Dünya ekonomisi ve finans piyasaları, tarihin en karanlık günlerinden birini yaşıyor. Özellikle kripto para piyasalarında başlayan ve tüm borsalara yayılan satış dalgası, yatırımcıları büyük bir paniğe sürükledi. Bitcoin, geçtiğimiz haftalarda test ettiği 120.000 dolar seviyelerinden sert bir düşüşle 80.600 dolar bandına kadar geriledi. Uzmanlar, piyasalardaki bu hareketliliğin sıradan bir düzeltme olmadığını, küresel finans sisteminin yolun sonuna geldiğini belirtiyor. Korku ve açgözlülük endeksinin 6 seviyesine kadar düşmesi, piyasalardaki paniğin boyutunu gözler önüne seriyor. Nisan ayındaki çöküşte bile görülmeyen bu dip seviyeler, önümüzdeki günlerin çok daha sancılı geçeceğinin habercisi olarak yorumlanıyor.
Elon Musk'tan Yeni Dünya Düzeni İtirafı
Piyasalardaki bu çalkantı devam ederken, Suudi Arabistan'da konuşan Elon Musk'ın açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Musk, yapay zeka ve robotik sistemlerin gelişmesiyle gelecekte insanların çalışmak zorunda kalmayacağını, çalışmanın sadece bir tercih meselesi olacağını iddia etti. Ancak bu "ütopik" tablonun ardında yatan gerçekler, analistler tarafından distopik bir geleceğin habercisi olarak değerlendiriliyor. Musk'ın "Yapay zeka ve insansız robotlar yoluyla fakirlik ortadan kalkacak" söylemi, aslında insan gücüne dayalı mevcut ekonomik modelin iflas ettiğinin bir itirafı niteliğinde. Bu yeni düzende, üretim araçlarını elinde tutan seçkin bir zümrenin, "gereksiz" gördüğü insan nüfusunu nasıl kontrol edeceği ise büyük bir soru işareti yaratıyor.
Küresel çapta konuşulan "Evrensel Temel Gelir" (Universal Basic Income) projesinin Türkiye ayağı için düğmeye basıldığı iddia edildi. Kulislerde konuşulan bilgilere göre, 2026 yılında Türkiye'de "Vatandaşlık Maaşı" adı altında pilot bir uygulama başlatılacak. Uzmanlar, bu sistemin dışarıdan bakıldığında devletin vatandaşa karşılıksız para vermesi gibi görünse de, aslında büyük bir tuzak barındırdığı konusunda uyarıyor. "Bu bir köleleştirme projesidir" diyen eleştirmenler, verilecek paranın dijital karbon ayak izi ve sosyal kredi puanı gibi şartlara bağlanabileceğini belirtiyor. Dijital paralar (CBDC) ile entegre edilecek bu sistemde, vatandaşın harcama alışkanlıklarının tamamen kontrol altına alınacağı ve mülkiyetsiz bir toplum yaratılmasının hedeflendiği öne sürülüyor.
Siyasette Tansiyon Yükseliyor: İmralı İçin Kritik Onay
Ekonomik krizin gölgesinde Ankara siyaseti de son derece hareketli günler geçiriyor. "Demokrasi Komisyonu" adı verilen bir heyetin, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı'ya gitmesine onay verildiği ortaya çıktı. Bu hamle, siyasi kulislerde devletin Öcalan'ı artık bir mahkumdan ziyade "otonom bir figür" ve muhatap olarak tanıdığı şeklinde yorumlanıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Üç maymunu oynamayın, gidin görüşün" çıkışının ardından gelen bu onay, Türkiye'nin üniter yapısının tartışmaya açılacağı yeni bir anayasa sürecinin habercisi olarak değerlendiriliyor. Sürecin, Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerle eş zamanlı ilerlemesi ise dikkat çekiyor.
İstanbul Sokaklarında Güvenlik Sorunu ve Gıda Terörü
Ekonomik ve siyasi belirsizliklerin yanı sıra, toplumsal güvenlik ve halk sağlığı da alarm veriyor. İstanbul'un özellikle Avrupa Yakası'ndaki bazı ilçelerinin, uluslararası suç örgütleri ve çeteler tarafından parsellediği iddia ediliyor. Kendilerine çeşitli isimler takan bu grupların, motosikletli suikast timleriyle sokaklarda terör estirdiği, devlet otoritesinin bu bölgelerde zayıfladığı gözlemleniyor. Öte yandan gıda güvenliği konusunda da korkunç tablolar ortaya çıkıyor. Son günlerde artan gıda zehirlenmeleri ve pestisit (tarım ilacı) kaynaklı ölümler, denetimsizliğin boyutunu gözler önüne serdi. Tarım Bakanlığı'nın tarım ilaçlarını reçeteye bağlama kararını 2026'ya ertelemesi ise "Neden hemen şimdi değil?" sorusunu akıllara getiriyor.
Tüm bu kaos ortamında yatırımcılar için en güvenli limanın "toprak" olduğu vurgulanıyor. Altın, dolar veya borsanın aksine, toprağın üretilemeyen ve arzı sınırlı tek yatırım aracı olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, küresel elitlerin ve milyarderlerin harıl harıl tarım arazisi topladığına dikkat çekerek, küçük yatırımcının da kendi bütçesine göre mutlaka toprağa yatırım yapması gerektiğini tavsiye ediyor. "Mülkiyetsizleştirme projesine karşı tek kalkanınız, size ait bir toprak parçasıdır" görüşü hakim. Özellikle şehirlerde beklenen büyük kaos ve kıtlık senaryolarına karşı, kırsalda bir yaşam alanı oluşturmanın hayati önem taşıdığı ifade ediliyor.
Genel Sağlık Sigortasına (GSS) Rekor Zam Şoku
Vatandaşın belini büken ekonomik zorluklara bir yenisi daha eklendi. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Genel Sağlık Sigortası (GSS) primlerine yüzde 100'e varan oranlarda gizli bir zam yapıldı. Asgari ücretin yüzde 3'ü olan prim kesintisi yüzde 6'ya çıkarıldı. Bu karar, işsiz olduğu için GSS primi ödemek zorunda kalan milyonlarca vatandaşı doğrudan etkileyecek. Ocak ayında asgari ücrete yapılacak zamla birlikte, çalışmayan bir vatandaşın ödemek zorunda kalacağı aylık GSS borcunun 2.000 TL seviyelerine çıkması bekleniyor. Uzmanlar, bu durumu "Devlet kaynaklı enflasyonun ve vergi yükünün en net göstergesi" olarak nitelendiriyor.
