Altın piyasasında son dönemde yaşanan sert dalgalanmalar yatırımcıları yakından ilgilendiriyor. Uzman ismin dikkat çektiği altın fiyatlarındaki hareketlilik, portföylerde "güvenli liman" arayışını tekrar gündeme getiriyor. Piyasa uzmanı Volkan Dükkancık, altına olan ilgisini, “Ben altını hep şöyle görüyorum, portföyün güvenli limanı” ifadeleriyle özetlerken, hem risk iştahının olduğu dönemlerde hem de piyasalarda belirsizliğin arttığı zamanlarda altına portföyünde %15’in altına düşmeyecek şekilde yer verdiğini belirtiyor. Dükkancık, "Bu oran zaman zaman %25’e kadar çıkıyor, zaman zaman ise %15’e geriliyor" diyerek altının portföylerdeki yeri hakkında önemli vurgular yaptı.
Yakın zamanda 4300 dolar seviyesinden bir dönüşle altın ağırlığını %15’e kadar indirdiğini ifade eden uzman, 4000 doların altına inildiğinde yeniden pozisyon arttırma tartışmalarının yaşandığını, fakat piyasanın ani ve güçlü bir tepki verdiğini söylüyor. “Bu kadar hızlı bir tepkiyi açıkçası beklemiyordum” diyen Dükkancık, şu anda fon pozisyonlarının son derece "ciddi" seviyede arttığına; kurumların da altın fiyatlarını destekleyen pozisyonlar aldığına dikkat çekiyor. Karşı tarafta altının aleyhine gelişmeler olsa bile bu durumun fiyatları yukarıda tutmaya devam ettiğini belirtiyor. “Hem fon kapanışlarını maksimumdan yapmak hem de momentum trade mantığıyla fiyatlar canlı kalıyor” diyor.
Altın fiyatlarındaki artışın ardında sadece Fed’in aralık ayında faiz indirimi ihtimalinin olmadığının altını çizen Dükkancık, mevcut yükselişi “Çok ciddi pozisyonlanma var ve bu yıl boyunca yapılan pozisyonlanmalar maksimum getiriyle yılı tamamlamak istiyor” sözleriyle açıklıyor. Uzman, yıl sonuna kadar 4300-4400 dolar seviyelerine bir yönelim olabileceğini belirtirken, yeni bir zirvenin ise bu yıl beklenmemesi gerektiğini vurguluyor: “Ben bu aşamada, az önce bahsettiğim denklem içerisinde, yeni bir zirve açıkçası bu yıl içerisinde beklemiyorum.” Yıl sonunda zirveye yakın yerden kapanmak isteyecek fon yöneticilerinin hamlelerinin piyasaya yön verdiği görüşünü paylaşıyor.
2026 yılı senaryolarına bakıldığında ise, altına olan talebi şekillendiren en önemli unsurun, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası gelişen rezerv zinciri olduğu belirtiliyor. “Rusya'nın rezervlerine el kondu, Çin ve Amerika arasında gerginlik yaşayan ülkeler rezervlerini altına kaydırmaya başladı” diyen Dükkancık, merkez bankalarının altına olan talebinin süreceğini ancak bunun fiyatları her hafta yükseltecek bir mekanizma olmadığını vurguluyor. Montaj fon yöneticilerinin ve traderların yılı en yüksek seviyelerde kapatma telaşı devam etse de, asıl yeni rekorların 2026 yılının ikinci çeyreğinde gündeme gelebileceğine dikkat çekiliyor.
Kısa vadede ise dikkatli olunması yönünde uyarı yapan uzman, “Seneye bu zamanlar altın bundan daha yüksek fiyatlı olur mu? Muhtemelen olur ama kısa vadede dikkatli olmamız gereken noktalardayız” diyor.
Altın yatırımcıları için özetle; yıl sonuna kadar 3800-4300 dolar aralığında bir seyir öngörülürken, orta ve uzun vade beklentileri ise 2026 yılının ikinci çeyreğine işaret ediyor. Böylece, yatırımcıların altın pozisyonlarını dengeli ve dikkatli bir şekilde yönetmeleri, yıl sonuna kadar piyasadaki ani dalgalanmalar ve pozisyon değişikliklerine karşı tedbirli olmaları öneriliyor.




