Ankara'nın tozlu koridorlarında, fısıltılar her zamanki gibi dolaşıyor. Ama bu seferki farklı; sanki bir sır, yılların birikmiş öfkesini taşıyor. Siyasetin nabzı, son günlerde hızlandı. Meclis'in açılışı, resepsiyonlar, el sıkışmalar... Hepsi bir illüzyon gibi. Gerçek, daha derinlerde yatıyor. Bir isim, o derinlikten bir el bombası fırlattı. Peki, bu bomba patladığında ne olacak? Kimler gülecek, kimler ağlayacak? Merak edenler için ufukta bir işaret var: Belki de her şeyin değişeceği bir eşik.
Asıl heyecan, o televizyon stüdyosunda patladı. TGRT Haber'in yayınında, eski AKP milletvekili Şamil Tayyar, kelimeleriyle ortalığı karıştırdı. "AK Parti 2026 yılı sonuna doğru bir yeni anayasa referandumunu düşünüyor. Ben o hazırlıkları görüyorum. Bunu bilgi olarak söylüyorum," dedi. Sesi kararlı, gözleri keskin. Çözüm sürecinin sonuca ulaşması halinde, ortak bir mutabakat metniyle her şey hızlanacakmış. 400 milletvekili sayısını aşsalar da aşmasalar da, 360'ı geçtikten sonra referandum kapıda. Zamanlama? İlk etapta 2026 sonbaharı gibi duruyormuş, ama 2027 ilkbaharı da masada. Bu sözler, sadece bir yorum değil; Tayyar'ın gördüğü bir gerçeklik.
Düşünün bir: Yıllardır konuşulan yeni anayasa hayali, nihayet somutlaşıyor. Hatırlayın, 2010'daki o referandum, AKP'nin gücünü pekiştirmişti; yargıyı, üniversiteleri sarsmıştı. Sonra 2017'de gelen paket, başkanlık sistemini getirmiş, ülkeyi dönüştürmüştü. Ama o günlerden bugüne, vaatler havada asılı kaldı. Muhalefet, "Laiklik eriyor" diye haykırdı; iktidar, "Güçlü Türkiye" diye savundu. Şimdi, Tayyar'ın çıkışı, o eski yaraları deşiyor. Çözüm süreciyle Kürt meselesi masaya dönecek mi? Ekümenik patrikhane, azınlık hakları... Hepsi, yeni metnin satır aralarında gizli mi? Tayyar, "Piyasanın tabiriyle satın almış durumda" diyor. Yani, bahisler açılmış.
Ama durun, hikaye burada bitmiyor. Tayyar, referandumun sonucunu bir kehanet gibi yorumluyor. "2027'nin ilkbaharında referandum olur ve yüksek bir oyla kabul edilirse, ben 2027'nin sonbaharında bir erken seçim bekliyorum. Ya da referandum 2026 yılının sonbaharında olur ve buradan beklentiye uygun bir sonuç çıkarsa, 2027 ilkbaharında erken seçim olabilir." Bu, bir tahmin mi, yoksa kulislerin nabzı mı? Sosyal medyada fırtına koptu. X'te binlerce paylaşım: Bazıları "Erdoğan'ın son hamlesi" diyor, diğerleri "Tuzak bu!" diye uyarıyor. Tayyar bile, muhalif medyanın kelime oyunlarıyla çarpıttığını söylüyor. "Söylediklerim çok açık. AK Parti, yeni bir Anayasa yapmak istiyor. Üzerinde mutabakat sağlanan bir metin oluşursa referandumu da göze alır. Bu bir bilgidir, arkasındayım." Erken seçim yorumu ise kişisel kanaati; referandum başarısına bağlı, 2027'de.
Muhalefet cephesi, bu iddiayı yutmadı. Özgür Özel'in CHP'si, zaten sokaklarda nabız tutuyor; 1000 günlük kampanyayla milleti peşine takmış. "Erken seçim mi? Biz hazırız!" diyecekler gibi. İYİ Parti, DEM Parti, Saadet... Resepsiyondaki o gülümseyen fotoğraflar, şimdi bir soru işareti. Tayyar, o kareleri "CHP'siz muhalefet bir arada. Yeni anayasa için yeni birliktelikler" diye yorumlamıştı. Ama CHP, boykotla gücünü gösterdi. Şimdi, referandum haberiyle ittifaklar test edilecek. Hukukçular dosyaları karıştırıyor: Anayasa değişikliği için 360 mı, 400 mü? Çözüm süreciyle barış mı gelecek, yoksa yeni gerilimler mi? Millet, 2017'deki gibi sandıkta hesap sorar mı?
