Hayatın her alanında artan maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışan milyonlar için umut ışığı yakan o büyük gelişme, sessizliğini bozdu. Uzun süredir beklenen, her geçen gün merakla sorgulanan ve sonunda somutlaşan bu fırsat dalgası, herkesin planlarını yeniden yapmasına neden olacak. Banka koridorlarından yükselen fısıltılar, artık devasa bir rekabetin fitilini ateşlemiş durumda. Kimin ne kadar alacağı, hangi şartların öne sürüleceği ve bu yarışın sonunda kimin galip çıkacağı sorusu, tüm evlerde en çok konuşulan konu haline geldi.
Aralık ayı itibarıyla güncellenen emekli promosyon ödemeleri, SSK, Bağ-Kur ve EYT kapsamındaki milyonlarca vatandaşı heyecanlandıran seviyelere ulaştı. Özel ve kamu bankaları arasındaki rekabetin kızışmasıyla birlikte, promosyon tutarları 30 bin TL sınırına dayanarak tarihi bir zirve yaptı. 3 Temmuz tarihinde açıklanan maaş zamlarının ardından, bankalar müşteri portföylerini genişletmek amacıyla kesenin ağzını sonuna kadar açtı. Vakıfbank, Halkbank gibi kamu bankalarının yanı sıra Akbank ve Yapı Kredi gibi özel devlerin sunduğu yeni teklifler, emeklilerin banka değişikliği yapma iştahını kabartıyor.
Piyasalardaki bu hareketlilik sadece promosyonlarla sınırlı değil. Altın fiyatlarında yaşanan küresel dalgalanmalar, yatırımcının rotasını yeniden güvenli limanlara kırdı. Gram altın, dünya genelindeki jeopolitik risklerin etkisiyle tarihi zirvelerine bir adım daha yaklaşırken, ons altının 4.350 dolar seviyelerindeki kritik direnci zorladığı gözlemleniyor. ABD ve Venezuela arasındaki gerilim ile Rusya-Ukrayna hattındaki belirsizlikler, Türk yatırımcısının "yastık altı" geleneğini tekrar canlandırmasına yol açıyor. Ekonomideki bu çok bilinmeyenli denklemde, emeklinin eline geçecek olan ek kaynaklar, bir nebze olsun nefes alma umudu taşıyor.
Geçmişte 3-5 bin TL seviyelerinde seyreden promosyonların, bugün on katına ulaşmış olması, paranın zaman içindeki değer değişimini de gözler önüne seriyor. Bankaların sunduğu bu ek imkanlardan yararlanmak isteyenlerin, taahhüt sürelerini ve ek hizmet şartlarını dikkatle incelemesi gerekiyor. 2025 yılının bu son günlerinde, banka şubelerinin önünde oluşacak kuyruklar, sadece bir nakit alımını değil, bir ayakta kalma mücadelesini simgeliyor.





