Türkiye'nin bereketli toprakları, her mevsim alın teriyle yoğrulurken, çiftçilerin omuzlarındaki yük de bir o kadar ağırlaşıyor. Yüksek enflasyonun pençesinde kıvranan tarım sektörü, mazottan gübreye, sulamadan tohuma kadar her alanda destek arayışında. Peki, bu zorlu günler arasında gelen bir haber, umut ışığı olabilir mi? Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan gelen resmi açıklama, milyonlarca çiftçiyi ayağa kaldıracak nitelikte; hesaplara yatmaya başlayan ödemeler, tarlaların geleceğini bir nebze olsun aydınlatıyor. Ancak bu destekler, sadece bir damla mı yoksa sel mi getirecek?
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından yaptığı çarpıcı duyuruyla, toplam 274 milyon 805 bin TL'lik tarımsal destek ödemelerinin bugün itibarıyla çiftçilerin hesaplarına aktarılmaya başlandığını bildirdi. Bu açıklama, enflasyonun tarımsal üretimi baltaladığı bir dönemde adeta can suyu niteliğinde. Yumaklı, "Çiftçilerimizin emeklerini boşa çıkarmamak için gece gündüz çalışıyoruz" diyerek, ödemelerin hızlı bir şekilde devreye gireceğini vurguladı. Bakanlığın bu hamlesi, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan aileler için nefes aldıran bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ödemeler, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı üreticilere yapılacak ve e-Devlet üzerinden sorgulanabilecek. Peki, bu destekler hangi kalemlere ayrıldı ve çiftçilerin cebine ne kadar yansıyacak?
Destek paketinin en büyük payı, bireysel sulama sistemleri desteğine ayrıldı: Tam 203 milyon 726 bin 292 TL. Bu kalem, çiftçilerin su kaynaklarını daha verimli kullanmalarına yardımcı olacak yatırımları kapsıyor; damla sulama gibi modern teknikler sayesinde su israfı azalacak ve verimlilik artacak. Sulama sistemlerinin kurulumu ve bakımı için ayrılan bu devasa bütçe, özellikle kuraklık tehdidi altındaki bölgelerde tarımı kurtaracak bir adım. Bakan Yumaklı, bu desteğin tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacağını belirterek, çiftçilerden sulama projelerine daha fazla başvuru yapmalarını istedi. Yakın zamanda, benzer bir pakette 476 milyon TL'lik ödemelerin de aktarıldığı biliniyor; bu, Bakanlığın tarıma verdiği önemi bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kırsal kalkınma yatırımları desteği ise 60 milyon 480 bin 474 TL ile ikinci sırada yer alıyor. Bu fon, kırsal alanlardaki ekonomik ve altyapı projelerini finanse edecek; kooperatiflerin güçlendirilmesinden, tarımsal turizme kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Çiftçiler, bu destekle yeni seralar kurabilecek, makine parklarını yenileyebilecek. Yumaklı'nın açıklamasında vurgulandığı üzere, kırsal kalkınma sadece tarımla sınırlı değil; gençlerin köye dönüşünü teşvik eden sosyal projeleri de içeriyor. Örneğin, 2025'in ilk yarısında benzer yatırımlar için ayrılan bütçeler, binlerce istihdam yaratmıştı. Bu ödemelerle, Anadolu'nun ücra köşelerindeki köyler canlanacak mı? Bakanlık, bu soruya "Evet" diyor ve çiftçilerden proje başvurularını hızlandırmalarını rica ediyor.
Hububat, baklagil ve dane mısır desteği, 5 milyon 195 bin 322 TL ile temel gıda üretimini güçlendirecek. Buğday, nohut ve mısır gibi ürünler, Türkiye'nin gıda güvenliğinin belkemiği; destek, dekar başına ek ödemelerle çiftçilerin ekim alanlarını genişletmesini sağlayacak. Sertifikalı fidan kullanım desteği ise 3 milyon 474 bin 158 TL'lik payla meyve bahçelerinin kalitesini artıracak. Sertifikalı fidanlar, hastalıklara dirençli ve yüksek verimli; bu destek, özellikle fındık ve zeytin gibi ihracat ürünlerinde rekabet gücünü yükseltecek. Yem bitkileri desteği 1 milyon 442 bin 564 TL ile hayvancılığı besleyecek; yonca ve fiğ gibi bitkiler, süt ve et üretimini ucuzlatacak. Yağlı tohumlu bitkiler desteği 281 bin 130 TL, ayçiçeği ve kanola gibi ürünlere nefes aldırırken, mazot ve gübre desteği ise 206 bin 51 TL ile en temel girdileri hafifletecek.
