Siyasi kulislerde son günlerde fırtınalar estiriyor, bazı gelişmeler gizlilik perdesi arkasında kalıyor gibi görünse de, gerçekler yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. İkinci paragraftan itibaren asıl detaylara girmeden önce, belirtmek gerek ki, muhalefet partilerinden biri olan CHP, önemli bir adım attı ve bir yargı mensubu hakkında ciddi iddialarla suç duyurusunda bulundu. Bu duyuru, resmi kanallardan sessiz sedasız yapılırken, bazı medya organlarında hiç yer almaması dikkat çekiyor.

Suç duyurusunun hedefinde Akın Gürlek var. Gürlek, özellikle Ekrem İmamoğlu'nun dava süreçlerinde rol aldığı bilinen bir isim. CHP'nin 17 Aralık 2025 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçede dört ana suçlama yer alıyor. Bunlardan ilki, aşırı düşük fiyata gayrimenkul alımları. Örneğin, MESA şirketinden 9.8 milyon TL'ye alınan bir daire, piyasa değerinin çok altında, yaklaşık 30 milyon TL olması gereken bir mülk. Bu daire, alımından sadece 5 ay sonra 40 milyona satılmış. Benzer şekilde, Etiler'de 95 milyon TL değerinde bir villa girişimi, Emlak Konut üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılmış.

İkinci suçlama, Etimine SA şirketinden elde edilen gelirler. Gürlek'in Lüksemburg merkezli bu şirkette yönetim kurulu üyeliği sırasında kazanç sağladığı iddia ediliyor. Üçüncü olarak, Kuveyt Türk Ümitköy şubesinde güvenli deposit kutusu bulunduğu belirtiliyor. Dördüncü ve en çarpıcı iddia ise, toplam 40-50 milyon TL değerinde mülklerin, bir kamu görevlisinin maaşıyla açıklanamayacak şekilde nakit ödemelerle edinilmesi.

Yedinci T70 Genel Maksat Helikopteri Envantere Katıldı: Güçlenen Filo!
Yedinci T70 Genel Maksat Helikopteri Envantere Katıldı: Güçlenen Filo!
İçeriği Görüntüle

Bu suç duyurusunun arkasında noter onaylı satış sözleşmeleri, PDF belgeler, ses kayıtları ve hatta milyon dolarlık altın transferlerine dair kanıtlar olduğu söyleniyor. Ancak CHP lideri Özgür Özel, grup toplantısında bu konuyu doğrudan değil, dolaylı ifadelerle gündeme getiriyor. "Bit tiny lice" ve "fleas bag" gibi İngilizce kelime oyunlarıyla, AK Parti içindeki güç kavgalarına işaret ediyor. Bu ifadeler, parti içindeki bazı gruplara gönderme olarak yorumlanıyor.

Sansür iddiaları da cabası. Halk TV ve Sözcü gibi muhalefete yakın medya organları, bu haberi hiç yayınlamamış. Google aramalarında bile sınırlı görünürlük sağlanmış. İhbar mailleri dolaşıyor ki, Özgür Özel'in elindeki belgeleri gizlediği, zorlanarak suç duyurusu yaptığı öne sürülüyor.

Konu sadece yolsuzlukla sınırlı kalmıyor. Habertürk grubu çevresinde dönen operasyonlar, Epstein benzeri skandallar olarak nitelendiriliyor. Mehmet Akif Ersoy'un aylardır bilgi sahibi olduğu, ancak Ömer Çelik'in televizyonda destek verdiği bir süreç. Hedefler arasında Furkan Torlak ve Saadettin Saran var. Saran'ın özel hayatındaki iddialar, uyuşturucu bahçesi gibi ağır ithamlar içeriyor.

Ela Rümeysa Cebeci'nin rolü ise ayrı bir şok. Instagram DM'leri üzerinden Ömer Çelik ve diğer politikacılarla bağlantıları, Adana etkinliklerinde aynı masada oturdukları fotoğraflar ortaya çıkmış. Cebeci'nin ünlü iş insanları, gazeteciler ve politikacıları tuzağa düşürdüğü iddia ediliyor. Serdar Bilgili'nin İmamoğlu davasında tanıklık yapıp dosyadan çıkarılması da bu zincirin parçası.

Dubai'de yaşanan bir cinayet de gündemde. Şeyhmuz Muhittinoğlu, Çeşme Bazlama restoranında başından vurularak öldürülmüş. Bu olay, 11 yıl önceki Etiler Bentley cinayetiyle bağlantılı, İranlı uyuşturucu kartellerinin intikamı olarak görülüyor. Profesyonel bir suikast, sadece hedef vurulmuş.

Ekol TV'nin kapanışı ise medya dünyasını sarsıyor. Veysel Şahin'in yasadışı bahis bağlantılı kanalı, rüşvet dağıtma aracı olarak kullanılmış. Eski jandarma komutanı Akif Arif Çetin'in yönetimde olması dikkat çekici. Kapanma nedeni, hükümetin propaganda ihtiyacının değişmesi.

Cemal Enginyurt'un Kimsesizler Grubu'yla kavgası da ayrı bir drama. Enginyurt, borç tahsilatçısı geçmişiyle bilinen bir isim, MHP'den CHP'ye geçmiş. Grubu tehdit eden postlar, kuyumcu soygunları ve koruma parası iddiaları ortalığı karıştırıyor. Enginyurt, İçişleri Bakanı'na operasyon çağrısı yapıyor.

Tüm bu gelişmeler, muhalefetin kirli geçmişleri nedeniyle etkili olamadığını, AK Parti'nin istihbarat gücüyle manipülasyon yaptığını gösteriyor. Gazetecilerin honey trap'lere düşmesi, güç mücadelelerinin derinliğini ortaya koyuyor.

Bu olaylar zinciri, siyasi arenanın ne kadar karmaşık ve tehlikeli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Belgeler, bağlantılar ve iddialar, önümüzdeki günlerde daha büyük yankı uyandırabilir. Okuyucular olarak, gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var, çünkü her yeni detay daha fazla soru işareti doğuruyor.