Washington'un sonbahar havası, her zamanki gibi diplomatik bir sis perdesiyle kaplıydı. Beyaz Saray'ın bahçelerinde yapraklar usulca dökülürken, Oval Ofis'in kapıları ardına kadar açılmıştı. Altı yıl aradan sonra, Recep Tayyip Erdoğan yeniden bu efsanevi binanın misafiriydi. 2019'daki o gergin ziyaretin gölgesinde, hava bu sefer umut dolu gibi görünüyordu – ya da öyle sanılıyordu. Trump'ın o geniş gülümsemesi, Erdoğan'ın kararlı bakışları... İki lider, kamera önünde tokalaşırken, dünya nefesini tutmuştu. Ama o tokalaşmanın altında, nehir gibi akan bir gerilim yatıyordu. Gazeteciler, koridorlarda fısıldaşıyor; "Bu sefer farklı mı?" diye soruyorlardı. Kimse tam bilmiyordu, ama bir şeylerin değişeceği kesindi. Erdoğan, New York'tan Washington'a uzanan bu yolculukta, ticaret anlaşmalarından savunma paktlarına kadar bir sepet dolusu beklenti taşıyordu. Trump ise, her zamanki gibi, kartlarını masaya vurmadan önce blöf yapmayı seviyordu.

İşte o kritik görüşmenin detayları, dün geceki canlı yayında masaya yatırıldı. Zanka TV'nin stüdyosunda, Ferit Atay mikrofonu eline almış, yüzünde o tanıdık sorgulayıcı ifadeyle izleyicilere dönmüştü. "Arkadaşlar, Erdoğan Trump'la buluştu, ama bu buluşma gerçekten bir zafer mi, yoksa tam tersi mi?" diye sordu Atay, sesi stüdyonun loş ışığında yankılanırken. Yanında, deneyimli yorumcu Ali Tarakçı oturuyordu; gözlüklerini düzelterek, ekrandaki haber görüntülerini işaret etti. "Bakın Ferit Bey, Trump'ın sözleri kulağa hoş geliyor, ama alt metin buz gibi," dedi Tarakçı, elini masaya vurarak. Trump, basın toplantısında Erdoğan'ı "çok saygın bir lider" ve "zeki bir adam" diye övmüştü. "Harika bir toplantı yaptık, birçok konuda anlaştık," diye eklemişti Trump, gülümseyerek. Ama Tarakçı hemen itiraz etti: "Bu övgüler, F-35'lerin anahtarını cebine koymak için. Trump dedi ki, 'Kolayca anlaşırız, ama önce Erdoğan bizim için bir şey yapacak.'" O "bir şey" neydi? Tarakçı, ekrana yansıyan CNN alıntısını göstererek açıkladı: Rusya'dan petrol alımını kesmek. "Trump, 'Petrolü bırak, başka yerlerden alabilirsin' diyor. Türkiye 2024'te 50 milyar dolarlık Rus petrolü aldı, bu Ukrayna savaşının can damarı. Erdoğan buna ne diyecek?"

Yayın devam ettikçe, hava iyice gerildi. Ferit Atay, "Peki ya Bahçeli? MHP lideri harekete geçiyor diyorlar," diye sordu, sesinde bir heyecan dalgası. Ali Tarakçı başını salladı, "Evet, üstleri çizildi. Bahçeli, Erdoğan'ın en yakın müttefiki, ama bu görüşme sonrası sessiz kalmayabilir. Dün akşamki açıklamasında, 'Milli çıkarlar her şeyden üstün' dedi. Belki koalisyonda revizyon, belki erken seçim sinyali." Tarakçı, 2019 krizini hatırlattı: O zaman Trump, S-400 alımı yüzünden F-35 programını askıya almıştı. Türkiye 1.4 milyar dolar ödemiş, ama uçaklar gelmemişti. "Şimdi aynı senaryo, ama bu sefer petrol kartı. Trump, 'Erdoğan doğru olanı yapacak' diyor, ama bu bir rest. Eğer kesmezse, F-35'ler rafa kalkar, yaptırımlar geri döner." Atay araya girdi: "Trump Gazze için de konuştu, 'Yakında çözüm buluruz' dedi. Erdoğan Filistin'in sesi, ama Netanyahu'yla Trump'ın dostluğu malum." Tarakçı güldü, "Evet, Batı Şeria ilhakı reddi güzel, ama pratikte ne değişir? Bu görüşme, Erdoğan'a 'Bizimle ol' mesajı."