Toplamda 274 milyon 805 bin 991 TL'ye ulaşan bu paket, Bakan Yumaklı'nın "Çiftçimizin yanındayız" mesajıyla taçlanıyor. Ödemelerin bugün hesaplara yatmaya başlaması, özellikle hasat sezonunda nakit ihtiyacı duyan üreticiler için kurtarıcı. e-Devlet üzerinden T.C. kimlik numarası ve şifreyle sorgulama yapmak mümkün; ÇKS'ye kayıtlı olmayanlar ise il/ilçe tarım müdürlüklerine başvurarak sisteme girebiliyor. 2025 Eylül ayı, tarımsal destekler açısından hareketli geçiyor; Bakanlık, ÇKS başvurularını 1 Eylül-31 Aralık arası kabul ediyor ve çiftçilerden kayıtlarını güncel tutmalarını istiyor. Bu, desteklerden mahrum kalmamak için kritik bir uyarı.
Türkiye'de tarımsal destekler, yıllardır çiftçinin en büyük dayanağı. 2024'ün ilk dokuz ayında 72,2 milyar TL'lik ödeme yapılmış, 2025'in ilk altı ayında ise bu rakam 89,7 milyara ulaşmıştı. Enflasyonun yüzde 70'leri aştığı bir yılda, mazot fiyatları ton başına 40 bin lirayı bulurken, gübre maliyetleri de uçuşa geçmişti. Bu destekler, üretim maliyetlerini dengeleyerek iflasın eşiğindeki çiftçileri ayakta tutuyor. Geçmişte, 2023'te benzer paketler sayesinde hububat ekili alanlar yüzde 5 artmıştı; 2024'te yem bitkileri desteği, hayvancılıkta süt verimini yüzde 8 yükseltti. Ancak eleştirmenler, desteklerin adil dağılımını sorguluyor; küçük ölçekli üreticiler, büyük holdinglere göre daha az pay alıyor. Bakan Yumaklı, bu eleştirilere "Adaletli bir sistem kuruyoruz" diye yanıt veriyor ve şeffaflık için dijital platformları genişletiyor.
Bu ödemelerin arkasında, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yoğun çalışmaları yatıyor. Yumaklı, AB'nin "Safe2Eat" kampanyasına Türkiye'nin katılımını da duyurarak, gıda güvenliğini ön plana çıkarıyor. Çiftçiler, bu desteklerle sulama sistemlerini yenilerken, aynı zamanda ihracat odaklı üretim yapacak. Örneğin, bireysel sulama desteğiyle Konya Ovası'nda su tasarrufu yüzde 30 artabilir; kırsal kalkınma fonları, Doğu Anadolu'da kooperatifleri canlandırabilir. Gelecek aylarda, 826 milyon TL'lik ek paketlerin devreye gireceği konuşuluyor; mazot-gübre için 1 milyon, zeytin rehabilitasyonu için 659 bin TL ayrılması planlanıyor. Bu, tarımın 2025 hedeflerini tutturmak için atılan adımlar.
Çiftçiler arasında heyecan dorukta; sosyal medyada "Hesaplara yattı mı?" soruları yağmur gibi yağıyor. Bir Konya çiftçisi, "Bu para, traktör borcumu kapatacak" derken, Şanlıurfa'da bir aile "Sulama sistemi kuracağız, artık kuraklık korkusu bitecek" diyor. Ancak ödemelerin tam olarak ne zaman hesaplara geçeceği, banka işlem sürelerine bağlı; bazıları yarın, bazıları hafta sonuna sarkabilir. Bakanlık, gecikme yaşanmaması için Ziraat Bankası ve diğer kamu bankalarıyla koordineli çalışıyor. Bu destekler, sadece para değil; umut ve motivasyon demek. Enflasyonla boğuşan tarım sektörü, bu nefesle toparlanırsa, Türkiye'nin sofraları daha bereketli olacak.
Peki, bu ödemeler tarımı kalıcı olarak dönüştürebilir mi? Uzmanlar, desteklerin üretim maliyetlerini düşürmede etkili olduğunu, ancak iklim değişikliği ve ithalat baskısına karşı daha kapsamlı politikalar gerektiğini söylüyor. 2025'in kalanında, tarımsal desteklerin toplamı 100 milyarı aşabilir; bu, çiftçilerin yüzünü güldürecek. Yumaklı'nın duyurusu, kırsalın sessiz çığlığını duyurdu; hesaplara yatan paralar, tarlalarda yeni filizler doğuracak. Çiftçiler, bu müjdeyle sabahı zor ediyor; yarınki hasat, bugünkü destekle daha verimli geçecek. Tarımın geleceği, bu tür adımlarla yeşeriyor – ama yol daha uzun.