Uluslararası ilişkilerde kritik bir ziyaretin dönüşünde yaşanan trajik bir olay, herkesin dikkatini çekiyor. Libya Genelkurmay Başkanı ve üst düzey askeri yetkilileri taşıyan özel jetin Ankara'da düşmesi, hem diplomatik hem de teknik açıdan yoğun tartışmalara yol açıyor. Libya uçağı kazası son dakika aramaları zirve yaparken, enkaz görüntüleri ve pilot konuşmaları gündemi domine ediyor.
Olayın başlangıcı, resmi bir davet üzerine gerçekleşen ziyarete dayanıyor. Libya Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu'nun davetiyle Ankara'ya gelmişti. Ziyaret kapsamında Milli Savunma Bakanı ile görüşmeler yapıldı, TBMM'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Libya'daki görev süresinin uzatılması oylaması takip edildi. Bu temaslar, iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirme amacıyla düzenlenmişti.
Dönüş yolculuğu ise faciayla sonuçlandı. 23 Aralık akşamı Esenboğa Havalimanı'ndan Trablus'a gitmek üzere havalanan Malta bayraklı Falcon 50 tipi özel jet, kalkıştan kısa süre sonra sorun yaşadı. Uçakta Genelkurmay Başkanı Al-Haddad'ın yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Feyturi el-Gribil, Askeri İmalat Kurumu Komutanı Tuğgeneral Mahmud El-Katavi, Genelkurmay Başkanı Danışması Muhammed Asavi Diyab ve Genelkurmay Basın Ofisi Fotoğrafçısı Muhammed Mahcub olmak üzere beş üst düzey Libyalı yetkili ile üç mürettebat bulunuyordu.
Kalkış saati 20:17 olarak kaydedilen uçak, standart prosedürlere göre yükselmeye başladı. Ancak kısa süre sonra pilotlar hava trafik kontrol merkeziyle temas kurarak acil durum bildirdi. PAN-PAN çağrılarıyla başlayan iletişimde, genel elektrik arızası rapor edildi. Pilotların son sözleri arasında "Arıza çok büyük" ifadesi yer aldı. Acil iniş için Esenboğa'ya dönüş izni alındı, ancak uçak Haymana ilçesi Kesikkavak Mahallesi yakınlarına düştü.
Enkaz alanı geniş bir bölgeye yayılmıştı ve ilk müdahale hızla organize edildi. Jandarma ekipleri enkaza ulaşırken, AFAD, itfaiye ve sağlık birimleri seferber oldu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıklamalarına göre, ses kayıt cihazı ve kara kutu kısa sürede bulundu. Uçuş veri kayıt cihazının tarafsız bir ülkede inceleneceği belirtildi. Libya'dan gelen 22 kişilik heyet, incelemelere katıldı.
Kaza nedenine ilişkin ilk bulgular teknik arızayı işaret ediyor. Libya İletişimden Sorumlu Devlet Bakanı, tüm göstergelerin elektrik sistemindeki bir soruna işaret ettiğini açıkladı. Pilotların acil durum kodlarını aktifleştirmesi ve iletişimdeki zayıflama, sistemsel bir çöküşü düşündürüyor. Ancak soruşturma çok yönlü ilerliyor; enkazda patlama izleri ve dağılım alanı detaylı analiz ediliyor.
Hayatını kaybeden sekiz kişinin kimlikleri resmi olarak doğrulandı. Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi taziye mesajları yayımladı. Ülkede üç günlük milli yas ilan edildi. Türk yetkililer de başsağlığı dileklerini iletti, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı ailelerle görüşme yaptı.
Olayın zamanlaması da dikkat çekici. Tam da Libya'daki Türk askeri varlığının görev süresi uzatıldığı dönemde yaşanması, ilişkilerin derinliğini hatırlatıyor. Doğu Akdeniz ve Libya'daki enerji anlaşmaları bağlamında iş birliği artarken, bu trajedi iki ülke arasında dayanışmayı ön plana çıkardı.
Uluslararası yankılar da gecikmedi. Bazı yabancı medya organlarında farklı yorumlar yer alsa da, resmi açıklamalar teknik kaza üzerinde duruyor. Kara kutu analizi ve uluslararası inceleme sonuçları bekleniyor. Bu süreç, havacılık güvenliği açısından da önemli dersler çıkarabilir.
Libya Genelkurmay Başkanı uçak kazası, sadece bir havacılık olayı değil, aynı zamanda stratejik ortaklıkların kırılganlığını gösteren bir gelişme. Haymana'daki enkaz çalışmaları devam ederken, pilotların son çabaları ve acil durum yönetimi övgü topluyor. Gelecek raporlar, olayın tüm boyutlarını aydınlatacak ve benzer risklerin önlenmesine katkı sağlayacak.
Bu elim kaza, Libya heyeti jet düşmesi aramalarını artırırken, teknik detaylar ve soruşturma ilerleyişi yakından takip ediliyor. Ankara Haymana uçak kazası, hem duygusal hem de profesyonel açıdan derin izler bırakıyor. Gelişmeler, uluslararası ilişkilerde yeni bir sayfa açabilir mi, yoksa sadece bir trajedi olarak mı kalacak; zaman gösterecek.