Türkiye siyasetinin en hararetli gündemlerinden biri olan liyakat, üniversite geçişleri ve yükseköğretimde eşitsizlik, TELE1 TV’nin 15 Ekim 2025 tarihinde yayınladığı kısa ama etkili bir oturumda yeniden mercek altına alındı. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yaptığı sunum sırasında, Mahmut Tanal canlı yayında sorduğu sorular ve yaptığı çıkışlarla hem YÖK yönetimini hem de kamuoyunu sert şekilde eleştirdi.
Söz Mahmut Tanal’a geldiğinde, tartışmaların fitilini “Çoban Mustafa’nın oğlu gelse bu uygulamayı yapmazsınız. Ne hikmetse bu ülkede soyadlara göre muamele yapılıyor” diyerek ateşledi. Tanal, uygulamalardaki ayrımcılığın “eşitsizin dik anası” olduğunu belirterek, özellikle köklü ve kamuoyu tarafından tanınmayan ailelerin çocuklarının aynı haklara sahip olmadığını savundu. Tartışmanın temelinde ise, eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın kızının biyoloji fakültesinden tıp fakültesine geçişine YÖK tarafından izin verilmesi vardı. Mahmut Tanal, bu izne hangi hukuki gerekçeyle onay verildiğini ve bu kararın arkasında neden durulamadığını açık bir şekilde sordu.
Tanal ayrıca, İmamoğlu’nun diploması üzerinden yürütülen tartışmaya da değindi. “Ekrem İmamoğlu’nun denkliğini siz verdiniz, benim babam mı verdi? YÖK uygun görmeseydi İstanbul’a nasıl kayıt yapardı?” diyerek, YÖK’ün kendi verdiği kararların arkasında durmamasını eleştirdi. Tanal, kamuoyuna net açıklamalar yapılması gerektiğini ve mevcut sistemde şeffaflık, güven ve hukuk güvenliğinin büyük bir yara aldığını ifade etti.
Oturumda ayrıca Türkiye’nin akademik ortamda karşı karşıya olduğu meşruiyet, hukuk güvenliği ve idari tutarlılık sorunları da masaya yatırıldı. “Bir ülkede hukuk güvenliği yoksa yatırım gelmez, hukukta ve idarede istikrar şart” diyen Tanal, sadece siyasi isimlerin değil tüm yurttaşların eşit şekilde hakkını arayabilmesi gerektiğini dile getirdi. Galatasaray Üniversitesi’nde yapılan bir doktora, dekan diplomasının iptali gibi örneklerle ülkenin akademik yönetim zafiyetine dikkat çekildi.
Tanal, Hulusi Akar’ın kızının biyoloji eğitimindeyken tıp fakültesine geçiş hakkının hangi yasal zeminde tanındığını ve buna ilişkin gerekçeli izni sordu. Eleştirisini, “Ekrem Bey’in 31 yıllık diploması için YÖK neden arkasında duramıyor, yanlış varsa açıklayın!” sözleriyle bitirdi.
Sonuç olarak, YÖK sunumunda patlak veren bu diploma ve geçiş tartışması, hem yükseköğretimde eşitlik ilkesinin uygulanıp uygulanmadığı hem de kamu otoritesinin kendi kararlarının arkasında durma sorumluluğu açısından yankı yarattı. Mahmut Tanal’ın sert ve doğrudan soruları, toplumda liyakat ve adalet taleplerini yükseltirken, YÖK ve ilgili kurumların kamuoyuna şeffaf açıklamalar yapmaya ne kadar hazır olduğu önemli bir gündem maddesi olarak öne çıktı.





