Türkiye'nin siyasi koridorlarında fırtınalar kopuyor, CHP'nin kaderini belirleyecek dava kapıdayken iktidara yakın sesler bir bir pozisyon alıyor. Rasim Ozan Kütahyalı'nın sosyal medyadaki paylaşımı, milyonları ayağa kaldırdı; "Mutlak butlan yok, erteleme var" iddiası, yarınki duruşmayı adeta bir saatli bombaya çevirdi. Peki, bu tahmin bir sızıntı mı yoksa stratejik bir hamle mi? Ümit Özdağ'ın "Ciddiye alın" uyarısı, Kılıçdaroğlu'nun sessizliği... Bu, sadece bir dava değil, muhalefetin kalbine saplanan bir hançer. Heyecan dorukta, çünkü yarınki karar, ülkeyi yeni bir depreme sürükleyebilir ve gerçekler, bir bir gün yüzüne çıkıyor.

Rasim Ozan Kütahyalı, iktidara yakınlığıyla bilinen Kütahyalı, kişisel X hesabından yaptığı paylaşımda, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin davanın sonucunu şimdiden duyurdu. "Yarın CHP ile alakalı mutlak butlan kararı beklemiyorum, tahminimce erteleme kararı çıkacaktır. Duruşma Ekim ayı içinde bir güne ertelenecektir. Benimki sadece tahmin" diye yazan Kütahyalı, bu sözlerle kulisleri karıştırdı. Paylaşım, binlerce kez retweet ve yorum aldı; muhalif kesimden "Sızdırıyorlar" tepkileri yağarken, iktidar yanlıları "Tahmin doğru çıkar" diye alkışladı. Kütahyalı, daha önce de benzer öngörülerle gündem olmuş biri; örneğin, 2024 yerel seçimlerinde CHP'nin bazı zaferlerini "tesadüf değil" diye yorumlamış, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun AKP'ye geçişini ilk duyuran isimler arasındaydı. Bu paylaşım, 14 Eylül Pazar akşamı saat 20:00 civarında atıldı ve anında trendlere girdi, zira yarınki dava, Özgür Özel'in genel başkanlığını doğrudan tehdit ediyor.

Davanın kritikliği, CHP'nin iç dinamiklerini sarsıyor. 4-5 Kasım 2023'te Ankara Spor Salonu'nda yapılan 38. Olağan Kurultay'da Özgür Özel, 812 oyla Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13 yıllık liderliğini devirmişti. Ancak eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile delegeler Yılmaz Özkanat, Hatip Karaaslan ve Kamile Bahar Önal'ın açtığı dava, "usulsüzlük" iddialarıyla iptal talep ediyor: Para karşılığı oy kullandırılması, divan başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tarafsız davranmaması, "mutlak butlan" gerekçesiyle kurultayın yok hükmünde sayılması. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yarın saat 10:00'da görülecek duruşma, 30 Haziran'daki ertelemeden beri bekleniyor; o duruşmada mahkeme, ceza yargılaması ve görevsizlik itirazlarını beklemiş, CHP avukatı Çağlar Çağlayan'ın talebiyle 8 Eylül'den 15 Eylül'e kaydırmıştı. Çağlayan, "Amaç sandık koymak, sonuç çıktı, dava konusuz" demiş, ama davacılar "Kurultay organize suçla sakatlandı" diye ısrar etmişti.

Kütahyalı'nın erteleme tahmini, mahkemenin yeni adli yıl başlangıcını bekleyeceği spekülasyonlarını alevlendirdi. Eğer erteleme çıkarsa –ki Kütahyalı'nın dediği gibi Ekim'e kayarsa– CHP, 21 Eylül olağanüstü kurultay hazırlıklarını hızlandırır; Özel, delegelerden 900 imzayı toplamış durumda. Ama mutlak butlan kararı çıkarsa? O zaman senaryo değişir: Kurultay yok hükmünde sayılır, Kılıçdaroğlu'nun 13 yıllık dönemi "devam eder" gibi olur ve eski lider, çağrı heyetiyle (kayyum) göreve döner. Kılıçdaroğlu, Özel'in tüm çağrılarına rağmen sessizliğini koruyor; BBC'ye konuşan kaynaklar, "Kılıçdaroğlu görevi kabul etmezse, Oğuz Kaan Salıcı gibi isimler kayyum olur" diyor. Tanju Özcan gibi isimler ise X'te "Siyasi cunta olursa üyeliğimi askıya alırım" diye veryansın ediyor; istifa dilekçesi cebinde hazır bekliyor.

