Son günlerde sosyal medya platformlarında hızla yayılan bir iddia, altın yatırımcılarını ve piyasaları adeta diken üstüne oturttu. "Altın satışları durduruldu" şeklindeki söylentiler, Kapalıçarşı'dan kuyumculara kadar geniş bir alanda büyük bir panik dalgası yarattı. Bu tür spekülatif haberler, zaten hassas olan altın piyasasında belirsizliği daha da artırarak, vatandaşların kafasında büyük bir soru işareti oluşturdu. Herkes, bu iddiaların ardındaki gerçeği ve piyasaların geleceğini merak ediyor.
Ancak, piyasaların nabzını tutan Altın Madencileri Derneği'nden gelen son dakika açıklaması, bu panik havasını bir nebze olsun dağıttı. Dernek yetkilileri, serbest piyasa koşullarında altın alım ve satım işlemlerinin kesinlikle devam ettiğini duyurdu. Sosyal medyada dolaşan ve piyasayı manipüle etme potansiyeli taşıyan "altın satışları durduruldu" haberlerinin gerçeği yansıtmadığı, yetkili merciler tarafından net bir dille ifade edildi. Bu açıklama, bireysel yatırımcıların ve kuyumcuların derin bir nefes almasını sağladı.
Piyasaları asıl hareketlendiren ve bu iddiaların yayılmasına zemin hazırlayan gelişme ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) geldi. TCMB, son iki haftadır yerli madenlerden üretilen külçe altınları alım önceliğini kullanmayarak, alımları geçici olarak durdurma kararı aldı. Bu hamle, TCMB'nin 2017'deki düzenlemeyle elde ettiği ve 2023'teki altın ithalat kotasıyla önemi artan ön alım hakkını kullanmaması anlamına geliyor.
Peki TCMB neden böyle bir karar aldı? Altın Madencileri Derneği'ne göre bu kararın arkasında, dünya piyasaları ile Türkiye'deki altın fiyatları arasında açılan devasa makas yatıyor. Uzun süredir uluslararası piyasa ile yurt içi altın fiyatları arasındaki fark, kuyumculuk sektörünü zor durumda bırakacak şekilde 12 bin dolara kadar yükselmişti. Son dönemde 5 bin 500 dolara kadar gerilese de, bu farkın yüksekliği piyasalarda ciddi bir dengesizlik yaratıyordu. TCMB'nin alım yapmaması, piyasadaki bu olumsuzluğa çözüm getirmek ve fiyat farkını azaltmak için atılmış stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Merkez Bankası'nın alım yapmayı durdurduğu bu altınlar, Borsa İstanbul'a kote bankalar, finans kurumları ve kayıtlı alıcılar aracılığıyla doğrudan piyasaya sunuldu. Bu durum, iç piyasadaki altın ihtiyacının ithalat yerine yerli üretimden karşılanmasının önünü açtı. Uzmanlar, bu hamlenin ilave altın ithalatından kaynaklanabilecek cari açığın büyümesine engel olacağını ve ülke ekonomisi açısından olumlu bir gelişme olduğunu belirtiyor. Bu adım, Türkiye'de üretilen altının iç piyasadaki tüketicilere doğrudan verilmesini sağlayarak, ihtiyacın iç üretimden karşılanmasını hedefliyor. Dengeler yeniden sağlandığında TCMB'nin ön alım hakkını tekrar kullanabileceği de vurgulanıyor.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, TCMB'nin bu hamlesinin piyasalar için çok önemli ve olumlu bir adım olduğunu ifade etti. Yıldırımtürk'e göre, bu kararla birlikte uluslararası piyasayla makas kapanacak ve serbest piyasada arz-talep dengesi sağlanarak fiyatlar dengeye oturacak. Uzmanın hedefi, makası 1500 dolara kadar düşürerek yurt içindeki fiyat dalgalanmasının önüne geçmek. En çarpıcı tahmin ise gram altın fiyatlarıyla ilgili. Normalde 7 bin lira civarında beklenen gram altın tahmininin, bu kararın sürdürülmesi halinde 6 ila 6 bin 250 lira aralığına çekilebileceği belirtiliyor. Bu, altın yatırımcıları için kritik bir 'düzeltme' uyarısı olarak öne çıkıyor.
Özetle, sosyal medyadaki panik yaratan "altın satışları durduruldu" iddiaları yalanlanmış olsa da, Merkez Bankası'nın yerli altın alımını geçici olarak durdurma kararı, piyasada büyük bir değişimin habercisi. Bu stratejik hamle, hem piyasadaki fiyat dengesizliğini gidermeyi hem de cari açığa karşı bir önlem almayı amaçlıyor. Altın yatırımcıları ve piyasa takipçileri, TCMB'nin bu kararının uzun vadeli etkilerini ve gram altın fiyatlarındaki olası düşüşü yakından izlemeye devam edecek. Piyasaların kalbinde yaşanan bu gelişmeler, altının geleceği hakkında merak uyandıran yeni bir dönemi başlatmış durumda.