Türkiye'nin asfalt yollarında, her sabah milyonlarca tekerlek dönüyor; kornalar çalıyor, sinyaller yanıp sönüyor, ama o kaosun altında yatan bir düzen hayali var. Şehirler büyüyor, araçlar çoğalıyor, ama kurallar mı? Onlar bazen tozlu raflarda unutuluyor. Günlük telaşın arasında, kahve yudumlarken radyodan duyulan bir haber, belki de hepimizi bir an dondurur: Trafik, sadece bir yolculuk değil; bir satranç tahtası gibi, her hamle bir risk. Peki ya o hamleler, cebimizi yakmaya başlarsa? Sokaklar, otoyollar, köprüler – hepsi aynı hikayeyi fısıldıyor: Değişim geliyor, ve bu seferki, sessiz bir deprem gibi.
İşte tam burada, o deprem sarsmaya başlıyor: Meclis'e sunulan Karayolları Trafik Kanunu değişikliği teklifi, trafikteki kuralsızlığa karşı dev bir kalkan örüyor. Önümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulu'nda masaya yatırılacak bu hamle, hız sınırını aşmaktan drift yapmaya, makas atmaktan sahte plaka kullanmaya kadar her ihlali hedef tahtasına oturtuyor. Cezalar, adeta roket gibi fırlıyor; emniyet kemeri takmamak bile 2.500 liradan başlıyor, telefonla araç kullanmak veya kırmızı ışıkta geçmek 5.000 liraya zıplıyor. Mevzuata aykırı araç modifikasyonu? 5.000 lira plus trafikten men. Ama asıl bomba, hız sınırını aşmada: 30.000 lira, alkollü direksiyona 25.000, ehliyetsiz araç kullanmaya 40.000 lira. Ambulans veya itfaiyeye yol vermemek, ölümlü-yaralanmalı kazada olay yerini terk etmek gibi vicdansızca hareketler 46.000 liraya, üstüne 3 yıla kadar hapis ekleniyor. Uzun yol sürücüleri için takograf veya hız sınırlayıcı ihlali 75.000 lira, drift 140.000, makas atma 180.000 lira – ve saldırı amacıyla araç takip etmekse 180.000 lira plus ehliyete 60 gün el koyma, araca 30 gün trafikten men. Ehliyet iptal edilmişken araç kullanmak 200.000, "dur" ihtarına uymamak 200.000, sahte plaka ise tam 280.000 lira. Bu rakamlar, sadece para değil; bir uyarı çanı, trafikteki her hatayı bedelini ağır ödeten bir gerçek.
Bu teklif, öyle bir gecede doğmadı; kökleri, yılların birikmiş acılarında yatıyor. Hatırlayın, 2023-2024 kışlarında otoyollarda kar fırtınalarında mahsur kalan konvoyları, yazın Ege yollarında makas atan motosikletlerin trajedilerini, İstanbul'un köprülerinde hız yapanların yarattığı zincir kazaları. Her yıl binlerce can gidiyor, on binlerce yaralanıyor; İçişleri Bakanlığı'nın verileri, kuralsız sürüşün bu felaketin ana mimarı olduğunu haykırıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İçişleri'nin ortak çalışması, bu paketi hazırlarken "caydırıcılık" kelimesini mantra gibi tekrarlamış. Bakan Ali Yerlikaya'nın o net sözleri: "Tuzak radar algısını bitirmek için telefonlara 'Radar var' uyarısı gönderiyoruz." Evet, bu, sadece ceza değil; bir sistem devrimi. Ani hız düşüşlerine yol açan 19.046 hatalı hız levhası kaldırılmış, birbirine bitişik yaya geçitleri yerine alt-üst geçitler geliyor. Teklif, meclis koridorlarında yankılanırken, trafik polisleri bile "Artık işimiz kolaylaşacak" diye fısıldıyor – ama sürücüler? Onlar, direksiyonu daha sıkı tutacak.
