Ekmek, Türk sofralarının vazgeçilmezi, her evin temel gıdası. Ancak yükselen enflasyon ve üretim maliyetleri, bu temel ihtiyacı bile lüks haline getiriyor. Adana’nın sıcacık sokaklarında, vatandaşlar bir yandan ekonomik zorluklarla boğuşurken, diğer yandan sofralarına koyacakları ekmeğin fiyatı bir kez daha zamlandı. Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı son karar, halkın cebini doğrudan etkileyecek bir değişikliği beraberinde getirdi. Peki, bu zamlar ne anlama geliyor ve Adanalıları neler bekliyor?
Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, eylül ayının son oturumunda kritik bir karar aldı. Saraçhane’deki toplantılar veya büyük şehirlerin gölgesinde değil, Adana’nın kendi dinamikleriyle şekillenen bu oturumda, halk ekmek fiyatlarına zam konusu masaya yatırıldı. Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklu bulunduğu bir dönemde gerçekleşen toplantı, ekonomik baskıların gölgesinde geçti. Meclis, halk ekmek fiyatlarına yüzde 46’ya varan zam teklifini oyladı ve karar oy birliğiyle kabul edildi. Bu, Adana’daki milyonlarca vatandaşın günlük hayatını etkileyecek bir dönüm noktası. Ekmeğin fiyatı artarken, Adanalıların bütçesi nasıl ayakta kalacak?
Yeni zamla birlikte, 200 gramlık somun ekmeğin fiyatı 7,5 TL’den 11 TL’ye yükseldi; bu, tam yüzde 46,67’lik bir artış anlamına geliyor. Bir ailenin haftada 10 ekmek tükettiğini düşünürsek, aylık ekmek gideri sadece bu kalem için 140 TL artacak. Kepekli ekmek ve tam buğday ekmek de zammın radarından kaçmadı; 210 gramlık bu ekmeklerin fiyatı 10 TL’den 12,5 TL’ye çıktı, yani yüzde 25’lik bir artış. Sağlıklı beslenmeye özen gösterenler için kepekli ve tam buğday ekmek, artık daha pahalı bir seçenek. Adana’nın halk ekmek büfelerinde kuyruklar uzarken, vatandaşlar bu fiyatların sofralarına nasıl yansıyacağını kara kara düşünüyor.
Türkiye’de ekmek zammı, sadece Adana’ya özgü bir durum değil. 2024’te, İstanbul’da 200 gram ekmeğin fiyatı 10 TL’ye, Ankara’da 12 TL’ye, İzmir’de ise 11 TL’ye yükselmişti. Adana, bu artışlarla büyük şehirler arasında yerini aldı. Un fiyatlarının 2025’in ilk dokuz ayında yüzde 60 artması, mazot ve enerji maliyetlerindeki yükseliş, fırıncıları ve belediyeleri bu zamlara mecbur bırakıyor. 2023’te bir çuval un 400 TL iken, bugün 700 TL’yi aşmış durumda. Adana’da halk ekmek, belediyenin sübvanse ettiği bir hizmet olsa da, bu maliyetler artık karşılanamaz hale geldi. Meclis, zam kararını açıklarken, “Üretim maliyetlerini dengelemek zorundayız” mesajını verdi, ancak vatandaşlar bu açıklamadan tatmin olmuş değil.
Adana’nın sokaklarında, bu zam haberi hızla yayıldı. Sosyal medyada, özellikle X platformunda, Adanalılar tepkilerini dile getiriyor: “Ekmek 11 TL oldu, yakında kebap bile ucuz kalacak!” diye yazan bir kullanıcı, binlerce retweet aldı. Bir diğeri, “Asgari ücretle geçinen bir aile, artık ekmeğe mi para versin, kiraya mı?” diyerek isyanını paylaştı. Adana’nın sıcak yaz günlerinde, halk ekmek kuyruklarında bekleyen emekliler, öğrenciler ve dar gelirli aileler, bu zammın yükünü en çok hissedenler. Örneğin, dört kişilik bir ailenin günlük 2 ekmek tükettiği düşünülse, aylık giderleri sadece ekmek için 90 TL artacak. Bu, zaten geçim sıkıntısı çekenler için ciddi bir darbe.
