Türkiye’nin siyasi arenasında tansiyon dorukta; Silivri Cezaevi’nden yükselen bir haykırış, muhalefetin liderlerinden Ekrem İmamoğlu’nun öfkesiyle yankılanıyor. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Şişli ve Bayrampaşa belediyelerine yönelik operasyonlara isyan bayrağını çekti. “Ne yaparsanız yapın, bizi durduramayacaksınız!” sözleriyle iktidara meydan okuyan İmamoğlu, adaletin üstünlüğünü haykırıyor. Bu, sadece bir tepki değil, bir halk hareketinin manifestosu. Milyonlar nefesini tutmuş, bu savaşın sonunu merak ediyor – çünkü bu mücadele, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek. Derinlere inelim, gerçekler bir bir açığa çıkıyor!

Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin X hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın 6 ay önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Şahan, “Kürt vatandaşları yönetime dahil etmek” gibi absürt bir iddiayla hapse atılmış; İmamoğlu, bu durumu “içi boş bir dosya” olarak nitelendi. İktidar ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 12 Eylül 2025’te “Bu suç değil” açıklamasından sadece iki gün sonra, savcılığın Şahan’ı yeni uyduruk suçlamalarla ikinci kez tutuklattığını vurguladı: “Amaç belli: İktidar ortağını kırmadan, çalışma arkadaşım Resul Emrah Şahan’ı haksız bir biçimde cezaevinde tutmaya devam etmek. Bunun neresinde adalet var, Allah aşkına!” Bu sözler, X’te binlerce retweet aldı; #İmamoğluDireniyor etiketi trend oldu, kullanıcılar “Hukuk katlediliyor” diye yazdı. Şahan’ın dosyası, 2024’te başlayan İBB’deki “terör bağlantısı” iddialarıyla büyümüş; ancak delillerin zayıflığı, CHP’nin “siyasi linç” tezini güçlendirmişti.

Ankara Tandoğan Meydanı CHPnin Kitlesel Mitinginde Vesayete ve Kayyuma Karşı Tarihi Direniş
Ankara Tandoğan Meydanı CHPnin Kitlesel Mitinginde Vesayete ve Kayyuma Karşı Tarihi Direniş
İçeriği Görüntüle

İmamoğlu, Bayrampaşa Belediyesi’ne 13 Eylül sabahı düzenlenen operasyona da ateş püskürdü. Belediye Başkanı Hasan Mutlu, 5 yardımcısı ve 5 meclis üyesinin gözaltına alınmasını, “şafak baskını” olarak niteledi: “Cezaevlerinde mağdur olan yüzlerce insan iddianame beklerken, yine bir belediye başkanımızın evine şafak baskını yapıldı. Bu kez hedef, tüm yaşamını öğrencilerine adamış, Bayrampaşa’nın evladı Belediye Başkanımız Hasan Mutlu ve onun çalışma arkadaşları.” Özgür Çelik’in “uyuşturucu kokulu hücreler” iddiasını destekleyen İmamoğlu, “Artık yeter! Anlıyoruz, çaresizsiniz. Anlıyoruz, korkuyorsunuz. Anlıyoruz, ilk seçimde gideceğinizi siz de biliyorsunuz. Ama zerrece vicdanınız varsa, millete bu kötülüğü yapmaktan vazgeçin” diye haykırdı. Operasyonun, Mutlu’nun AKP’ye geçmeyi reddetmesi sonrası geldiği iddiası, kulisleri çalkaladı; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Üç kez davet ettiler, reddedince çöktüler” çıkışı, bu tezi doğruladı. X’te, “Hasan Mutlu’nun suçu dürüstlük” yorumları yağdı; bir kullanıcı, “Bayrampaşa’da hizmet, sarayda tehdit” diye yazdı.

İmamoğlu’nun final mesajı, bir manifesto gibiydi: “Artık görün: Ne yaparsanız yapın, bizi yolumuzdan çeviremeyeceksiniz. Ne yaparsanız yapın, Türkiye’de hukuk üstün olacak. Gençleri umutlu, aileleri mutlu, emeklileri rahat, dünyada parmakla gösterilen bir ülkeyi milletimizle birlikte inşa edeceğiz. Bu yolun sonu, milletin zaferine çıkacak.” Bu sözler, Tandoğan Mitingi’nde okunan mektubuyla örtüştü; 14 Eylül’de yüzbinler, “Hukuk kazanacak” diye slogan attı. İmamoğlu’nun 2023’te aldığı 13 milyon oydan sonra, 2024 yerel seçimlerinde İBB’yi %51,1’le yeniden kazanması, iktidarı rahatsız etmişti. Tutuklanması, “Yüksek Seçim Disiplini” davasıyla başlamış; 6 ayda iddianame hazırlanmaması, “siyasi rehine” eleştirilerini körükledi. BBC Türkçe, “İmamoğlu’nun hapsi, 2026 seçimlerine gölge” dedi; Tele1, “Saray korkusu” manşeti attı.

Bu olay, CHP’li belediyelere yönelik operasyon zincirinin bir halkası. Esenyurt’ta Ahmet Özer, Adana’da Zeydan Karalar, Antalya’da Muhittin Böcek ve 11 ilçe belediyesi soruşturma altında; 44 gözaltı, “yolsuzluk” gerekçesiyle yapılıyor ama deliller tartışmalı. SOL Parti’nin Samsun yürüyüşü, “Tek adam rejimi sokaklarda yıkılacak” sloganıyla bu baskıya isyan etti; Tandoğan’daki “Kayyuma hayır” mitingi, İmamoğlu’nun mesajını güçlendirdi. X’te, #HukukKazanacak etiketiyle 100 binden fazla paylaşım yapıldı; kullanıcılar, “İmamoğlu umut, saray kabus” diye yazdı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, “Türkiye’de muhalefet liderleri hedef” raporu yayınladı; AİHM’e başvuru hazırlıkları başladı.

Yorumuma gelince, bu operasyonlar tesadüf değil; 2024 yerel zaferini sindiremeyen iktidar, 2026 seçimleri öncesi muhalefeti ezmeye çalışıyor. İmamoğlu’nun “Hukuk üstün olacak” çıkışı, milyonları kenetliyor; Şahan ve Mutlu’nun hapsi, rejimin çaresizliğini gösteriyor. Geçmişte, 2019 İstanbul seçimlerinin tekrarı gibi, bu da halkın iradesine darbe. Gelecekte, iddianameler çıkmazsa sokaklar dolacak; Tandoğan’ın ateşi yayılacak. İmamoğlu’nun mektubu, bir liderin direnişi; ama rejim, baskıyı artırırsa kaos büyür. X’teki coşku, halkın nabzını tutuyor: “Milletin zaferi yakın.” Peki ya siz, bu mücadelede kimin yanında olacaksınız?