Gerçek Gündem Haberleri

Yargı, ÖSYM'nin Red Dediği Başvuruyu Kabul Ederek Milyonları İlgilendiren Emsal Kararı Verdi!

ÖSYM'nin 'değişiklik yapılamaz' dediği YKS tercih listesi skandalı, Ankara İdare Mahkemesi'nde tarihi bir dava ile masaya yatırıldı. Geleceklerini çalan 'görünmez el' tescillendi mi? Bu karar milyonlarca öğrencinin kaderini değiştirecek!

Üniversite sınavlarına hazırlanan gençlerin alın teri ve emekleriyle kazandıkları gelecekleri, günlerdir Türkiye'nin gündemini meşgul eden büyük bir skandalın gölgesinde kaldı. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrası tercih döneminde yaşanan ve ülke çapında şüpheli müdahaleleri ortaya çıkaran bu olay, sadece birkaç adayın bireysel mağduriyeti olmaktan çok, tüm sınav sistemimizin güvenliğini sarsan bir durum haline geldi. Sınav maratonunu başarıyla tamamlayan ve geleceğine umutla bakan yüzlerce genç, tercih listelerinin 'görünmez bir el' tarafından değiştirilmesiyle hayatlarının en büyük şokunu yaşarken, gözler Yükseköğretim Kurumları Sınavı (ÖSYM) sistemine çevrilmişti. Bu büyük mağduriyet zincirine dair nihayet yargıdan gelen son dakika kararı, tüm bekleyenlerin yüreğine su serperken, sonuçları itibarıyla milyonlarca öğrencinin ve memur adayının geleceğini doğrudan etkileyecek tarihi bir dönüm noktası yaratıyor.

Olay, Sayısal alanda Türkiye 23.007’ncisi olan C.Ş. adlı öğrencinin cesaretiyle aydınlandı. Kamu üniversitesinde Tıp Fakültesi kazanmasına kesin gözüyle bakılan bu başarılı öğrencinin tercihleri, son tercih onay tarihinin son gecesi, 13 Ağustos’ta, akıl almaz bir şekilde değiştirildi. C.Ş.'nin titizlikle hazırlayıp saat 23.28’de onaylayarak ekran görüntüsünü aldığı liste, sadece yedi dakika sonra güncellendi. Listenin yeni halinde, puanıyla ve başarı sıralamasıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, özel üniversitelerin iki yıllık Yaşlı Bakım bölümü üst sıralara taşınmıştı. Genç kızın Tıp Fakültesi hayali, bir anda iki yıllık bir bölüme kaydırılmıştı.

Yaşanan bu akıl dışı durum karşısında C.Ş. ve ailesi hemen harekete geçti. Sabahın ilk ışıklarında polis karakoluna, ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunuldu. C.Ş.'nin bu kararlı duruşu sayesinde, aynı gece Giresun'da Y.S., Hatay'da M.B.K. ve İstanbul'da N.E.'nin, daha sonra da D.K. ile Kadir Efe Korkut'un tercih listelerinin de benzer şekilde değiştirildiği ortaya çıktı. Mağdur sayısı hızla artarken, bu organize saldırının ardındaki büyük sır da çözülmeye başladı.

Adli makamlarca yapılan incelemelerde, C.Ş., Y.S. ve M.B.K. gibi farklı şehirlerdeki mağdurların sistemlerine, İstanbul Ümraniye’de ikamet eden M.H.C.’ye ait olduğu tespit edilen aynı IP adreslerinden girildiği belirlendi. Bu durum, tercih listelerine yönelik müdahalenin münferit bir olay değil, koordineli ve dışarıdan gerçekleştirilen organize bir saldırı olduğunu ispatladı. Tercihleri değiştirilen öğrencilerin listelerinde, tıpkı C.Ş.’de olduğu gibi, başarı sıralamalarıyla uyuşmayan, düşük puanlı ve benzer bölümlerin işaretlenmesi, bu müdahalenin kötü niyetini ve amaç birliğini gözler önüne serdi. Yaşananları 'emek hırsızlığı' olarak nitelendiren aileler, hak mücadelesinde Ankara'nın yolunu tuttu.

C.Ş. ve ailesi, ÖSYM'ye verdikleri dilekçede, listenin rızaları dışında değiştirildiğini belirterek, ekran görüntüsüyle kanıtladıkları ilk tercih listesinin geçerli olmasını talep ettiler. Ancak Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nun ilgili maddesini gerekçe göstererek, "tercih süresi bittikten sonra değişiklik yapılmayacağı" hükmüyle bu hayati başvuruyu reddetti. ÖSYM’nin ret kararı üzerine, C.Ş. hukuk mücadelesini bir üst seviyeye taşıyarak Ankara 24. İdare Mahkemesi'nde idari işlemin iptali için dava açtı.

Mahkeme, 15 Ekim tarihinde aldığı tarihi kararla C.Ş.'yi haklı buldu ve ÖSYM'nin ret işlemini iptal etti. Mahkeme kararında, teknolojik gelişmelerin getirdiği risklere ve iyi niyetli olmayan kişilerin şifreleri kırıp kişinin isteği dışında sisteme müdahale edebildiği gerçeğine dikkat çekildi. Kararda en can alıcı nokta ise şu oldu: "Davacı C.Ş.'nin aldığı puanla uyumlu olmayan son yapılan tercihler ile başka kişilerin de aynı şekilde tercihlerinin değiştirilerek, mağdur edilmesi ve mağduriyetin aynı IP numarası üzerinden yapıldığının anlaşılması hususları göz önüne alındığında, müdahalelerdeki yükümlülüğün ve sorumluluğun adaya bırakılmasının haklı bir yaklaşım olmayacağı..." Bu hükümle Yükseköğretim Kurulu, adayın iradesi dışında gerçekleşen dış müdahalenin kesin olarak ispatlandığı durumlarda ÖSYM'nin önceki, yani adayın kendi onayladığı tercihleri esas alması gerektiği yönünde karar verdi.

Bu karar, C.Ş.’nin ve ailesinin aylardır süren haklı mücadelesinin ilk zaferi oldu. Hayalindeki Tıp Fakültesi'ne kavuşma yolunda önemli bir aşama kaydeden C.Ş., adalet arayışında pes etmediğini ve mahkeme kararıyla hayaline kavuşacağına adım gibi emin olduğunu dile getirdi. Ailesi, olası bir puan düşüşünü engellemek amacıyla 150 bin TL ödeyerek kızlarını yüzde 50 burslu özel bir üniversitenin Yaşlı Bakım bölümüne kaydetmek zorunda kalmıştı. Mahkemenin bu kararı, aileyi hem bu büyük mali yükten hem de yaşanan manevi yıkımdan kurtarmış oldu.

En önemlisi, Ankara İdare Mahkemesi'nin bu kararı, kesinleşmesi halinde yalnızca C.Ş. için değil, geçmiş yıllarda ve bu yıl tercih listelerine dışarıdan müdahale edilen tüm YKS öğrencileri ve hatta Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) adayları için de emsal niteliği taşıyacak. Bu tarihi karar, ÖSYM sisteminin güvenliğini sorgulayan ve geleceği çalınan tüm gençlere yeniden umut kapısı açarak, idareye karşı bireyin haklarını koruma altına alan çığır açan bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Gençlerin umutlarını çalan ve onların hayatlarıyla oynayan bu organize şebekenin, açılan ceza davaları sonucunda hak ettikleri cezayı alması, mağdurların en büyük beklentisi olmaya devam ediyor.