmiş durumda. ABD vizesi başvuru süreci, DS-160 formunun doldurulması ve 185 dolarlık MRV ücretinin ödenmesi ile başlıyor. Ancak bu ilk adımları tamamlamak, başvuru sahiplerini uzun ve belirsiz bir bekleme sürecinin içine itiyor. Başvuru için gerekli belgeler arasında DS-160 onay sayfası, MRV ücret dekontu, geçerli pasaport ve biyometrik fotoğrafın yanı sıra, mali durumu ve Türkiye'ye geri dönüş bağlarını gösteren evraklar da yer alıyor. Ancak tüm bu evrakları eksiksiz hazırlamak dahi, randevu takvimindeki bu devasa boşluğu doldurmaya yetmiyor.
Gecikmelerin nedenleri hakkında resmi makamlardan net bir açıklama gelmezken, Türk vatandaşlarının ABD'ye seyahat etme hayalleri adeta askıya alınmış durumda. Mülakatın ardından onaylanan vizeler birkaç gün içinde pasaportla birlikte teslim ediliyor olsa da, mülakat aşamasına gelebilmek için ayları, hatta yılları bulan bir sabır sınavından geçmek gerekiyor. Bu durum, ABD'ye gitme planı olan on binlerce kişi için belirsizlik ve hayal kırıklığı anlamına geliyor. Türkiye'ye tamamen kapatılan bu kapılar, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı mı, yoksa geçici bir kriz mi yaşanıyor sorularını akıllara getiriyor. Her ne olursa olsun, bu bekleyişin mağdurları için her geçen gün daha da zorlaşıyor.