Çalışanların günlük hayatı, ekonomik koşullar altında giderek zorlaşıyor. Özellikle yıl sonuna yaklaşırken ücret belirleme süreçleri, geniş kesimlerin geleceğini doğrudan etkiliyor. Sendikalar, bu dönemde taleplerini daha güçlü bir şekilde dile getirmek için çeşitli eylemlere başvuruyor.
Asgari ücret pazarlıklarının yoğunlaştığı günlerde, önemli bir adım atıldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), "Gelirde adalet, vergide adalet, insanca yaşanılacak ücret" talepleriyle İstanbul Kartal Neyzen Tevfik Meydanı'ndan Ankara'ya doğru büyük bir yürüyüş başlattı. Bu eylem, milyonların sesini başkentte duyurma amacı taşıyor.
Yürüyüş öncesi meydanda toplanan kalabalığa seslenen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu eylemin sadece bir yolculuk olmadığını vurguladı. "Bu yürüyüş, Türkiye işçi sınıfının geleceğini kurma yürüyüşüdür" diyerek, mücadelenin kapsamını geniş bir perspektifle anlattı. Taleplerin, işçilerin ailesiyle geçinebileceği bir ücret düzeyinden başlayarak, yoksulluk sınırını aşan bir gelire ulaşmasını içerdiği belirtildi.
Çerkezoğlu'nun konuşmasında, ülkenin üretilen toplam değerinin 85 milyon insanı insanca yaşatmaya yeteceği ancak adaletsiz bölüşüm nedeniyle sorunlar yaşandığına dikkat çekildi. Gelir dağılımındaki eşitsizliğin tarihinin en kötü dönemlerinden birinin yaşandığı örneklerle aktarıldı. Çalışanların yarıdan fazlasının asgari ücret civarında maaş aldığı, emeklilerin ise çok daha düşük gelirlerle mücadele ettiği gerçekleri dile getirildi.
Yürüyüşün güzergahı da detaylıca planlandı. Kartal'dan başlayan kol, Gebze, Kocaeli, Bursa ve Eskişehir duraklarından geçerek güçlenerek Ankara'ya ulaşacak. Her durakta yerel işçilerin ve emekçilerin katılımıyla taleplerin büyüyeceği öngörülüyor. Bu süreç, sadece fiziki bir yürüyüş değil, aynı zamanda onur ve kararlılık gösterisi olarak tanımlandı.
Talepler arasında, asgari ücretin milli gelir artışından pay alması ve kişi başına düşen gelirin en az yüzde 60'ı seviyesine çıkarılması öne çıkıyor. Ayrıca, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir sistemin kurulması çağrısı yapıldı. Emeklilerin en düşük aylığının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi ve tüm aylıkların insanca seviyeye getirilmesi de temel istekler arasında yer aldı.
Çerkezoğlu, hedef enflasyon üzerinden ücret belirlemenin milyonları açlığa mahkum etmek anlamına geleceğini sert bir dille eleştirdi. Gerçek enflasyonun çok üzerinde bir artış gerektiği savunulurken, sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması ve toplu pazarlık mekanizmalarının güçlendirilmesi talebi tekrarlandı. Bu yürüyüşün, gerçek demokrasi ve emeğin söz sahibi olduğu bir çalışma hayatı için yapıldığı vurgulandı.
Eylemde, farklı sektörlerden sendika temsilcileri ve yöneticiler de yer aldı. Genel Sekreter Tayfun Görgün, Genel Başkan Yardımcıları Remzi Çalışkan ve Şükret Sevgener gibi isimler, meydandaki coşkuya katkı sağladı. Pankartlar ve sloganlarla desteklenen yürüyüşün ilk adımları, Gebze'ye doğru atıldı.
Bu eylem, asgari ücretin sadece belirli bir kesimi değil, emeğiyle geçinen herkesin yaşam koşullarını belirlediği gerçeğini hatırlatıyor. Vergi politikalarından ücret baskılamaya kadar uzanan eleştiriler, ekonomik düzenin işçiden alıp zengine aktarım yaptığı iddiasıyla desteklendi. Yürüyüşün, görmezden gelinen gerçekleri yetkililere anlatma amacı taşıdığı belirtildi.
Genel olarak, DİSK'in bu girişimi işçi sınıfının birlik ve mücadele ruhunu yansıtıyor. Taleplerin Ankara'ya taşınmasıyla, ücret görüşmelerine yeni bir baskı unsuru eklendi. Yolda büyüyen katılım, mücadelenin geniş tabanlı olduğunu gösteriyor. Emekçiler, insanca yaşam için kararlı adımlar atmaya devam ediyor.
Bu süreç, sendikal hakların güçlenmesi ve adil bir bölüşüm için önemli bir dönüm noktası olabilir. Yürüyüşün her aşaması, milyonların ortak taleplerini seslendiriyor. Önümüzdeki günlerde duraklardaki gelişmeler, eylemin etkisini daha da artıracak gibi görünüyor.
Sonuçta, İstanbul-Ankara arası bu yürüyüş, sadece ücret taleplerini değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve demokratik geleceğini tartışmaya açıyor. İşçi sınıfının geleceğini kurma iddiasıyla yola çıkanlar, taleplerinin karşılanmasında ısrarcı olacak. Bu eylem, emek mücadelesinde yeni bir sayfa açarak geniş yankı uyandırmaya devam edecek. Yürüyüşün yankıları, asgari ücret masasında da hissedilecek nitelikte.
