Ortadoğu'nun kadim topraklarında, siyasi dengeler her an değişmeye devam ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Bağdat arasındaki onlarca yıllık çekişme, bölgenin geleceği için kritik önem taşıyor. Maaşlar, petrol ihracatı ve egemenlik konularında yaşanan derin anlaşmazlıklar, zaman zaman tansiyonu yükseltse de, şimdiye dek kapsamlı bir uzlaşma zemini bulunamamıştı. Ancak bugün, IKBY liderinden gelen çarpıcı açıklamalar, bölgedeki sessizliği bozdu ve tüm dünyanın dikkatini bu kadim çatışmanın çözümüne çevirdi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani, 9 Eylül 2025 tarihinde Erbil'de düzenlenen 6. Uluslararası Gayrimenkul Yatırım Fuarı'nın açılışında gündeme dair soruları yanıtlarken, Erbil ile Bağdat arasındaki maaş ve petrol ihracatı sorunlarının giderilmesi konusunda uzlaşmaya son aşamaya yaklaştıklarını müjdeledi. Barzani'nin bu kritik sözleri, uzun süredir devam eden müzakerelerde önemli bir dönüm noktasına gelindiğine işaret ediyor.
Başbakan Barzani, özellikle petrol dışındaki gelirler konusunda Bağdat ile bir anlaşmaya varmak için artık sona gelindiğini vurguladı. "Petrol dışındaki gelirler konusunda Bağdat ile uzlaşmak için son aşamaya yakınız," diyen Barzani, bu gelişmenin bölgedeki ekonomik istikrar ve gelir paylaşımı açısından hayati önem taşıdığını ifade etti. Bu, Irak'ın federal yapısı içerisinde Kürt Bölgesi'nin finansal haklarına kavuşması yolunda atılmış dev bir adım olarak değerlendiriliyor.
Petrol ihracatı meselesi de uzun süredir iki taraf arasındaki en büyük pürüzlerden biriydi. Ancak Barzani, bu konuda da sevindirici haberler verdi. "Petrolün yeniden ihraç edilmesi ile ilgili de petrol şirketleri ya da federal hükümet ile hiçbir sorunumuz kalmadı," diyerek, bu alandaki temel engellerin aşıldığını duyurdu. Bu açıklama, bölgesel petrol piyasasında yeni bir dönemin kapılarını aralarken, küresel enerji arzı üzerinde de potansiyel etkiler yaratabilir.
Ancak, tüm bu olumlu gelişmelere rağmen Barzani, sürecin zorluklarını da dile getirmekten çekinmedi. "Sorunların en yakın zamanda çözülmesini umuyoruz ancak her defasında Irak hükümeti tarafından bir problem ortaya konuluyor," diyerek, Bağdat yönetiminin zaman zaman yeni engeller çıkardığına dikkat çekti. Buna rağmen IKBY'nin sakin ve yapıcı bir tavırla sorunların çözümü için çalıştığını, heyetlerin sürekli diyalog halinde olduğunu belirtti. Bu, çözüm arayışındaki kararlılıklarını bir kez daha gösteriyor.
Şu an itibarıyla Barzani'nin işaret ettiği üzere, geriye sadece petrol şirketleri ile Bağdat arasındaki anlaşmazlıklar kaldı. IKBY Başbakanı, finansal haklarının sağlanması konusunda petrol şirketlerinin garanti arayışında olduğunu belirtti. Bu son pürüzlerin de giderilmesiyle, yıllardır süregelen ekonomik ve siyasi düğümün tamamen çözülmesi bekleniyor. Şirketlerin güvenini sağlamak ve anlaşmaların sürekliliğini temin etmek, bu sürecin nihai başarısı için kritik önem taşıyor.
Gündemde yer alan bir diğer önemli konu ise, 20 Ekim 2024'te gerçekleşen seçimlerin ardından hala kurulamayan yeni Irak hükümet kabinesiydi. Mesrur Barzani, hükümetin kurulması için kendisinin hemen seçimlerden sonra hazır olduğunu ancak diğer ortakların da hazır olması gerektiğini ifade etti. Ortakların hazır olması durumunda hükümetin hızlıca kurulacağını belirterek, siyasi istikrarsızlığın çözümün önündeki dolaylı bir engel olabileceğine işaret etti.
Bu gelişmeler, Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkilerde tarihi bir sayfa açabilir ve Ortadoğu'da uzun süredir beklenen siyasi ve ekonomik istikrara giden yolda önemli bir adım teşkil edebilir. Barzani'nin "son aşamaya yakınız" sözleri, sadece maaş ve petrol meselelerinin ötesinde, bölgesel işbirliği ve ortak geleceğe dair umutları da beraberinde getiriyor. Önümüzdeki günler, bu kritik uzlaşma sürecinin nihai sonucunu ve bölgeye yansımalarını gözler önüne serecek.
Bu haber makalesi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesrur Barzani'nin 9 Eylül 2025 tarihli açıklamaları üzerine odaklanmaktadır ve kaynakta belirtilen güncel gelişmeleri detaylandırmaktadır. Makalede, son beş yıl içerisindeki siyasi, ekonomik veya bölgesel değişimlere dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, sunulan bilgiler tekil bir olaya ve anlık bir duruma odaklıdır ve bu tür genel bir tarihsel analiz içermemektedir.