Konuşma derinleştikçe, geçmişin hayaletleri stüdyoyu sardı. Ali Tarakçı, 2018 Brunson krizini andı: "Trump rahibi serbest bırakın diye tweet atmıştı, dolar fırlamıştı. Şimdi de petrol için baskı. Erdoğan her seferinde dengede yürür, ama bu sefer zemin kaygan." Ferit Atay, ekrandaki BBC haberini gösterdi: Trump, Erdoğan'ı Suriye'deki başarılarından dolayı tebrik etmiş, "2000 yıldır deniyorlar, o yaptı" diye espri yapmıştı. Ama Tarakçı hemen ekledi: "Bu tebrik, Barış Pınarı'nın yeşil ışığı gibi. Trump Suriye'de Erdoğan'ı kolluyor, ama karşılığında NATO sadakati istiyor." Yayın sırasında, sosyal medyadan gelen yorumlar okundu: "Erdoğan taviz vermez!" yazanlar, "Bu soğuk duş, hükümeti sarsar" diyenler. Tarakçı, "Bakın, Trump TikTok kararnamesini imzalarken Erdoğan'la masadaydı. Çin'e karşı Türkiye'nin rolü büyük, ticaret 30 milyara yaklaştı. Ama savunma? Patriot'lar, Rafale'ler alternatif, ama F-35'in yeri başka."

Geleceğe dair yorumlar, yayının en ateşli kısmıydı. Ferit Atay, "Bu sefer bitti mi gerçekten?" diye sordu, izleyicileri ekrana kilitleyerek. Ali Tarakçı derin bir nefes aldı: "Henüz bitmedi, ama dönüm noktası. Eğer Erdoğan Rus petrolünü keserse, F-35'ler gelir, TUSAŞ canlanır, binlerce iş. Ama kesmezse, Avrupa'ya döner – Eurofighter, KF-21. Bahçeli'nin hareketi kritik; MHP tabanı rahatsız, erken seçim kokusu var." Tarakçı, Trump'ın "America First" politikasını eleştirdi: "O, müttefikleri sıkıştırır. Erdoğan akıllı, ama bu poker oyunu. Kazanan, blöf yapmayı bilen olur." Atay son sözü söyledi: "İzleyiciler, yarın Ankara'dan açıklama bekliyoruz. Bu görüşme, sadece iki adamın sohbeti değil, küresel satranç tahtası." Yayın bittiğinde, stüdyo sessizleşti; ama dışarıda, dünya dönmeye devam ediyordu.

Bu tartışma, sadece bir yayın değil; Türkiye'nin nabzıydı. Hatırlayın, Gezi'den Suriye'ye, Erdoğan-Trump ilişkisi hep inişli çıkışlı. 2016 darbe girişiminde Trump destek vermiş, ama S-400'de rest çekmişti. Şimdi, 2025'te, Ukrayna savaşı enerji hatlarını değiştirdi. Türkiye, Rusya'nın en büyük petrol alıcısı; ama Batı baskısı artıyor. Trump'ın "çok hayal kırıklığı" ifadesi, Putin'e değil, Erdoğan'a da mıydı? Tarakçı'nın dediği gibi, "Doğru olanı yapacak" – ama doğru olan ne? Belki Gazze'de arabuluculuk, belki Ukrayna'ya daha fazla İHA. Görüşmede, Netanyahu'yla konuşma detayı da masaydı: Trump, "İlhaka izin vermem" demiş, Erdoğan not almıştı. Bu, Ortadoğu'da yeni bir sayfa mı?

Erdoğan, Davutoğlu ve Babacan'la Yıllar Sonra Yan Yana!
Erdoğan, Davutoğlu ve Babacan'la Yıllar Sonra Yan Yana!
İçeriği Görüntüle

Heyecan, burada bitmiyor. Bahçeli'nin "harekete geçmesi", ittifakı test edecek. MHP, milliyetçi tabanıyla, Rus yakınlaşmasını eleştirmişti zaten. Eğer revizyon olursa, 2028 seçimleri erkene çekilir mi? X'te (eski Twitter) dün gece trend olan #ErdoğanTrump, binlerce yorumla doldu: Bazıları "Zafer!" diyor, diğerleri "Tuzağa düştü". Benim yorumum? Bu, bir soğuk duş değil, stratejik bir hamle. Erdoğan, yıllardır dengede yürür; Trump blöf yapar, ama ikisi de kazanmayı bilir. F-35'ler gelirse, Türk gökleri güçlenir; gelmezse, yerli projeler hızlanır – KAAN jeti zaten testte. Ama petrol kesintisi? Ekonomi sarsılır, ama Azerbaycan, Suudi Arabistan alternatif. Gelecek hafta, BM'de Erdoğan'ın konuşması ipucu verecek.

Düşünün: O masada, haritalar açılmış, rakamlar uçuşmuş. Trump, 40 bin feet irtifalı F-35'leri anlatmış; Erdoğan, TUSAŞ montaj hatlarını. Maliyet 80 milyon dolar adet, ama teknoloji paha biçilmez. Eğer anlaşma olursa, NATO doğuda güçlenir; olmazsa, çatlaklar büyür. Tarakçı'nın sözleri aklımda: "Üstleri çizildiler" – yani, Erdoğan ve ekibi, Trump'ın şart kitabında not düştü. Ama unutmayın, diplomasi uzun soluklu. 2019'daki gibi, bir tweet her şeyi değiştirir. Şimdi, Ankara bekliyor; Bahçeli'nin basın açıklaması, yarın mı? İzleyin, okuyun – bu hikaye, sizin de hikayeniz. Erdoğan-Trump, bitmedi; sadece yeni raunt başlıyor. Ve bu raunt, Türkiye'nin kaderini yazacak.