Gerçek Gündem Haberleri

KAAN’ın motor lisansları ABD Kongresi’nde bekletiliyor mu?

Milli muharip uçak KAAN için motor lisansları krizi mi doğuyor? Bakan Fidan’ın açıklamaları gündemi sarstı, perde arkasında neler oluyor öğrenmek için sabırsızlanacaksınız.

Milli muharip uçak KAAN etrafında son günlerde tansiyon yükseldi. Özlem Gürses’in programında gündeme taşınan başlık, hem stüdyoda hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Program açılışında kullanılan ifadeler, konunun sıradan bir teknik sorun değil, doğrudan Türkiye’nin savunma geleceğini etkileyecek bir mesele olduğuna dikkat çekti.

Asıl tartışmayı başlatan ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sözleriydi. Fidan, KAAN için kritik öneme sahip motor lisanslarının ABD Kongresi’nde bekletildiğini dile getirdi. Bu açıklama, “Türkiye’nin milli savaş uçağı motorsuz mu kalacak?” sorusunu gündemin merkezine yerleştirdi. Savunma sanayii projelerinin geleceği üzerine yapılan tüm tartışmalar, bu tek cümlenin gölgesinde şekillendi.

KAAN projesi, beşinci nesil savaş uçağı olarak yıllardır hazırlık aşamasında ilerliyor. Prototipleri görücüye çıktı, uçuş testleri başladı. Ancak motor konusu başından beri projenin en kritik unsuru olarak öne çıkıyor. Yabancı lisanslara bağlı kalmak, uluslararası siyaset ve diplomasiye açık bir zafiyet yaratıyor. İşte bu yüzden Fidan’ın sözleri, sadece teknik bir gecikmeden ibaret görülmedi, stratejik bağımsızlığa yönelik bir uyarı olarak değerlendirildi.

Savunma Sanayii Başkanlığı cephesinden ise farklı mesajlar geldi. Yetkililer, “Planlarımızda herhangi bir aksama yok, yerli motor çalışmaları ve üretim takvimi yolunda” açıklaması yaptı. Ancak bu sözler, kamuoyundaki endişeleri tamamen dindirmedi. Çünkü mesele sadece motor değil, aynı zamanda zamanla yarışan bir strateji meselesi.

Geçmişte benzer örnekler de yaşandı. Türkiye’nin savunma sanayii projeleri, sık sık dışa bağımlılık nedeniyle sekteye uğradı. S-400 krizi sonrası uygulanan yaptırımlar, helikopter projelerinde yaşanan tedarik sıkıntıları, geçmişin hafızasında taze. Şimdi benzer bir tablo KAAN için de gündeme gelince, geleceğe dair soru işaretleri artıyor.

Eğer motor lisansları gerçekten bekletiliyorsa, KAAN’ın ilk seri üretim planları sekteye uğrayabilir. Bu durumda Türkiye’nin önünde üç ihtimal beliriyor: ABD’den onay beklemek ve takvimi ertelemek, başka ülkelerden alternatif tedarik yolları aramak ya da yerli motor geliştirme programını hızlandırmak. Her seçeneğin maliyeti ve riski farklı, fakat zaman kaybı hepsinde ortak tehdit olarak öne çıkıyor.

Programda Özlem Gürses’in sunduğu başlık ve vurgular, kamuoyunu doğrudan sorunun kalbine çekti. Fidan’ın sözleri ekranda alt yazılarla öne çıkarıldı, “KAAN’ın motoru yok mu?” ifadesi gündeme oturdu. Sosyal medyada tartışmalar hızla yayıldı. Bir kesim açıklamayı endişe verici bulurken, diğerleri resmi kurumların “sorun yok” mesajına sarıldı.

Bugün gelinen noktada, gözler üç kritik gelişmeye çevrilmiş durumda: ABD Kongresi’nden motor lisanslarına dair çıkacak karar, Savunma Sanayii’nin yerli motor çalışmalarında açıklayacağı somut ilerlemeler ve Ankara’nın alternatif tedarik için atacağı diplomatik adımlar. Bu üç alanda yaşanacak gelişmeler, KAAN’ın gökyüzündeki geleceğini belirleyecek.

Sonuç olarak, KAAN etrafında şekillenen tartışma sadece bir uçağın motorundan ibaret değil. Bu tartışma, Türkiye’nin savunma sanayii bağımsızlığının en kritik sınavlarından biri olarak görülüyor. Önümüzdeki dönemde atılacak adımlar, sadece teknik takvimi değil, ülkenin stratejik konumunu da doğrudan etkileyecek.

< type="adsense" data-ad-client="ca-pub-3348434846257114"> #auto-ads