Ümit Özdağ'ın bu iddiaya damga vurması ise dikkat çekici. Zafer Partisi lideri, Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk'e, Kütahyalı'yı işaret ederek, "Rasim çok ciddiye alınmalı. Çünkü söyledikleri çoğu kez doğru çıkıyor, bildiğini önceden paylaşıyor" demişti. Özdağ, daha önce de CHP'nin iç çatlaklarını "kontrollü muhalefet" diye eleştirmiş, 31 Mart 2024 yerel seçimlerindeki CHP zaferini "tepki oyu" olarak nitelendirmişti. Bu sözler, Özdağ'ın 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu'nu desteklemesiyle örtüşüyor; o dönem "İçişleri Bakanlığı pazarlığı" iddialarına rağmen, "Sığınmacı sorununu biz çözeriz" diye yanıt vermişti. Özdağ'ın bu çıkışı, X'te yankılandı; kullanıcılar "Özdağ sızıyor mu?" diye sordu, zira Zafer Partisi anketlerde yüzde 7,2'ye ulaşmış, milliyetçi tabanı konsolide etmişti.

İstanbulun 461 Yıllık Tarihi Kemeri ve Su Havzası Rant Uğruna Yapılaşmaya Açılıyor...
İstanbulun 461 Yıllık Tarihi Kemeri ve Su Havzası Rant Uğruna Yapılaşmaya Açılıyor...
İçeriği Görüntüle

Güncel gelişmeler, davanın siyasi bir araç olduğunu gösteriyor. 3 Eylül'de CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi iptal edildi; Özgür Çelik ve yönetimi görevden uzaklaştırıldı, yerine Gürsel Tekin kayyum atandı – ama Özel, Tekin'i ihraç ettirdi. MHP lideri Devlet Bahçeli, "CHP siyasi komaya girdi" diye alay etmiş, "Yüzyılın rüşvet davası" diye saldırmıştı. CHP, buna Tandoğan Mitingi'yle yanıt verdi; 14 Eylül Pazar günü on binler toplandı, "Vesayet değil siyaset, kayyıma darbeye hayır" sloganları atıldı. Gençlik Kolları, Güvenpark'tan yürüyüşte polis barikatını aştı; tutuklu Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okundu, Mansur Yavaş kürsüde "Halk iradesi kazanacak" dedi. Özel, "Sarayında korkanlar var, hücrelerinden coşanlar var" diye haykırdı; miting, Tele1 ve Sözcü TV'de canlı yayınlandı, X'te #TandoganMitingi trend oldu.

Bu tahmin ve miting, CHP'yi kenetliyor. Tele1'e göre, kongrelerde katılım arttı; dava, partiyi "daha da birleştirdi". Hürriyet ve Haberler.com, erteleme ihtimalini vurguluyor; BBC, "Siyasi karar bekleniyor" diyor. Geçmişte, 2023 kurultay usulsüzlük soruşturması Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılmış, 12 sanık hakkında "oy hilesi" iddiası vardı – İmamoğlu dahil. 6 Nisan 2025 olağanüstü kurultayı da iptal riskinde; mutlak butlan çıkarsa, o da yok hükmünde olur. Anketler, CHP'yi yüzde 30,9'la AKP'nin ensesinde gösteriyor; ama dava, 2026 seçimlerini gölgeliyor. Kütahyalı'nın "sadece tahmin" demesi, bir sızıntı mı? Özdağ'ın "ciddiye alın"ı, kulisleri doğruluyor.

Yorumuma gelince, bu erteleme tahmini tesadüf değil; iktidar, muhalefeti yıpratmak için davayı uzatıyor. 2015 Haziran seçimlerindeki koalisyon kaosu gibi, 2019 İstanbul tekrarı gibi, bu dava da "kontrollü" bir oyun. Erteleme çıkarsa CHP toparlanır, Özel 21 Eylül'ü toplar; ama Ekim'e kayarsa, istifa dalgası büyür – Aydın'daki 4 istifa gibi, Beykoz'dan 8 ilçe daha gelebilir. Kılıçdaroğlu'nun sessizliği stratejik; görevi kabul etmezse Salıcı kayyum olur, parti iç savaşa girer. Özdağ'ın desteği, milliyetçi-muhalif ittifakı işaret ediyor; Zafer Partisi'nin yükselişi, CHP'yi zorluyor. Gelecekte, erteleme çıkarsa dava AİHM'e taşınır, CHP sokaklara döner – Tandoğan gibi. Ama butlan? O zaman "siyasi cunta" tartışması alevlenir, Özcan gibi isimler ayrılır, muhalefet dağılır. Bu, Erdoğan'ın "seçim olmayacak" algısını güçlendirir; halk iradesi sandıkta değil, mahkemede belirlenir. Kütahyalı'nın paylaşımı, bir uyarı: Sessizlik, yenilgi getirir. CHP, bu fırtınadan ya güçlenerek çıkar ya da parçalanır. Yarınki karar, demokrasinin nabzı; milyonlar bekliyor, peki ya sonu, kimin zaferi olacak?