Düşünün bir: Sabah trafiğinde, kırmızı ışıkta dururken telefonunuza uzanan el, bir anda 5.000 liraya mal olabilir. Veya yaz akşamı sahil yolunda drift deneyen genç, 140.000 liralık bir faturayla eve döner – ya da dönmezse? Bu cezalar, sadece cüzdanı değil, vicdanı da sarsacak; ölümlü kazada kaçanlar, 46.000 lira plus hapisle yüzleşecek. Uzun yol kamyoncuları, takografı devre dışı bırakırsa 75.000 lira ödeyecek; makas atan tır, 180.000 liraya bulanacak. Sahte plaka kullananlar, 280.000 lirayla en tepede – bu, bir suç ekonomisini baltalamak demek. Teklifin meclis maratonu, önümüzdeki hafta başlıyor; Adalet Komisyonu'ndan Genel Kurul'a, her madde tartılacak, her virgül tartışılacak. Muhalefet, "Aşırı mı?" diye sorgularken, iktidar "Gerekli" diye savunacak. Ama sokaklar zaten konuşuyor: X'te dönen paylaşımlar, "Drift videosu silin, ceza geliyor" esprilerinden "Nihayet disiplin" haykırışlarına kadar uzanıyor. Bir kullanıcı, "Makas atan komşuma haber vereyim" diye yazmış, altına yüzlerce kahkaha.
Geleceğe bir göz atalım ki, bu fırtınanın izlerini görelim. Eğer teklif kabul edilirse –ki olasılık yüksek– 2026 baharına kadar cezalar yürürlüğe girer; trafik kazaları yüzde 20 azalır mı? Uzmanlar, "Caydırıcılıkla evet" diyor, ama eğitim şart. Hatalı levhaların kaldırılması, yaya geçitlerinin yenilenmesi, o "radar var" uyarıları – hepsi birleşince, yollar daha güvenli bir hal alacak. Ama ya reddedilirse? O zaman, mevcut cezalarla devam; emniyet kemeri 1.168 lira kalır, hız aşımı 2.169 lirada donar. Meclis'te oylamalar, kulis fısıltıları, partilerin pazarlıkları... Heyecan dorukta, çünkü bu, sadece bir kanun değil; milyonlarca hayatın dönüm noktası. Sürücü kursları dolup taşacak, sigorta primleri düşecek, belki de yollarda daha az korna çalınacak.
Derinlere inelim: Bu düzenleme, trafikteki "kültür"ü değiştirmeyi vaat ediyor. Geçmişte, 2018'de benzer bir paket gelmişti; cezalar artmış, ama ihlaller azalmamıştı – neden? Eğitim eksikliği. Şimdi, bakanlık "Trafikte her ihlalin bedeli ağır olacak" derken, okullarda trafik dersi müfredata girebilir. Ambulanslara yol vermemek 46.000 lira – bu, vicdan muhasebesi yaptıracak. Makas atma 180.000, drift 140.000; gençler, sosyal medyada video yüklemek yerine kurallara sarılacak. Sahte plaka 280.000, "dur" ihtarına uymama 200.000 – polis devriyeleri artacak, kameralar çoğalacak. Teklifin meclis yolculuğu, belki uzar; ama sonuç ne olursa olsun, trafik bir uyanışa gebe. X'te bir paylaşım, "Ehliyetsiz 40 bin, alkol 25 bin – artık dikkat!" diye haykırıyor, binlerce retweet'le yayılıyor.
Bu hamle, sadece cezalarla sınırlı değil; bir vizyonun parçası. Hatalı levhalar temizlenirken, yaya geçitleri akıllılaşıyor – sensörler, ışıklar, belki drone'lar devriye atacak. Uzun yol için takograf zorunluluğu, 75.000 lirayla pekişirken, lojistik sektörü silkinecek. Ölümlü kazalarda kaçma, 3 yıl hapisle taçlanırken, adalet duygusu yükselecek. Meclis'te o hafta, milletvekilleri yol hikayelerini paylaşacak; birinin oğlu makas kazasında gitmiş, diğerinin yeğeni driftte yaralanmış. Tartışmalar alevlenecek, ama umut yeşerecek. Sürücüler, aynaya bakıp "Bugün kurallara uyayım" diyecek – belki de bu, en büyük zafer.
Sonuçta, asfaltların altında yatan o sessiz çığlık, meclis kürsüsünde yankılanıyor. 280.000 liradan 2.500 liraya, her ceza bir ders; drift'ten sahte plakaya, her ihlal bir uyarı. Önümüzdeki hafta, TBMM'nin ışıkları yanarken, Türkiye'nin yolları nefesini tutmuş bekliyor. Bu teklif geçerse, trafik bir arenadan huzur bahçesine döner mi? Kim bilir. Ama bir şey kesin: Direksiyon başındaki her el, daha sorumlu olacak. Heyecan, tam burada; meclis kapıları açılırken, siz de gaz pedalına basmadan iki kez düşünün. Yollar, değişiyor – ve bu değişim, hepimizi kurtarabilir.