Türkiye siyasetinin en köklü partisi Cumhuriyet Halk Partisi, tüm ülkenin nefesini tutarak izlediği bir kurultayla karşı karşıya kaldı. Ankara’da Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde, "Darbeye ve Kayyuma Hayır" sloganıyla toplanan delegeler, partinin yakın geleceğini belirlemek üzere kritik bir kararın eşiğindeydi. Takvimler 21 Eylül 2025'i gösterirken, Doların 41,38 TL, Euro’nun 48,63 TL ve Altın gramının 4.903,41 TL olduğu bu ekonomik çalkantı günlerinde, siyasi meydan okuma da zirveye ulaştı. Kurultayın başlamasıyla birlikte, Genel Başkan Özgür Özel’in, adeta siyasi bir satranç ustası gibi, kendi yönetiminin düşürülmesini talep eden o inanılmaz hamlesi, siyaset kulislerinde büyük bir şok ve heyecan yarattı. Bu talep, sıradan bir iç mesele olmaktan çok, iktidarın yargı yoluyla partiyi dizayn etme girişimlerine karşı verilen destansı bir cevaptı.
Tarihi önem taşıyan 22. Olağanüstü Kurultay, saat 10.00 itibarıyla resmen başladı. Genel Başkan Özgür Özel salona girerken, eski genel başkanlar Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın’ın yanı sıra, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Muharrem İnce’nin de yanında yer alması güçlü bir birliktelik mesajı verdi. Ancak, bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurultay'a katılmaması ve Gürsel Tekin’in ise davet edilmemesi, kulislerdeki sessiz gerilimi gösteriyordu. Özel’in konuşmasından önce, salonda tutuklu belediye başkanlarının fotoğrafları asılıydı ve bu durum, kurultayın atmosferini daha da gerginleştiriyordu.
Özel, kürsüye çıktığında, herkesin beklediği "Güven Oylaması" için delegelerden tam tersini yapmalarını istedi ve onlara 'Güvensizlik' oyu kullanmaları çağrısında bulundu. Özel, eğer delegeler güvenoyu verseydi, seçim maddesine geçilemeden herkesin evlerine döneceğini belirtti. Bu stratejik kararın nedenini açıklarken, verecekleri güvensizlik oyunun partiye değil, "Saray’ın adalet üzerindeki oyunlarına", "partiye kurulan kumpasa" ve "AK Parti’nin yargı kolları faaliyetlerine" karşı bir güvensizlik oyu olduğunu vurguladı. Özel, kendisi dahil, bütün Parti Meclisi üyeleri ve milletvekillerinden, seçimin önünü açmak için güvensizlik oyu kullanmalarını talep etti.
Bu çağrı sonrası yapılan oylamada, delegeler Genel Başkan'ın isteğine uyarak 'güvensizlik oyu' kullandı ve böylece mevcut yönetim düştü, seçim süreci başladı. Divan Başkanı Murat Emir, bu gelişmenin ardından Genel Başkan Özgür Özel'in tek aday olarak seçime gireceğini ilan etti. Toplamda 911 seçilmiş delegenin oy kullanma hakkı olduğu bu kurultayda, İstanbul delegeleri, Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri oy kullanmadı. Yapılan seçim sonucunda, Özgür Özel, geçerli 835 oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçildi. Bu sonuç, parti içi birliğin ve Genel Başkan’ın stratejik hamlesine verilen desteğin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.
Yeniden seçildikten sonra konuşmasına devam eden Özel, partinin 6 ok ile Ay Yıldızlı bayrağı göndere çekenlerin partisi olduğunu vurguladı ve salondakilere "Darbecilere karşı CHP'nin ne demek olduğunu göstermek için buradayız" sözleriyle seslendi. Özel, partinin 5 ay sonra yeniden bir arada olduğunu ve bunun bir demokrasinin utancı ortasında yeniden kenetlenmek için yaşandığını dile getirdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit’in partisi olan CHP’nin, 47 yıl sonra 31 Mart seçimlerinde birinci parti olduğunu hatırlattı ve belediye başkanlarının büyük bir inançla çalıştığını, anketlerde memnuniyetin yüzde 58’lere çıktığını belirtti.
İktidarın demokrat olmadığını ve Ekrem İmamoğlu’nu tutuklamaya çalıştığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) kayyum atamak istediğini iddia eden Özel, bu durumu "tankla, tüfekle yapılmayan bir darbe" olarak nitelendirdi. Bu darbenin bir sonraki iktidara karşı yapılmış bir darbe olduğunu ileri sürdü. Özel’in konuşmasının en dikkat çekici kısmı ise uluslararası siyasete yönelik ağır suçlamalarıydı: Özel, iktidarı "Trump'tan icazet almış bir iktidar" olarak tanımladı ve açıkça "Tayyip Erdoğan Trump'ın adamıdır" dedi. Trump'ın oğlunun Erdoğan ile gizlice görüştüğünü, Amerikalı kaynakların bu görüşmeyi doğruladığını ve bu temasların Filistin meselesi üzerinde bir "Gazze pazarlığı" içerdiğini iddia etti. Özel, Erdoğan'ın iktidarda kalabilmek için Trump'la görüştüğünü öne sürdü. Bu kapsamda, tüm siyasi partileri Çarşamba günü Eyüpsultan Filistin Büyükelçiliği önünde dayanışma mitingine davet etti. Ayrıca, "19 Mart darbesi" için harcanan paranın büyüklüğüne dikkat çekerek (60 milyar dolar, çiftçi desteğinin 30 katı, asgari ücret desteğinin 120 katı) borsadaki düşüşlerin bu siyasi olaylarla bağlantılı olduğunu belirtti.
Konuşmasının sonunda delegelere bir de müjde veren Özel, son 10 günde yayınlanan 5 ulusal ankette CHP’nin önde olduğunu ve bazı anketlerde bu farkın 5’e, hatta 7’ye kadar çıktığını duyurdu. Parti yönetiminde blok liste uygulamasının tercih edildiğini de sözlerine ekleyen Özel, partinin 4 ana başlıktan oluşan Türkiye'yi yönetme programını hazırladığını belirtti. Bu tarihi kurultay, sadece Özel’in liderliğini pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda partinin, siyasi baskılara karşı beklenmedik ve cesur hamlelerle yanıt verebileceğini tüm kamuoyuna göstermiş oldu.