Ulaşım alışkanlıklarımız her geçen gün değişiyor, değil mi? Akıllı telefonlar sayesinde bir tıkla araç çağırmak, hayatımızı ne kadar kolaylaştırdı. Ama bazen bu yenilikler, beklenmedik engellerle karşılaşıyor ve hepimizi etkiliyor. Taksiler, scooter'lar, paylaşımlı yolculuklar – hepsi rekabet içinde. Peki, bu rekabetin ortasında kalan bir hizmet, neden birdenbire cezaların hedefi haline geliyor? Bu tür gelişmeler, günlük rutinimizi bile altüst edebiliyor. Gelin, bu konunun derinliklerine inelim ve neler olup bittiğini adım adım keşfedelim.
Asıl mesele, Martı şirketinin sunduğu TAG hizmeti etrafında dönüyor. Elektronik scooter'larla tanınan Martı, şimdi de TAG ile hususi araçları kullanarak yolculuk imkanı sağlıyor. Akıllı telefon uygulaması üzerinden çağırılan bu araçlar, pratik ve uygun fiyatlı bir alternatif gibi görünüyor. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile yaşanan anlaşmazlık, her şeyi karmaşıklaştırdı. Ağustos 2024'te UKOME toplantısında Martı İleri Teknoloji AŞ'nin lisans başvurusu reddedildi. Sebep? Hizmetin yasal dayanağı olmaması ve korsan taşımacılık olarak değerlendirilmesi. Taksiciler, bu uygulamanın haksız rekabet yarattığını savunuyor; çünkü lisans sadece yasal taksilere veriliyor. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Eyüp Aksu, şirketin kanuna ve yönetmeliğe aykırı hareket ettiğini vurguluyor. "Şirket korsan taşımacılık yapıyor," diyor ve ekliyor: "İBB'ye lisans için başvurmuştu, müracaatı reddedildi."
Ceza detayları ise dudak uçuklatıcı. TAG ile yolculuk yapan araçlara 46 bin 392 TL ceza kesiliyor. Üstelik araç 60 gün trafikten men ediliyor. Yolcular da bundan nasibini alıyor: Kişi başı 3 bin 84 TL ceza! Bu rakamlar, sıradan bir yolculuğu pahalıya mal edebiliyor. Aksu, "Bu uygulama ile yolculuk yapan araçlara 46 bin 392 TL’lik ceza kesiliyor. Bu araçla yolculuk yapanlar da kişi başı 3 bin 84 lira ceza ile karşı karşıya," diye açıklıyor. Ceza, polis denetimlerinde ihbar veya şüphe üzerine uygulanıyor; araç hemen bağlanıyor. Etkilenenler sadece sürücüler değil, yolcular da. Hususi araçlar bu hizmette kullanıldığı için, yasal taksilerin dışındaki her şey risk altında. İstisnalar mı? Pek yok; lisans reddedildiği için TAG tamamen gri alanda kalıyor.
Bu durumun arkasında büyük bir rekabet yatıyor. Taksiciler, Martı'nın bu hizmetle piyasayı ele geçirdiğini düşünüyor. İBB, 2024'te kent genelinde 2 bin 500 yeni taksi hayata geçirmeyi planlıyor; bu da taksicilere destek gibi görünüyor. Martı CEO'su Oğuz Alper Öktem, buna tepki göstermiş: "Yazık memleketime, yazık. Buğra Gökce ve Gürkan Akgün, hakkında onlarca usulsüzlük iddiası olan Bitaksi’nin sahibi Nazım Salur’a resmen rant için İstanbul’u peşkeş çekiyor. Daha mücadelemiz yeni başlıyor." İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Eylül 2024'te Uğur Dündar’ın programında Öktem’e sert çıkmış: "Arkadaşlarıma hukuki tüm girişimleri yapın dedim. Bana ve arkadaşlarıma bu şovu yapan kişinin elbette yanına bırakmam."
Dava süreçleri de heyecanlı. Martı, İBB'ye dava açmış; İstanbul 7. İdare Mahkemesi Haziran 2024'te karar vermiş. Şirket "davayı kazandık" diyor, ama Aksu reddediyor: "Şirketin kazandığı bir dava olmadığını, bölge idare mahkemesinin kararı da ortada." Taksicilerin haksız rekabet davası ise 19 Aralık'ta görülecek. Bu duruşma, her şeyi değiştirebilir. Aksu, "Adalete güveniyoruz," diyor. Lisans meselesi kritik; şirketin aldığı kararın sadece "lisans başvurusu yapabilme" hakkı olduğu iddia ediliyor, ama hizmet yasal mı değil mi tartışmalı.
2025'e gelindiğinde durum hala belirsiz. Bazı haberlere göre, cezalar devam ediyor; örneğin Eylül 2025'te bir sürücüye 93 bin TL ceza kesilmiş, aracı 90 gün men edilmiş. Başka bir olayda, Torbalı'da araç bağlanmış. Ancak mahkemeler bazı cezaları iptal ediyor; Haziran 2025'te bir ceza delil eksikliği nedeniyle kaldırılmış. Martı TAG'ın yasal statüsü tartışmalı; net bir yasak yok, ama düzenlemelere uymak şart. Reklamlar televizyonlarda dönüyor, ama kullanıcılar ceza korkusuyla şikayet ediyor. Sosyal medyada sürücüler, "Taksicilerden korkarak müşteri alıyoruz," diyor. Bir kullanıcı, "Martı TAG yasal mı? Ceza veriliyor mu?" diye soruyor. Cevap: Hala gri alanda, dikkat etmek lazım.
Bu kaos, ulaşım sektörünü nasıl etkiliyor? Taksiciler rekabet avantajı kazanırken, kullanıcılar uygun fiyatlı alternatiflerden mahrum kalabilir. Martı, yenilikçi bir hizmet sunuyor; scooter'larla başlayan yolculuk, TAG ile genişlemiş. Ama yasal engeller, büyümesini frenliyor. Polis denetimleri artarsa, daha fazla araç bağlanabilir, cezalar yığılabilir. Yolcular içinse sürpriz bir fatura: 3 bin TL'lik ceza, bir yolculuğu unutulmaz kılar – ama kötü anlamda. Şirketin mücadelesi devam ediyor; dava sonuçları bekleniyor.
Düşünün, bir uygulamayla araç çağırıyorsunuz, her şey yolunda gidiyor, ama birden polis geliyor. Araç bağlanıyor, ceza kesiliyor. Bu, sadece Martı için değil, tüm paylaşımlı ulaşım için bir uyarı. Taksicilerin tepkisi anlaşılır; yılların emeği var. Ama yenilikler de gerekli; şehirler büyüyor, trafik artıyor. Belki bir orta yol bulunur, lisanslar düzenlenir. Şimdilik, TAG kullananlar dikkatli olmalı; ihbarlar, şüpheler her an devreye girebilir.
Bu gelişmeler, İstanbul'un ulaşım geleceğini şekillendiriyor. 2 bin 500 yeni taksi, trafiği rahatlatabilir mi? Yoksa TAG gibi alternatifler mi çözüm? Tartışmalar sürüyor, adalet karar verecek. Kullanıcılar, sürücüler, taksiciler – herkes bu hikayenin parçası. Heyecan verici bir dönem; belki de yeni düzenlemelerle her şey değişir.
            
            
                            
                            
                            



