Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı yayınlarda ve geleneksel İslami kaynaklarda yer alan bazı Kur'an kavramları, son dönemde cesur ve ezber bozan bir yaklaşımla yeniden ele alınıyor. "Kur'an ve İslam" programının 243. bölümünde, konuşmacı Hakkı Yılmaz, "sema" ve "semaniye" gibi asırlardır üzerinde durulan kavramlara dair bilinenin aksine iddialar ortaya koyarak geniş yankı uyandırdı. Yılmaz'a göre, bu kavramların geleneksel tefsirleri, Kur'an'ın orijinal anlamını tam olarak yansıtmıyor ve bazı ayetler, yanlış yorumlar nedeniyle anlamsız bir hale geliyor.

Hakkı Yılmaz, "Sema" kelimesinin sadece "gökyüzü" değil, aynı zamanda "yükseklik" ve "yücelik" anlamlarını taşıdığını ve bu nedenle matematiğe, hatta ayakkabının üstüne bile sema denilebileceğini savunuyor. Medine dönemine ait ayetlerde bu kelimenin "ilimle amil olan, hakkaniyetli bilginler" için kullanıldığını ve onların Allah'ın varlığının şahitleri olduğunu belirtiyor. Onun bu yaklaşımı, geleneksel tefsirlerden farklı bir pencere açarak, Kur'an'ın bilimle ve mantıkla uyumunu vurguluyor.

Ancak asıl şaşırtıcı iddialar, Hakka Suresi'nin 17. ayetinde geçen "semaniyete" kelimesi üzerine. Bu ayetin genellikle "o gün Rabbinin Arşı'nı onların üstünde sekiz melek taşır" şeklinde tercüme edildiğini belirten Yılmaz, ayette "melek" kelimesinin geçmediğini ve bu çevirinin anlamı çözemeyenler tarafından uydurulmuş bir yorum olduğunu iddia ediyor. "Arş"ın "makam koltuğu" anlamına geldiğini, ancak Allah'ı bir koltuk üzerinde hayal etmenin akıl dışı olduğunu vurguluyor. Yılmaz, "Arş'ın taşınması"nın aslında "Allah bilgisinin ve bilincinin aktarılması" anlamına geldiğini savunarak, "semaniye" kelimesinin "bedel" yani "gidenin yerine gelen" anlamına geldiğini, bu kelimenin de 8 değil, kıyamet koptuğunda yok olacak evrenin yerine yaratılacak olan "yeni ve daha üstün varlıklar" olduğunu iddia ediyor.

Zebh, Tezkiye ve Zekat Kavramları Hakkı Yılmaz'ın Işığında Aydınlanıyor!
Zebh, Tezkiye ve Zekat Kavramları Hakkı Yılmaz'ın Işığında Aydınlanıyor!
İçeriği Görüntüle

Bu görüşler, İslam dünyasında uzun yıllardır kabul gören tefsirlerle çeliştiği için önemli bir tartışma başlatıyor. Geleneksel görüşe göre "sema" kelimesi, hem fiziksel gökyüzü hem de manevi mertebeleri ifade ederken, "semaniye" kelimesi genellikle sekiz meleği işaret eder. Ancak modern dönemde bazı araştırmacılar ve teologlar, bu kavramların sembolik anlamlarını daha fazla öne çıkararak, Kuran'ın metnini bilimsel ve felsefi bir bakış açısıyla yeniden değerlendiriyorlar. Hakkı Yılmaz'ın yaklaşımı da bu modern yorumların cesur bir örneği olarak öne çıkıyor. Bu yeni yaklaşımlar, İslam teolojisi alanında bir paradigmanın değişmeye başladığının bir işareti olabilir.

Bu yeni bakış açılarının kabul görüp görmeyeceği ve gelecekte nasıl bir etki yaratacağı henüz belirsiz. Ancak kesin olan bir şey var ki; geleneksel öğretiler artık sorgulanıyor ve Kur'an'a dair yeni yorumlar, inananların düşünce dünyasında derin bir etki bırakıyor.