Zam kararının ardında, ekonomik gerçekler kadar siyasi tartışmalar da yatıyor. Zeydan Karalar’ın tutuklu olması, meclis toplantılarının tansiyonunu yükseltti. Muhalefet, zammın zamanlamasını eleştirirken, iktidar temsilcileri, maliyetlerin artık sürdürülemez olduğunu savundu. Ancak Adanalılar, bu tartışmaların kendilerine fayda sağlamadığını düşünüyor. 2024 verilerine göre, Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 70’i aşarken, ekmek fiyatları son iki yılda yüzde 150 arttı. Adana’da 2022’de 200 gram ekmek 3 TL iken, bugün 11 TL’ye ulaşması, enflasyonun sofralara nasıl yansıdığını gösteriyor. Geçmişte, 2020’de Adana’da halk ekmek 1,5 TL’ydi; beş yılda fiyatın yedi katına çıkması, vatandaşları bezdirmiş durumda.
Bu zam, sadece bir fiyat artışı değil; Adana’nın sosyal dokusuna da dokunuyor. Halk ekmek büfeleri, dar gelirli ailelerin en büyük destekçisi. Ancak fiyatlar artarken, belediyenin sübvansiyon kapasitesi de sorgulanıyor. Uzmanlar, “Halk ekmek, maliyeti karşılayamazsa ya zam yapacak ya da üretim azaltılacak” uyarısında bulunuyor. Adana’da günlük 500 bin ekmek üretildiği tahmin ediliyor; bu, zam sonrası belediyenin giderlerini 1,8 milyon TL artıracak. Gelecekte, bu yükü hafifletmek için yeni sübvansiyon modelleri veya merkezi hükümetten destek gerekebilir. Aksi takdirde, 2026’da ekmek fiyatlarının 15 TL’yi bulabileceği konuşuluyor.
Adanalılar, bu zamla birlikte alternatif arayışına girmiş durumda. Bazıları kendi ekmeğini evde yapmaya başladı; sosyal medyada ekmek tarifleri paylaşımı rekor kırıyor. Ancak bu, herkes için bir çözüm değil. Fırıncılar da şikâyetçi; zira halk ekmek zamlanırken, özel fırınlar da fiyatlarını artırıyor. Adana’da bir özel fırında 200 gram ekmek 15 TL’ye satılmaya başladı bile. Çiftçiler, un fiyatlarının artmasından yakınırken, fırıncılar enerji maliyetlerini, vatandaşlar ise geçim derdini konuşuyor. Bu döngü, Adana’nın bereketli Çukurova topraklarında bile hayatı zorlaştırıyor.
Peki, bu zamlar nereye varacak? Adana Büyükşehir Belediyesi, halk ekmek üretimini sürdürebilmek için yeni projeler planlıyor. Örneğin, güneş enerjisiyle çalışan fırınlar veya kooperatif modeliyle un tedariki gibi öneriler tartışılıyor. Ancak bunlar, kısa vadede çözüm olmaktan uzak. 2025’in kalanında, gıda fiyatlarındaki artışın devam etmesi bekleniyor; bu, sadece ekmek değil, tüm temel gıdalarda yeni zamları tetikleyebilir. Adanalılar, sofralarına bir dilim ekmek koyarken artık iki kez düşünüyor. Bu zam, sadece bir fiyat etiketi değil; bir şehrin ekonomik mücadelesinin aynası. Adana’nın sıcak sokaklarında, ekmek kuyrukları uzarken, vatandaşlar umutla bir sonraki hasadı bekliyor – ama ceplerindeki yangın sönmüyor.