Son yıllarda Türkiye'nin terörle mücadele stratejilerinde yaşanan ilerlemeler, bölgede önemli değişimlere kapı aralıyor. Özellikle teknolojik imkanların artmasıyla birlikte, sınır ötesi operasyonlar ve iç güvenlik önlemleri, çatışma risklerini minimize etme yönünde etkili adımlar atılmasını sağladı. Bu bağlamda, son dönemde gerçekleşen gelişmeler, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde dikkat çekici bir ivme kazandı. Siyasi diyalog kanallarının açılması ve yasal çerçevelerin gözden geçirilmesi, geleceğe dair umut verici sinyaller veriyor.
İkinci paragraftan itibaren detaylara inelim: PKK, Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine 12. Kongresi'nde aldığı fesih kararı doğrultusunda, Türkiye'deki tüm güçlerini Kuzey Irak'taki medya savunma alanlarına çektiğini duyurdu. Bu duyuru, Kandil'de düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Toplantıda konuşan Sabri Ok, PKK'nın kıdemli liderlerinden biri olarak, bu adımın kongre kararlarının uygulanmasına yönelik kararlılığını gösterdiğini vurguladı. Sabri Ok, "12. Kongre kararları temelinde, Lider Abdullah Öcalan'ın onayıyla, Türkiye sınırları içindeki çatışma riski taşıyan ve olası provokasyonlara açık tüm güçlerimizi medya savunma alanlarına çekme sürecini yürütüyoruz" dedi. Yanında iki PKK komutanı ve arkasında Türkiye'den çekilen 25 PKK üyesiyle birlikte göründüğü toplantı, uluslararası medya temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Mikrofonlarda Al Jazeera ve Rudaw gibi kanalların logoları dikkat çekerken, toplantı erken saatlerde yapıldı ve sonrasında yayınlandı.
Sabri Ok'un açıklamasında, sınır bölgelerindeki pozisyonlarda da benzer düzenlemeler yapıldığı belirtildi. "Sınır bölgelerinde çatışma riski taşıyan ve provokasyonlara açık pozisyonlarda benzer düzenleyici önlemler alınıyor" diyen Ok, bu adımların kongre kararlarının net bir şekilde uygulanması anlamına geldiğini ifade etti. Bu süreç, PKK'nın Mayıs 2025'te fesih kararı alması ve Temmuz 2025'te silah bırakma töreni düzenlemesinin devamı niteliğinde. Yıldıray Oğur, bu gelişmeyi yorumlarken, "Bu adım, beklenen bir gelişmeydi. 10 gün önceki yayınımızda, PKK'nın Ekim sonunda silah bırakmayı teyit edecek bir adım atacağını söylemiştik" şeklinde konuştu. Oğur, sürecin önemli bir aşaması olduğunu belirterek, "PKK'nın kendini feshetmesi ve silah bırakma töreninin ardından, parlamentoda kurulan komisyon, PKK üyelerinin Türkiye'ye dönüşüne yönelik yasal düzenlemeler hazırlıyor. Ancak komisyon toplantıları uzayınca, PKK'dan teyit mekanizması istendi" dedi.
Devamında Oğur, devlet yetkililerinin açıklamalarına atıfta bulunarak, "MIT ve TSK tarafından bir doğrulama mekanizması kuruldu. Bu mekanizma, PKK'nın fesih ve silah bırakmasını inceleyip rapor yazacak. Mehmet Uçum'un açıklamalarında bu vurgulanmıştı: Teyit geldikten sonra yasa geçecek" ifadelerini kullandı. Sabri Ok'un toplantısı, bu teyit mekanizmasının bir parçası olarak görülüyor. Oğur, "Bu, kritik bir adım. PKK, uluslararası basın önünde bu açıklamayı yaparak, sürecin rayında olduğunu gösteriyor" diye ekledi. Ayrıca, toplantıda gösterilen görüntüler, çekilen grupların medya savunma alanlarına ulaştığını kanıtlıyordu. Oğur, "Bazı gruplar burada. Benzer önlemler sınır bölgelerinde de alınıyor. Bu, kararlılığımızı ortaya koyuyor" diyen Ok'un sözlerini aktararak, kavramların diyalog izlenimi verdiğini belirtti.
Bu adımın önemi, PKK'nın 50 yıllık tarihsel bağlamında yatıyor. Oğur, "PKK'yı bitirdik, sıfıra indirdik gibi açıklamalar propaganda olabilir. Ama PKK'nın Türkiye'den güçlerini çekme kararı, iradi bir adım. Artık Türkiye'de güç bulundurmayacağız diyorlar" şeklinde yorumladı. Yanında oturan komutanlar ve arkadaki üyeler, Türkiye'deki çeşitli bölgelerden gelen unsurları temsil ediyordu. Oğur, "2013 çözüm sürecinde ilk istenen, militanların çekilmesiydi. O süreç tamamlanmamıştı, şimdi bu önemli" dedi. Neden teslim olmadıkları sorusuna ise, "Teslim için yasal zemin lazım. Şu an cezalar ağır, ama süreçle yasal düzenlemeler yapılacak, üyeler toplum hayatına katılabilecek" yanıtını verdi.
Süreçte PKK'dan üç adım beklendiğini belirten Oğur, "Bu biri. Diğerleri hakkında duyumlar var, ama kayıtlı bilgi olmadığından paylaşamıyorum" diye konuştu. Güven eksikliğine değinen Oğur, "Her iki tarafta da güvensizlik normal. Ama PKK, uluslararası medya önünde adım atarak güven vermeye çalışıyor" dedi. Uluslararası basında yer alan haberler, bu çekilmeyi barış sürecinin yeni aşaması olarak nitelendiriyor. Örneğin, Politico ve DW gibi kaynaklar, Sabri Ok'un "Özgürlükle uyumlu bir süreç için önemli adımlar atılmalı, yasal düzenlemeler yapılmalı" sözlerini öne çıkardı. Ok, Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün de bu süreçte ele alınması gerektiğini ekledi.
Türkiye'de bu gelişme, parlamentodaki komisyon çalışmalarıyla paralel ilerliyor. Oğur, "Komisyon, dönüş için yasal düzenleme hazırlıyor. Teyit mekanizması rapor verecek" diyerek, sürecin adım adım ilerlediğini vurguladı. PKK'nın Suriye koluyla ilgili gelişmeler de gündemde, ancak odak şu an Türkiye'deki çekilme. Oğur, "PKK, silah depolarını göstererek daha fazla adım atabilir" diye belirtti. Bu süreç, bölgesel istikrarı güçlendirme potansiyeli taşıyor.
Sonuç olarak, bu adım, diyalog ve yasal düzenlemelerle desteklendiğinde, uzun vadeli barışa katkı sağlayabilir. PKK'nın çekilme kararı, hem örgütün iradesini hem de Türkiye'nin kararlılığını yansıtıyor. Gelecek adımlar, sürecin başarısını belirleyecek.