Ekonomik dalgalanmalar, emeklileri en çok vuran kesimlerden biri yapıyor. Türkiye'de milyonlarca kişi, sabit gelirleriyle hayatta kalmaya çalışıyor. Hükümetin enflasyon hedefleri, gerçek hayattaki fiyat etiketleriyle çelişince, umutlar yeise dönüşüyor. Bu durum, sosyal güvenlik sisteminin sınırlarını zorluyor.
Emeklilerin gözü, Kasım ayı enflasyon verisinde. SGK ve Bağ-Kur kapsamında 17 milyon kişi, altı aylık enflasyona endeksli zam alacak. Şimşek'in yüzde 31'lik yıl sonu tahmini, yüzde 12,20'lik bir artışı öngörüyor. En düşük aylık 16 bin 810 liradan 18 bin 940 liraya yükselecek, ama bu, açlık sınırının yarısı bile değil. Araştırmalara göre, emeklilerin yüzde 83'ü temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor; yüzde 42'si yüzde 50'nin üzerinde zam bekliyor. Yoksulluk sınırı 97 bin lirayı aşarken, bu rakamlar emeklileri açlık sınırının altında bırakıyor. Film alıntısıyla ifade edilen "İhtiyarlara Yer Yok" gerçeği, en ucuz ürünlere mahkum olanları anlatıyor – bayat ekmekler, indirimli sebzeler günlük rutini oluşturuyor.
Enflasyonun emekliler üzerindeki etkisi, sadece maaşlarla sınırlı değil. Gıda enflasyonu, en çok dar gelirlileri vuruyor; fındık gibi temel ürünlerin kilosu 1.949 lirayı aşınca, "fukium elementi" benzetmeleri yapılıyor. Emekliler, en düşük maaşı 4 bin 50 liraya çıkarmak için kampanya yürütüyor. Bu talepler, sistemin adaletsizliğini ortaya koyuyor: Yıllarca prim ödeyenler, emeklilikte sefalete sürükleniyor. Uzmanlar, endekslemenin yanı sıra, asgari ücretle bağlantılı bir düzenleme öneriyor; zira emekli aylıkları, çalışanlarınkinden düşük kalıyor. Hükümetin bütçe öncelikleri, bu kesimi ihmal etmekle suçlanıyor – Diyanet ve diğer kurumlara ayrılan kaynaklar, emeklilere yansımıyor.
Süreçte, sendikaların rolü artıyor. Emekliler dernekleri, enflasyon sepetinin güncellenmesini talep ediyor; lüks kalemler yerine, gerçek harcamalar baz alınmalı. Yüzde 19'luk kesim, yüzde 41-50 arası zam istiyor. Bu beklentiler, ekonomik büyüme oranlarıyla ilişkilendirilmeli; sadece enflasyon, erozyonu telafi etmiyor. Emekliler, sokak eylemleriyle seslerini duyurmaya hazırlanıyor – bütçe görüşmelerinde muhalefet, bu konuyu gündeme taşıdı. Veli Ağbaba gibi isimler, saygısızlığı eleştiriyor; yüksek harcamalar, emeklileri görmezden geliyor.
Gelecek aylarda, zam oranı netleşecek. Ancak uzmanlar uyarıyor: Enflasyon düşmedikçe, reel kayıplar sürecek. Emekliler, daha adil bir sistem için reform bekliyor; bu, sadece ekonomik değil, toplumsal bir zorunluluk. Milyonlar, saygın bir emeklilik hayali kuruyor – gerçeklik, bu hayali beslemeli.