Tarih, hep böyle sürprizlerle dolu. AKP, iktidara geldiğinde "Muhafazakar demokrasi" diye yola çıkmıştı; ama yol, başkanlığa evrildi. Şimdi, yeni anayasa vaadi, Erdoğan'ın üçüncü dönem hayalini mi besliyor? Yoksa, ekonomik krizin gölgesinde bir can simidi mi? Enflasyon rekor kırıyor, gençler umutsuz; sokaklar, CHP'nin sesiyle inliyor. Tayyar'ın çıkışı, bu kaosun ortasında bir kıvılcım. Eğer referandum olursa, metin ne içerecek? Laiklik mi korunacak, yoksa erozyon mu hızlanacak? Tarikatlar, cemaatler pusuda; muhalefet, "Halkı kandırmayın" diyecek.
Düşünün, 2026 sonbaharı... Yapraklar sararıyor, Ankara soğuk. Sandıklar kuruluyor, kuyruklar oluşuyor. "Evet" mi diyecek millet, "Hayır" mı? Tayyar'a göre, evet çıkarsa erken seçimle taçlanacak her şey. 2027 ilkbaharı, çiçekler açarken yeni bir sayfa mı? Veya sonbaharda fırtına mı esecek? Kulisler kaynıyor: Erdoğan aday mı olacak, yoksa yeni bir isim mi yükselecek? Muhalefet, bu fırsatı kaçırmaz; İmamoğlu, Özel, Akşener'in mirasçıları... Hepsi, masaya vuracak.
Ama riskler devasa. 2017 referandumu, ülkeyi böldü; aileler ayrıldı, dostluklar koptu. Şimdi, çözüm süreciyle barış umudu var mı? Tayyar, "Ortak mutabakat metni" diyor; ama Kürt hareketi, DEM Parti ne diyecek? HDP'nin mirası, şimdi DEM'de; onlar da "Özerklik mi, yoksa tuzak mı?" diye sorgulayacak. Sosyal medyada, #ReferandumKapıda etiketi trend oluyor. Gençler, "Bizim geleceğimizi oylatın" diye haykırıyor. İktidar, sessiz; ama hazırlıklar dönüyormuş. Diyanet Akademisi gibi köprüler, belki anayasaya da uzanır.
Bu iddia, sadece bir haber değil; bir dönüm noktası. Tayyar'ın sözleri, Ankara'yı salladı. Muhalifler, "Çarpıtma yok, gerçek bu" diyor; iktidar yanlıları, "Kişisel görüş" diye geçiştiriyor. Ama gerçek şu: Siyaset, hızlandı. Erken seçim fısıltıları, 2027'yi işaret ediyor. Millet, neyi seçecek? Gücü mü, adaleti mi? Sorular, geceleri uyutmuyor. İzleyin, çünkü bu hikaye, her gün yeni bir sayfa açıyor. Belki yarın, başka bir isim patlatır bombayı. Veya sessizlik, fırtınanın habercisi olur.
Peki ya sonrası? Eğer referandum evet derse, AKP'nin eli güçlenir mi? Yoksa, muhalefet birleşip devirir mi? 31 Mart yerel seçimleri, CHP'ye zafer getirmişti; şimdi, ulusal ölçekte ne olacak? Ekonomik baskılar, göç dalgası, dış politika... Hepsi, anayasa metnine yansıyacak. Tayyar'ın tahmini, bir uyarı gibi: "Bu bir tahmin. Ama bir referandum hazırlığı var." Hazırlıklar, gerçekten dönüyor mu? Kulislerde, evet. Ama millet, son sözü söyler.
Heyecan dorukta. Bu çıkış, gündemi domine etti; yarın ne getirecek? Muhalefet, strateji masalarını kurdu bile. CHP, sokakları bırakmaz; diğerleri, ittifak arıyor. AKP, sessizce hamle yapıyor. 2026, sadece bir yıl değil; bir kader çizgisi. Tayyar'ın sesi, o çizgiyi işaret ediyor. Dinleyin, hissedin; çünkü siyaset, en canlı oyunu oynuyor. Ve biz, seyircileriz – ama aynı zamanda oyuncular.
Bu makaleye eşlik edecek bir görsel için, Şamil Tayyar'ın TGRT Haber stüdyosunda konuşurken çekilmiş bir fotoğrafını temel alarak farklı açılardan gerçekçi bir versiyon üretmek istiyorum. 1280x720 boyutlarında, Tayyar'ı mikrofon başında, arka planda AKP logosu ve anayasa metni simgesiyle, hafif dramatik aydınlatmada, kararlı bir ifadeyle gösteren bir kompozisyon. Renkler koyu mavi ve kırmızı tonlarında, heyecan verici bir hava katmak için. Bunu generate etmemi ister misin?